Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Yardımlaşma İmandandır

Gönderen Konu: Yardımlaşma İmandandır  (Okunma sayısı 1964 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Yardımlaşma İmandandır
« : Eylül 21, 2008, 10:50:29 ÖS »
Yardımlaşma İmandandır

Zenginden yoksuna ve yoksula servet aktarmanın (tasadduk), doğrudan şahıstan şahısa veya hayır kurumları aracılığı ile olmasına karşı çıkanlar, bu yardımlaşmayı “sadaka kültürü” diyerek yerenler iki gerekçe ileri sürüyorlar: 1. İstismara açık olması, 2. Onur kırıcı olması. İkame ettikleri usul ise yoksula yardımın devlet eliyle vatandaşlık esasına göre yapılmasıdır.

Benim bu teklife bir itirazım olamaz; devlet topladığı vergilerden ve sağladığı başka kaynaklardan yoksulların ihtiyaçlarını giderecek bir yardım yapabiliyorsa (maaş bağlar, sağlık, eğitim vb. giderlerini karşılar…) bundan ancak memnun oluruz. Lakin dünyanın hiçbir yerinde bu devlet yardımının, bütün ihtiyaçları giderecek ölçüde yapılamadığı açık. Ayrıca bir kimse, çalışmadan bir yardım alıyorsa, bu yardımın kaynağının vergi olması, aracının da devlet olması onur bakımından fark etmez. İstismara gelince, devleti bu konularda iktidarlar (dolayısıyla partiler) temsil eder, iktidarlar da yoksula yapılacak yardımı, isterlerse pekala siyasi yönden istismar edebilirler.

İslam'da yardımlaşma imandandır; inancın gereğidir, Allah emri olduğu ve O'nun rızasını kazandırdığı için yapılır. Bir kimse, bir yoksula, bir ihtiyaç sahibine yardım ederken (bağış yaparken, zekat, fitre verirken, kurban eti dağıtırken, hediyeleşirken…) Allah rızasından başka bir şey (veya bir şey daha) gözetirse, yardım ettiği kimseyi minnet altında bırakır, ondan bir şekilde istifade etmek isterse bu yardım ibadet olmaktan çıkar (İslam inanç ve ahlakına aykırı hale gelir).

Onur meselesine tekrar gelelim.

İslam inancına göre mülk (servet) Allah'ındır, dünyada ona malik olanlar emanetçidir, mülkün asıl sahibi, “Sana emanet ettiğim servetten şu kadarını şu vasıfta olanlara ver” dediği zaman bu emir, seküler devletlerdeki kanun gibidir. Kanun vatandaşı borçlu ve alacaklı kılıyor, alacaklı olan hakkını alırken onuruna bir şey olmuyor. Allah emri borçlu kıldığında da durum aynıdır; Alan hakkını almakta, veren de borcunu ödemektedir. Araya hayır kurumlarının girmesi ise bu bakımdan daha uygun bir tedbirdir; çünkü bu uygulamada veren ile alan doğrudan karşılaşmamakta, devletin memuru gibi olan hayır kurumu görevlisi dağıtma işini ifa etmektedir.

İstismar ve onur kırıcı davranışlar İslam iman ve ahlakına aykırıdır. Buna rağmen yapan olursa bunun da dünyada ve ahirette müeyyidesi vardır, engellenir.

İslam ümmeti bir aile gibidir. Aile arasındaki yardımlaşma kardeşlik, birlik ve beraberlik bağlarını güçlendirir, servet dağılımındaki aşırı dengesizliği giderir, servet düşmanlığını önler, suç oranını azaltır…

Bütün bunlara rağmen yardımlaşma geleneğimize karşı çıkanların ve kötü örnekleri genelleştirerek kurunun yanında yaşı da yakmaya kalkışanların iyi niyetli olmadıkları anlaşılıyor.

Peki kötü niyetleri nedir?

İslam'ın yayılmasını, İslami hayatın güçlenmesini engellemek.

Toplumun huzurunu bozmak, toplum tabakaları arasındaki uçurumu derinleştirmek, huzursuzluğun anarşiye dönüşmesi halinde bundan siyasi ve ideolojik menfaat sağlamak.

Türkiye'de yerel yönetimlerin ve hayır kurumlarının yardım faaliyetleri sebebiyle mevcut iktidarın sempati ve oy kazanmasına mani olmak.

Dürüst işleyen, çok önemli hizmetler ifa eden binlerce hayır kurumunun imajına zarar vermek, istisnaları genelleştirerek halkın bu kurum ve kuruluşlara itimadını sarsmak.

Şu halde hamiyet sahiplerine ve Allah rızasını her amacın önünde tutan müminlere bir vazife düşüyor:

İnadına ve daha çok yardım, daha çok yardımlaşma!

Ve lüften oyuna gelmeyelim!


Hayrettin Karaman
Yeni Şafak
21.09.2008

Çevrimdışı musalli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4058
Yardımlaşma İmandandır
« Yanıtla #1 : Eylül 21, 2008, 11:10:11 ÖS »
Ve lüften oyuna gelmeyelim!

Ne guzel izah edilmis.Istifade ettim..Cenab-i ALLAH sizden de yazandan da razi olsun..

Tesekkur ederim.

Çevrimdışı sahra cold

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4439
  • Cinsiyet: Bayan
  • ........
Yardımlaşma İmandandır
« Yanıtla #2 : Eylül 21, 2008, 11:20:56 ÖS »
Ve lüften oyuna gelmeyelim!

Ne guzel izah edilmis.Istifade ettim..Cenab-i ALLAH sizden de yazandan da razi olsun..

Tesekkur ederim.


Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Yardımlaşma İmandandır
« Yanıtla #3 : Eylül 22, 2008, 06:07:18 ÖS »
Amin.

Hayrettin Hoca çok güzel anlatmış.

''Peki kötü niyetleri nedir?
İslam'ın yayılmasını, İslami hayatın güçlenmesini engellemek.''

Özellikle Ramazan ayında doruk noktaya çıkan hayır işlerini akılları  sıra baltalamak isteyenlerin bir takım tezgahlarıyla karşı karşıyayız.Birlik beraberlilğin en güzel örneği olan yardımlaşma şuurumuzu yaralamak isteyenlere fırsat vermeyelim.

Ne demiş Ustad Karakoç;


Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar.
Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'nın gazabından kurtulamayacaklar


Allah  şahsıma yaptığınız dualar için ve  konuya gösterdiğiniz hassasiyet için sizden de razı olsun inşeallah.
« Son Düzenleme: Eylül 22, 2008, 06:10:25 ÖS Gönderen: stalker »

Çevrimdışı mirac

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2120
  • Cinsiyet: Bayan
  • * Suskunluğumu En Güzel DUA Kıl Ya RAB ! *
Yardımlaşma İmandandır
« Yanıtla #4 : Eylül 23, 2008, 11:43:51 ÖÖ »
''  lüften oyuna gelmeyelim!  ''

çok manidar bir yazı teşekkürler



 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek