Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Sürünen Şeyler / İclal Aydın

Gönderen Konu: Sürünen Şeyler / İclal Aydın  (Okunma sayısı 3945 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı mirac

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2120
  • Cinsiyet: Bayan
  • * Suskunluğumu En Güzel DUA Kıl Ya RAB ! *
Sürünen Şeyler / İclal Aydın
« : Eylül 06, 2008, 02:04:43 ÖS »
Demet Akbağ soruyor: “En popüler dört yanıtı arıyoruz. Yüz kişiye sorduk. Sürünen bir şey söyleyiniz!”

Bu yarışmayı (Familien Duell) Almanya’da yaşadığım yıllarda sabahları bayılarak izlerdim. Kendimi hep o Alman sunucunun yerine koyar “vay be adam dokuz senedir bunu sunuyor başka da bir şey yapmıyor” diye gıpta ederek, çok neşeli, çok sabırlı, çok komik hallerine bir sebep bulmaya çalışırdım. Neyse, şimdi gecenin bir yarısı uykum kaçmış, kanallar arasında dolaşırken “aileler yarışıyor”un Türk versiyonunu görünce hemen durdum. Demet o sırada işte o soruyu sordu. Yarışmayı bilen biliyordur, bir aileden beş kişi bir araya geliyor ve bir ekip kuruyor. Yüz kişiye sorulan soruların en popüler yanıtlarını bulmak için karşılıklı iki takım yarışıyor. Çok şeker, çok eğlenceli bir yarışma. Ancak...

Size bana sürünen bir şey söyleyin desem ne dersiniz? “Yılan” en popüler yanıt olarak ilk sırada. Siz de bu yanıtı verirsiniz eminim. Nitekim takımlardan biri üniversite öğrencisi genç kuzenlerden oluşuyordu ve butona hızla basıp “yılan” yanıtını verip ve öncelik hakkını aldılar. Geriye kalan üç yanıtı bulmaları gerekiyordu. İkinci yanıtı “parfüm” olarak verdiler. Demet Akbağ tekrar etti: “SÜRÜNEN bir şey söyleyiniz!” yarışmacı kendinden gayet emin bir şekilde “Parfüüüm. Hani vardır ya, süründüm çıktım filan, öyle yani” Demet içini çekerek yanıtı tekrar etti ve doğal olarak ilk eksilerini aldılar. Sonraki yarışmacı “krem” dedi. Demet Akbağ sevecen ve sabırlı bir ifadeyle “bakınız, sürünen bir şey soruyoruz, sürdüğünüz bir şey değil” dedi. Yarışmacı “e parfüm sürünüyorsa krem de sürünebiliriz” dedi. Demet bu diyaloğun peşini bıraktı ve yanıtı tekrar etti. İkinci eksi puanlarını aldılar. Üçüncüde de doğru yanıtı bulamazlarsa hak karşıya geçtiğinden çok dikkatli yanıt vermeleri gerekiyordu. Üçüncü yarışmacı “sürüngen” yanıtını verdi ve söz hakkı karşı takıma geçti. Yanılmıyorsan onlardan biri de “güneşyağı” türevinden bir öneri de bulundu ama takım kaptanları “kertAnkele” diyerek en popüler ikinci yanıtı bulmak kaydıyla puanları topladı.

Mezuniyetlerine az bir zaman kalmış olan bu şeker, sevimli, güzel, yakışıklı üniveriste öğrencilerinin “sürünmek-sürmek ve sürülmek” fiillerinden bihaber olmasının sorumlusu sizce kim? Gençleri her şeyde “cahiller, tembeller, okumuyorlar, merak etmiyorlar, sormuyorlar” diyerek suçlayalım en kolayı bu ama sorumlusu kim? Önümüzdeki yıl tezini yazacak olan bu genç adam parfümün sürünmediğini ne zaman anlayacak? Parfümü, kremi, yağı “sürersin!” Ardahan’a, Van’a, Halep’e “sürülürsün!” Bir de yerlerde sürünürsün ki en popüler son yanıt hadisenin açıklmasıydı. Şöyle ki:

Sürünen dört şeye verilen en popüler dört yanıt: Yılan, kertenkele, timsah ve ÖĞRENCİ!

Eh, “tabii ki” yerine sürekli “tabi ki DE” diyen ve bu saçma ikinci eki nasıl olup da diline yerleştirdiğine inanamadığım o kadar çok basın ve televizyon ünlüsü var ki... Ne fiiller, ne tanımlar, ne ekler gördük son on yılda kötü İngilizceden berbat Türkçeye dönüşen.

Bu yazıya başlamadan önce bir arkadaşıma elektronik posta gönderdim. Arabayla İtalya turuna çıkacakmış, benden otel, restoran, mekân önerileri istedi. Bir restoranın adını anımsayamadım ve yardımcımdan filanca ceketin cebindeki üzerinde yabancı yazılar olan kibriti getirmesini istedim. Her yerden toparladığı bir tomar kibritle geldi. Evet hepsinin üzerinde yabancı isimler vardı haklıydı. Les Ambassadeurs, Zuma, Fishmekan, Poseidon, Da Mario, Mezzaluna, Sunset, La Favorita, The Plaza, Happily ever after... Bunların hepsi İstanbul’daki restoranlar... Ne Türkçesi, neyin peşindeyim, deli miyim neyim?

Beni support etmeyen bir public ve daha önemlisi bir “trend” varken dışarıda benimki abesle iştigal! Hakikaten sürünüyoruz...
« Son Düzenleme: Temmuz 16, 2009, 11:02:48 ÖS Gönderen: Bilge »

Çevrimdışı melancholia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 729
  • umma ki küsmeyesin
Sürünen şeyler / İclal Aydın
« Yanıtla #1 : Eylül 06, 2008, 06:58:59 ÖS »
bir şeyler yapmak gerek ama ne...

Teşekkür ederim mirac abla

Çevrimdışı mirac

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2120
  • Cinsiyet: Bayan
  • * Suskunluğumu En Güzel DUA Kıl Ya RAB ! *
Sürünen şeyler / İclal Aydın
« Yanıtla #2 : Eylül 17, 2008, 10:43:25 ÖÖ »
Şaşkınlığımla Birlikte Okumama Son Verdiğim ..Düşündürücü Ve Bir O Kadar Vahim İçeriğe Sahip Yerinde Bir Paylaşım Abla'm ... Teşekkür Ederim


Biz Kendimize Sahip Miyiz ? Türkçemize Sahip Çıklaım ???

olayı ifade edecek terim vahim mi bilmiyorum ama  gençliğin geldiği noktaya üzülüyorum.
ülke olarak tv'lerde arzı endam eden mankenlerin içi boş demeçlerine  alışmıştık ama üniversite öğrencilerine ilk defa rastlıyorum.
demek  eğitim kurumlarımızda  çok ciddi sorunlar var.

Çevrimdışı husrev_06

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 313
  • Cinsiyet: Bay
Sürünen şeyler / İclal Aydın
« Yanıtla #3 : Eylül 17, 2008, 10:51:29 ÖÖ »

 "Gençleri her şeyde “cahiller, tembeller, okumuyorlar, merak etmiyorlar, sormuyorlar” diyerek suçlayalım en kolayı bu ama sorumlusu kim?"
 
 Evet dün nazenin kardeşimizin gençlik nereye gidiyor sualine verdiği cevaptada aynı soru gizliydi..Tamam yeni nesilin tenbel, meraksız, ruhsuz...v.s. olduğunu tesbit çokda zor bir durum değil, aslonlan bu tesbitin ve kanayan bu yaranın tedavisi nedir ?... ve gençlere örnek ol(a)mayan büyüklerin hiçmi suçu yok...
 
 Yazının sonlarına doğru yaklaştığımda sürünen bir şeye en popüler yanıtın Türkcemiz olduğunu düşünmüştüm maalesef ve yazınında benzer bir ifade ile bittiğini müşahede ettim üzülerek...
 
 Evet biz kendimize ne kadar sahibizki, dinimizden sonra en kıymetli varlıklarımızın başında gelen Türkçemize sahip çıkalım...

 Teşekkürler mirac ve nazenin kardeşlerim...

Çevrimdışı mirac

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2120
  • Cinsiyet: Bayan
  • * Suskunluğumu En Güzel DUA Kıl Ya RAB ! *
Sürünen şeyler / İclal Aydın
« Yanıtla #4 : Eylül 17, 2008, 11:05:20 ÖÖ »
haklısınız arkadaşlar bu gençlere yüklenecek bir sorun değil

eğitmenler de sorumlu olmayabilir. ellerinden geleni yapıyorlardır. zaten eğitmenlere bir şey demiyorum.
eğitim kurumlarımız sorunlu ; sürekli değişen yasalarla eğitim kör düğüm olmuş durumda. bununda mutlaka etkisi vardır.
ama bu üniversite öğrencileri yarının doktoru ve eğitmeni en önemlisi anne babaları. onların hastaları , öğrencileri, çocukları olmayacak mı........
işte bu noktada gençliğin geldiği noktaya üzülüyorum............

suçlu aramaya gerek yok hepimiz suçluyuz. kangren olan yeri kesip atmak gerekir derler ama biz neşteri nereye vuracağız. kangren tüm vücuda yayılmış

ama hayal kırıklığı yaşamak için erken... bir yerlerde alkışlayacağımız , övüneceğimiz gençler var. var olduğuna inanmak istiyorum.....

not: çok karamsarsın diyebilirsiniz. ama İz...de  gençlerin sohbetlerine kulak verseydiniz daha karamsar olabilirdiniz.


 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek