İL : İSTANBUL
AY-YIL : EYLÜL- 2008
TARİH : 26.09.2008 (4. HAFTA)
بسم الله الرحمن الرحيم
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْر وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ
وقال عليه السلام: مَنْ يَقُمْ لَيْلَةَ الْقَدْرِ اِيمَاناً وَاحْتِسَاباً غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
KADİR GECESİ
Muhterem Müslümanlar,
Pek feyizli ve bereketli rahmet ayının veda etmesi gönüllerimizi hüzünlendirirken bin aydan hayırlı kadir gecesinin gelişinin sevincini yaşıyoruz. Bu gece kadir gecesidir. Mübarek olsun.
Zaman ve mekânlar kendilerinde meydana gelen önemli olaylarla değer kazanırlar. Kadir gecesini bin aydan hayırlı kılan da yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in bu gece inmeye başlamasıdır.
Yüce Mevla’mız kadir gecesinin kadr-u kıymetini beyan eden surede şöyle buyurmaktadır: “Biz onu (Kur’ân’ı) kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi nedir bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”1
Muhterem Mü’minler,
Rahmet-i ilâhiyyenin bütün bir yeryüzünü kuşattığı kadir gecesini ibadetle ihya ederek rahmetinden istifade etmeye çalışalım. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurur: “Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan bekleyerek kadir gecesini ihya ederse geçmiş günahları affolunur.3 Ramazan-ı Şerifle başlayıp kadir gecesinde zirveye ulaşan iman coşkumuzla Gaffâru’z-Zünûb olan Rabbimizden affımızı dileyelim. Bu gece inmeye başlayan yüce kitabımızdan bol bol okuyalım. Okurken onun Allah kelamı olduğunu, kıyamete kadar tüm beşeriyete hidayet rehberi olarak işte bu gece inmeye başladığını, her türlü kalbî hastalıklara şifa olduğunu, telaffuz ettiğimiz kelimeleri bizzat Rasûlullah’ın da telaffuz ettiğini, her harfine on sevap verildiğini düşünerek okuyalım. Sevgili Peygamberimizin Hz. Aişe validemize öğrettiği dua ile Rabbimize yalvaralım; “Ya Rabbi! Şüphesiz sen affedicisin, affetmeyi seversin. Beni de affeyle.”4
Aziz Mü’minler,
Şu günlerde unutmamamız gereken dini vecibelerimizden biri de fitre olarak bildiğimiz fıtr sadakasıdır. Oruçlarımızın Allah katında kusursuz kabul edilmesi temennimizdir. Ancak istemeyerek de olsa oruçlarımızın sevaplarını eksiltecek söz ve davranışlarımız olmuş olabilir. İşte fıtr sadakası bunların telafisi için emredilmiştir. Bilindiği gibi fitre hemen herkes tarafından kolayca verilebilecek miktardadır. Bizler de vermenin o manevi hazzını tadalım ve ihtiyaç sahiplerinin bayram sevincine küçük de olsa bir katkıda bulunalım. Fıtır sadakalarımızı bayram namazından önce vermeye gayret edelim.
Sevgili Peygamberimizin, İbni Abbas’ın naklettiği şu güzel öğüdüne kulak verelim: Rasûlullah (s.a.v.), orucun gereksiz ve çirkin sözlerden temizlenmesi ve fakirlere bir lokma olması için fıtır sadakasının verilmesini emretti. Kim onu bayram namazından önce verirse makbul bir fıtır sadakası olur. Kim de bayram namazından sonra verirse sıradan bir sadaka olur.” 5
Muhterem Mü’minler,
Ramazan ayının sonlarına doğru bu güzellikleri yaşarken, 294. üncü kuruluş yıldönümünü yaşadığımız itfaiyecilerimizi dualarımızda unutmayalım. Bizim güvenliğimiz için canları pahasına ateşle mücadele eden itfaiyecilerimizin günlerini kutluyoruz.
Cenâb-ı Hak, Kadir Gecemizi hepimiz hakkında hayırlara vesile kılsın! Oruçlarımızı, zekatlarımızı, her türlü ibadet ve hayırlarımızı kabul eylesin!
1. Kadir: 97/1–5
2. Muvatta: İtikâf; 15
3. Buhârî, İman, 25
4. Tirmizî, Deavât, 845
5. Ebû Davud, Zekât, 17
Ahmet EFE
Ebubekir Camii İmam-Hatibi/ BAĞCILAR