Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Hož Geldin Efendim!

Gönderen Konu: Hož Geldin Efendim!  (Okunma sayżsż 1835 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretēi konuyu incelemekte.

Ēevrimdżžż musalli

  • Yeni Üye
  • *
  • Żleti: 4058
Hož Geldin Efendim!
« : Haziran 21, 2008, 08:13:57 ÖS »
Hayata gozlerimi actigimda Allah'in adiyla Senin adini bir arada duydum. Sag kulagima ezan, sol kulagima kāmet okundu.
 
Kur'ān-i Kerim'den tefe'ul tutup adimi, Muhammed koydular. Guzel sesli bir hāfiz Seni anlatiyordu bana: "Cevre yanuma gelup oturdular / Mustafa'yi birbirine mustular / Didiler oglun gibi hicbir ogul / Yaradilali cihān gelmis degil / Bu senin oglun gibi kadri cemīl / Bir anaya virmemisdir ol Celīl."
Dibi derin gecenin karanligina girmeden once bir kez daha Senin nurunla aydinlanip ādeta Seninle vedālastim. Salavat getirmeyi, suyu oturup icmeyi, yemege besmeleyle baslayip bitirince 'Elhamdulillah' demeyi, sag tarafima donup uyumayi, yemegi sag elimle yemeyi, yemeklerden once ve sonra ellerimi yikamayi, sokakta, yolda, okulda herkese selam vermeyi, tebessum etmeyi, disimi fircalamayi, tabagimdaki yemegi bitirmeyi ve daha pek cok seyi Senin kutlu sozlerinden ogrendim. Boylece hem mutlu ve saglikli bir hayata kavusma hem de Senin yaptiklarini yaparak rehberliginin bereketinden istifade etme imkāni buldum. Yillar gecti... Okudugum her kitapta Seninle karsilastim. Kitaplarin girisinde Allah'a hamd ve senā ile, Sana salāt ve selam vardi. Bir hayat boyunca bizimle yasiyordun. Bizim dunyamizdaki guzelliklerin ayakta kalmasi icin ādeta bize mubarek bulutunun golgesini saliyordun. Turkcenin guzelliklerini, Senin guzel ismini anarak ogrenmek ne buyuk bahtiyarlikti. Yunus'un guzel Turkcesiyle bir daha tanidim Seni: "Yedi kat gokleri seyrān eyleyen / Kursunun ustunde cevlān eyleyen / Mi'rācinda ummetini dileyen / Adi guzel kendi guzel Muhammed"
 
Hele o basimizi ruzgāra kapilan sakayiklar gibi bir o yana bir bu yana sallayarak okudugumuz "guzel" Ilāhī yok mu!.. "Canum kurban olsun Senin yoluna / Adi guzel kendi guzel Muhammed / Gel sefāat eyle kemter kuluna /Adi guzel kendi guzel Muhammed."
 
Muhammed'ul Emin'sin...
 
Bir avuc cocuktuk Mahalle Mektebinde. Oturup buyuk bir heyecanla Senin kutlu adini en guzel yazma yarisina girerdik. Mim ha mim dal... Muhammed'den muhabbetin hāsil olmasini sayilara doker, ebcedle bir oyuncak gibi oynardik. Temiz sinelerimize her seyden once Seni yerlestirdik: "Bir ismi Mustafa bir ismi Ahmed / Allahumme salli alā Muhammed / Rūz-i mahserde bize eyle meded / Allahumme salli alā Muhammed."
 
Siirlerle, duālarla, ovgulerle adini binlerce kitaba yazdik. Sīreler, Mucizāt-i Nebīler, Mi'rācnāmeler, Hicretnāmeler, Gazavāt-i Nebīler, Esmā-i Nebīler, Mevlīdler, Hilyeler, Sefaātnāmeler, Kirk Hadisler, Yuz Hadisler, Bin Hadisler.... Hoca Ahmed Yesevī'ler, Mevlānā'lar, Haci Bektas'lar, Haci Bayram'lar, Fuzūlī'ler, Nābī'ler, Niyāzī'ler, Gālib'ler, siir mecmualarini Senin guzel isminle suslediler. Sair diyor ki: "Na'tdan gerci umīd-i su'arā / Intisāb etmedir ey sāh Sana". Iste biz de hangi vesile olursa olsun, hep Seni anmak icin firsatlar aradik; Sana bagliligimizi ve muhabbetimizi bildirmek icin yaristik...
 
Uzun kis gecelerinde babalari cepheden bir daha donmeyen cocuklar, dedelerinden Muhammediye'yi, Ahmediye Serhi'ni, Kara Davut'u ve Delāil-i Hayrat'i, Hazreti Ali'nin cenklerini dinlediler. Butun bir cemiyyet, Senin ve sahabilerinin, Hak dostlarinin kahramanliklariyla bir dirilis serbetine kavustu. Omer'lerin, Hamza'larin, Ali'lerin birer umit kahramani olarak yetim cocuklara varlik ve dirlik kaynagi oldular. Tipki sairler gibi, tarihciler de Senin hayatinin en ince ayrintilarini anlatmak icin kaleme sarildilar. Hattatlar, maharetlerini ortaya koyup kutlu ismini en guzel yazma yarisina girdiler. Muzehhipler goz alici renkler ve nakislarla kirk hadis mecmualarini suslediler. Ve nihayet muzisyenler, na't, tevsīh, salā, salat ve salat-i ummiyelerle gokkubbede "bākī kalacak āhenk orguleri" orduler: "Es-salātu ve's-selāmu aleyke yā Habīballah / Es-salātu ve's-selāmu aleyke yā Resūlallāh / Es-salātu ve's-selāmu aleyke yā Nebiyallāh..."
 
Kirk Hadisler, toplum fertleri arasinda saygi, sevgi ve anlayisin teminati oldu. "Rahmetim gazabimi gecti", "Insanlarin hayirlisi, insanlara faydali olandir", "Allah, insanlara acimayanlara merhamet etmez", "Guzel sozler sadaka yerine gecer", "Kolaylastiriniz, guclestirmeyiniz, sevindiriniz, nefret ettirmeyiniz" gibi pek cok hadis-i serif, affi, anlayisi, sevgiyi, dostlugu, merhameti, yardimi butun bir insanliga ahlakī bir sorumluluk olarak telkin etti. Birbirini yok eden, insanliga acimayan ve onune gelen her seyi yakip yikan bir dunya, bir sure sonra Senin "insanlik medeniyetine" verdigin mesajlarla yikandi, aklanip paklandi. Yunus'un: "Dovene elsiz gerek / Sovene dilsiz gerek / Dervis gonulsuz gerek / Sen dervis olamazsin" dedigi gibi, "elsiz", "dilsiz" ve dunyaya karsi "gonulsuz" erenlerin saadet soluklari butun bir dunyayi cevreledi. Adalet, emniyet, guven ve merhamet dalga dalga yayildi. Ama Senin soluklarindan uzaklastikca, dunyamizi yeniden kara bulutlar kapladi. Dort bir yanda var olma mucadelesini yasadigimiz gunlerde, hep Allah'a dayanip yeniden Senin sefāatini istedik. Zor gunlerdi onlar. Mehmed Ākif'in feryādi ondandi: "Yillar geciyor ki yā Muhammed / Aylar bize hep muharrem oldu! / Aksam ne gunesli bir geceydi.../ Eyvāh, o da leyl-i mātem oldu!" "Allah icin, ey Nebiyy-i māsūm / Islām'i birakma boyle bīkes, / Islām'i birakma boyle mazlūm."
 
Ruh susuzlugunda Seni andik. Susuzluk, butun bir cemiyetin ruh ve manā koklerini kurutmustu. Ellerini uzatip sahabinin kana kana ictigi parmaklarinin istiyakini duyuyorduk: "Simdi Seni ananlar / Ariyor aglar gibi.../ Ey yetimler yetimi, / Ey garipler garibi! / Duskunlerin kanadiydin / Yoksullarin sahibi; / Nerde kaldin ey Resūl, / Nerde kaldin ey Nebi?" (Arif Nihat Asya)
 
Bir nesil, Senin ugruna gecici hayati tepme yarisina girdi. Dost da Sendin, sevgili de Sen. Seni bir kez hayālinde gormek isteyen āsiklarla doluydu cevren: "Hicranla yandi gonlum hālimi sormaz misin? / Dil ucuyla olsun melālimi sormaz misin? / Bilmem ki yoksa, dost vefāsindan suphen mi var! / Lutfedip bir kere hayālimi sormaz misin?" (M.F. Gulen) Sultan I. Ahmed, Senin mubarek ayak izini basinda tasimak icin bir sorguc yaptirmisti: "N'ola tacim gibi basimda gotursem dāimā / Kademi resmini ol Hazret-i Sāh-i Rusulun / Gul-i gulzār-i nubuvvet o kadem sāhibidir / Ahmedā durma yuzun sur kademine o gulun." Senin āskin sairlerin sahlara, vezirlere kafa tutmasina yol acti. Mescid-i Nebī'ye yaklasan kāfilede ayaklarini Senin mubarek beldene dogru uzatan veziri, sair soyle azarlamisti: "Sakin terk-i edebden kūy-i Mahbūb-i Hudā'dir bu / Nazargāh-i Ilāhīdir makām-i Mustafā'dir bu." (Nābī)
 
Senin mubarek sacinin bir tek telini yere dusurmeyen ve onu asirlarca saklayarak Sana olan saygisini daima diri tutan āsiklarin vardi. Yillar sonra, bu soylu milletin son sultanlarindan II. Abdulhamid Han'in Medine'ye demiryolu dosenirken, rūh-i azīzine hurmeten raylara kece dosemesi de ayni ruh guzelligini ortaya cikarmisti. Āleme tesrifinle birlikte, nice sair Senin icin en guzel sozleri soyleme yarisina girmisti. Soz sultanlari, Senin vasfini, el degmemis incileri manā ipligine dizmek icin ihsan ve lutuf ānini kollamak icin bir omur boyu anlam avciligina ciktilar. Geceleri sabaha kadar Muhammedī esintilerin ilhāmini bekleyip durdular. Inim inim inleyip: "Cemālinle ferahnāk et ki yandim yā Resulallah!" feryatlariyla yeri gogu cinlattilar.
 
Iki cihan sultanisin...
 
"Sen Ahmed u Mahmūd u Muhammedsin efendim / Hak'dan bize sultān-i mu'eyyedsin efendim." diyen Seyh Gālib, Osmanli'nin son derin nefesiyle, Senin askindan done done inlemisti. "Sen butun imdat haykirislarina sifasin yā Resulallah! Hicranla yanan āsiklarin sinesine devāsin yā Resulallah!.. Sen varlik āleminin yaratilan ilk nuru ve ālemlerin yaratilis sebebisin efendim. Sidk u vefā madenisin, iki cihān sultanisin efendim. "Mustafa'nin cāni oldu ibtidā / Evvelinde ani yaratdi Hudā." (Kaygusuz Abdal) diyen sairin sozundeki hakikatsin efendim. Peygamberler serveri, dinin diregisin; ālemlerin ovunc kaynagi ve ummetine imān hil'atini giydirensin efendim. Sefaat sahibisin, gonullerin tabibisin ve Hakk'in habibisin, Sen Ilāhī askin menbāisin efendim. Alnin dolunaydir Senin, kasin nahif bir hilāl, mubarek yuzun bir gunes ve sacin Mi'rāc gecesi... Yeryuzunun butun ciceklerinin kokusudur terin, gul-i Muhammed'in usāresidir. Iste bundandir bulbulun gule aski, āh u figāni... Ondandir gullere ususmesi bulbullerin...
 
Sen o gulsun, biz ise etrafinda halkalanmis nālān bulbulleriz efendim. Sen peygamberlerin sultanisin, Allah'in bize rahmetisin, nurunla kāināti aydinlatansin. Habībsin, fahr-i ālemsin, habīb-i ekremsin, sāh-i dinsin, fahru'l-murselīnsin, nubuvvet gulusun, emīnsin, ruha sifāsin efendim. Muhammed'sin, Mustafa'sin, Mahmud'sun, Ahmed'sin, Nebī'sin, Sefī'sin, Server'sin, Habibullah'sin, Hayrulbeser'sin, imān bunyādisin, dinin metāisin, peygamberlerin huccetisin efendim. Mubarek alnin dolunaya, kasin hilāle benzer. Sacin mirāc gecesi, yuzun gunese benzer. Yeryuzundeki butun ciceklerin kokusudur mubarek terin. Kutlu kademindeki bir toza yuz surmek ve onu gozlerine surme diye cekmek icin sāhlar, gedālar kapinda toz toprak icinde yuvarlanmaktadir efendim.
 
Sen, peygamberler kervaninin basisin, hakikat denizinin durr-i yektāsisin. Hakkin nice gizli sirlarina mahremsin. Futuvvetin tacisin, velāyetin mahremisin, nubuvvetin hātemisin efendim. Āsiklara askin kaynagisin, fākihlere nasslarin pinarisin, velilere hidayet rehberisin, ehl-i Hakka ilhāmsin, yetīmlere sefkat elisin, yolculara yoldassin, kolelere ihvānsin, dertlilere devāsin efendim. Gaziler, yalin kilic "Muhammed'e salāvāt" deyip dusman uzerine Seninle yururler. Ordular, askerlerine Senin ism-i serifini verirler. Dāimā Allah'in salāt ve selāmi uzerine olsun. Hakkinda medh u senāda bulunan herkesin omru uzasin. "Her dem yeniden dogariz / bizden kim usanasi" diyen sairin agzina saglik!
 
Hos geldin Efendim!..

Aleyhi selatuvesellem

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek