Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Peygamberler 2007 Yilinda Teftise Gelse, Raporda Ne Yazar?

Gönderen Konu: Peygamberler 2007 Yilinda Teftise Gelse, Raporda Ne Yazar?  (Okunma sayısı 1604 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı hafız-kız

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 733
  • Sükût gerekliydi,sus/tum. Sadece izliyorum..
Peygamberler 2007 Yilinda Teftise Gelse, Raporda Ne Yazar?
« : Temmuz 07, 2008, 04:42:13 ÖS »
Bir manzara düşünün…

Önde Fahri Kainat Efendimiz, arkasında Peygamberler ordusu.

Yaşadığınız şehri teftişe geliyorlar…

….ve teftiş başlıyor


Kabe’yi inşa eden İbrahim (as), inşaatın demirinden çimentosundan çalan bir müteahhidin yüzüne tükürmez miydi?


Kalitesiz iplikle ördüğü kazakların üzerine, kalite bir markanın ismini basarak onu piyasaya süren konfeksiyoncular, Hz. İdris’in yüzüne nasıl bakacak?


Çürük ve kalitesiz tahtalarla üretilen mobilya malzemelerini, kalite mal fiyatına satan marangozlar, Hz. Nuh’un hayatını okurken yaptıklarından utanmaz mı?

Mobilyaların kalitesiz maldan üretildiğini bile bile, süslü mağazasında, manken gibi kızlara pazarlatarak pahalıya satan mobilya mağazasının sahibi, Hz. Nuh’un yüzüne nasıl bakacak?


Sütüne su karıştırarak daha çok para kazanmaya çalışan bir besici, Hz. Salih’in hayatını bilse neye yarar bilmese neye yarar?


İşlettiği ekmek fırınında, ekmeğin gramından çalarak daha karlı olduğunu sanan bir fırıncı, Hz. Zülkifl’in mesleğini devam ettirdiğini anlamış mıdır?


Hastalarını muayene ederken, onların kalbinden önce ceplerine bakan, zengin hastalarıyla ilgilenip fakirlerin yüzüne bakmayan, hastane odasında değil özel muayene salonunda hastasıyla daha çok ilgilenen doktorlara, ilk şamarı Hz. Lokman atmaz mı?

En çok rüşvet veren ilaç fabrikasının ilaçlarını hastalarına yazmayı prensip edinmiş bir hastane başhekimi, Hz. Lokman’ın yüzüne bakabilir mi?


Dokuma tezgahında çalışan bir dokumacı, Hz. İlyas’ın mesleğini devam ettirdiğinin bilincinde olmak zorunda değil mi?


Balık tezgahında, kokmuş balıkları “taze balık” diye satmaya çalışan bir balıkçı, Hz. Yunus deyince neyi hatırlıyor acaba?


Bahçesinde yetiştirdiği sebze ve meyveleri hormonla şişiren bir bahçıvan, Hz. Üzeyir’in bir bahçıvan olduğunu, bağ ve bahçe işleriyle uğraşanların piri olduğunu bilmek zorunda değil mi?


Alemlere rahmet olarak yaratılan Fahri Kainat Efendimiz, “20. yüzyılın pazarlama tekniklerini öğrendiniz de, benim ticaret ahlakımı niye unuttunuz?” diye sorarsa bizim esnafımız ne diyecek?

Sizce de eksigi var degil mi bu yazdiklarimizin?
« Son Düzenleme: Eylül 09, 2008, 11:28:43 ÖÖ Gönderen: malatyali »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek