İşte geldik .. Gitmek için..
Yorulan yürekle , bükülmüş belle , eğik bir başla, dökülen dişlerle , kurumuş dudaklarla , çürümüş bedenimizle kapına gelen biziz...
Oysa daha dündü fidan boylu selvi gibi olan , anasının kuzusu , babasının gözbebeği , arkadaşlarının sevdiği , ne oldu birdenbire..
Nerede o canım dostlarım , nerede kan kardeşlerim , neden benimle aynı yere gelmediler , yalnız bıraktılar , hani sevenlerim .. ne oldu onlara ?
Dünya dedikleri sadece bu kadarmıydı , bir ağaç gölgesi bumuydu yoksa... Daha işlerimi bitirmedim , randevularım yarım kaldı , annemle bile vedalaşmadım.., bu kadarmı ani olacaktı herşey...
Ya Rabbi...
Bize tattırdığın dünya rüyasının lezzetini almayı ahirette nasib eyle , Habibine (s.a.v) reva gördüğün mağara kovuklarını taleb ediyoruz , bize rahat döşeklerdeki rahatlık yerine , hasır üzerinde sıkıntıyı iman şerbetini olarak içir...
Bize öyle yanan sineler ihsan etki , O hicranla Zatına layık olabilmeyi murat edelim , Varlığınla yok et bizi , damlanın ummanda kaybolduğu gibi , varlığınla erit bizi Rabbim...
Amin Amin Amin
ALINTI