Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Çalışan (Evli) Kadınlar Kariyer Kurbanı mı!!!

Gönderen Konu: Çalışan (Evli) Kadınlar Kariyer Kurbanı mı!!!  (Okunma sayısı 3120 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı hakkinihelalet

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2752
  • Canim Oğlum
Çalışan (Evli) Kadınlar Kariyer Kurbanı mı!!!
« : Haziran 23, 2008, 10:38:10 ÖÖ »
                    Kariyer kurbanı kadınlar 




Son yıllarda çocukları tarafından öldürülen kariyerli kadınları okuyoruz. En son profesör annesini katleden genç kızı. Anne canını dişine takıp, çalışıp, mücadele edip, okumuş, mesleğinde başarıyı yakalamıştır. Ne ki evliliği hiç de iyi gitmiyordur. Cerrah olan eşi ile sert tartışmalar yaşanmaktadır evlerinde.

Kumarda kazanan aşkta kaybeder hesabı, kariyerli kadınların diğer kadınlara göre eşlerinden daha fazla dayak yedikleri sonucunu Amerika ve Avrupa’da yapılan araştırmalar her gün yayınlanmakta. Ülkemizde de değişen fazla bir şey olmuyor, iyi eğitim alan çiftler birbirlerine tahammül etmek için önemli bir neden göremediklerinden midir, ayrılığı seçmekteler.

Kariyer, bir karaçalı gibi aşkları bitirip son sevgi kırıntısını da yok eden bir baş belası olup çıkmakta. Önüne önlük bağlayıp yemek yapmaya mı yasak koymaktadır.

Ya da ele iğne alıp sökük dikmeye mi?

Ütülenmeyen koca gömleği, yıkanmayan çocuk çorabı mı sorun olmuştur.

Ya da eş ile çocuk çok da önemsenmediklerini mi hissetmişlerdir.

Hâlbuki nasıl bunalmaktadır kariyer kadını.

Bilimsel kongrelere katılması gerekmektedir.

Son bilimsel yayınları, kitapları okuması behemehal elzemdir.

Öğrencilere ders hazırlayacaktır.

Chicago’da ya da Erzurum’daki konferansta konuşma yapacaktır. Son yıllarda kimi meslektaşları rekabet çıtasını, kendisi ile aralarında bayağı açmıştır. Gergindir.

Eve dolmuş olarak gelmektedir.

Acımasız iş ortamından sonra, evde de sevgi ve şefkat bulamamaktadır.

Eşinin de işleri sıkıntılıdır.

Herkes sevgiyi, fedakârlığı, saygıyı karşısındakinden bekleyecek kadar bencilleşmiştir.

En küçük olayda dolu bardak taşmaktadır.

Hakaretler, kırıcı sözler havada uçmaktadır.

Kariyer denen karaçalı; küçük bir çocuğun bu tartışmaların şahidi olacağını ve silinemeyecek izler bırakacağını tahmin edip, akıl erdiremez. Gergin aile ayrılır. Çocuğa, gelinini kendisine rakip gören babaanne sarılır. O okumamıştır ama mutlu ve huzurludur, torununa bakarken fazlası ile abartır, ne isterse verir. Torununun saçlarını tararken bir düşman motifi de eker kafasına; annesini. Hayalleri gerçek olmuştur babaannenin, o okumuş kadın ne anlar çocuk yetiştirmekten, onlar karı koca kuş sütü eksik olmayan sofralarla büyütürler torunlarını.

Eksik bir şeyler olduğu akıllarına gelmeden, anne ve baba sevgisine doyamadan büyüyen çocukların incinen yüreklerindeki hayata öfkeyi hiç duyamadan. Kapatırlar kulaklarını küçük kızın kırık kalbinin sesine. Başka çocuklar baba dediğinde gıpta ile bakan, annesi ile kol kola gezen genç kızları hayranlıkla izleyen üniversiteli kız, sonunda depresyona girer. İlaçlara başlar.

Neden onların hayatları da normal insanların ki gibi değildir. Oysa annesi çocukları mali sıkıntı çekmesin diye de kariyer yapmıştır ama parasızlıktan bin beter acılar yaşamıştır.

Paranın alamayacağı mutluluğun fakirliğini çekmiştir. Babaannesinin, “bir yerlerde gezeceğine gel de kızına annelik yap” diye suçladığı bir kadın, Kızına, “bugün eve gelme, gelirsen elimden bir kaza çıkacak” diyen bir anne.

Başaramadığı dersleri için Tarot merkezlerini kurtarıcı bilip, büyü yaptıracak kadar dini boşlukta kalmış bir genç kız. Baba kolayı seçmiş, almış şapkasını çıkıp gitmiş. Üç kadın sıkıntıları ile baş başa kalmış. Kendi yalnızlığına, acılarına, kızının okul başarısızlığı katıldığında iyice asabileşen anne. Yangına körükle gidip annesi aleyhine evladını dolduran babaanne.

Maneviyat gibi çok birleştirici bir mutluluk unsurunun eksik olduğu bu insanlara sonunda olan oluyor. Sevginin, saygının, merhamet ve şefkatin eksikliği bir genç kızı anne katili yapacak kadar kendisinden uzaklaştırıyor.

Bu acı olay sanırım psikoloji kitaplarında yer alacak. Sevgi kadar değerli başka bir şey olmadığını, sonunda kariyer de anlayacak.

Mine Alpay Gün


 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek