Oyunun özellikleri ve önemi çerçevesinde düşünürler, doktorlar ve psikologlar yüzyıllardır “Oyun neden önemlidir?” sorusuna farklı bakış açıları içeren açıklamalar getirmişlerdir. Örneğin, İngiliz düşünür Spencer, “enerji fazlalılığı” düşüncesiyle oyunu çocukların içindeki fazla enerjiyi atmak için kullandıkları bir yol olarak görürken; Alman düşünür Gross “alıştırma kuramı” ile oyunun ileriki hayatında çocuğun kullanmak zorunda olduğu becerilerini alıştırma yaparak geliştirmesi için bir araç olduğunu ortaya koymuştur. Psikanalitik kuram çocuğun pasif olarak deneyimlediği stres ve travmaların oyunda aktif olarak açığa çıktığına işaret etmektedir. Bilişsel kuram ise oyunun alternatif ve yaratıcı düşünceyi geliştirdiğini vurgulamaktadır. Son olarak, uyarılma kuramcıları çocuğun oyun aracılığıyla en yüksek uyarılma ve haz seviyesine ulaşmaya çalıştığını iddia eder. Fakat farklı kuramlardan da olsa, uzmanların oyun ile ilgili vardıkları ortak nokta, dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleştirilen araştırmaların da ortaya koyduğu üzere, oyunun çocuk gelişiminde kaba ve ince motor gelişimi, bilişsel ve dil gelişimi yanı sıra sosyal ilişkileri de önemli ölçüde desteklediğidir. Ancak oyun yalnızca çocuğun gelişimi için değil, çocuk ile ilişkilerini güçlendirmek isteyen anne babalar ve diğer yetişkinler için de iyi bir araçtır.