Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Bu Gece Esenlik Doludur'''

Gönderen Konu: Bu Gece Esenlik Doludur'''  (Okunma sayısı 1729 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı xxpınar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 556
  • Cinsiyet: Bayan
  • Neyseler birikti içimizde...
Bu Gece Esenlik Doludur'''
« : Eylül 26, 2008, 01:29:50 ÖS »



"Belki bu gecedir, belki başka bir gecedir Kadir Gecesi. Kuran'ın övdüğü bir gecedir Kadir Gecesi. Orucun şifa saçan ellerinde Müslüman'ın kalbi onarıla onarıla, Ramazan hilâli büyüdükçe nefsin hilâli küçüle küçüle, öyle bir geceye gelinir ki, nefs, başına dünya kirlerini yıkayıp alıp götüren sıcak suların döküldüğü bir ölüye yaklaşır. Onu yıkayan meleklerin dünyamıza indiği gecedir Kadir Gecesi. Gecelerin de bir imamı vardır. Gecelerin imamı, en büyük imam Kur'an-ı Kerim'i kalbinde taşıyan Kadir Gecesi'dir."

'İçinde bulunduğumuz günler'den biri, belki bu gece, belki yarın, kim bilir belki önceki gün Kadir Gecesi. Kur'an'ın indiği ve Kur'an'a inen bir gece olarak kadri ve kıymeti bizatihi Rabb'imiz tarafından belirlenmiş ve lütfedilmiş olan bu kutlu geceyi Bediüzzaman Hazretleri, Ramazan'ın ikinci yarısında ararmış. Mağripli büyük bilge İbn Arabî'nin birkaç kez Kadir Gecesi'ni yakaladığı söylenir. Nebiler, resuller ve onların varisi olan kâmil velilerin hayatına birkaç kez mutlaka doğar Kadir Gecesi. Talebelerinden öğrendiğimize göre, Bediüzzaman, Ramazan-ı Şerif'in ikinci yarısında geceleri uyumaz, ibadet, kıraat ve virdle meşgul olur, talebelerini de uyutmazmış. Bilhassa son on gecede bu sürekli evrad ve ezkar son haddine ulaşır, Kadir Gecesi'ni yakalama ve onunla bir harfine on binler, belki milyonlar sevabın bağışlandığı o mübarek anların bereket ve feyzinden istifadeye çalışırmış. Ramazan-ı Şerif, savaşla, kanla, gözyaşıyla, siyasi ve ekonomik sorunlarla tam bir kabz hali, bir daralma yaşayan ihtiyar yerküremizde esenliğin gerçekleşmesi ve yeni bir şafağın doğması için manevi bir diriliş ve derleniş imkânı sunuyor. Kur'an'da 'mübarek' olarak nitelenen Ramazan'ın kalbinde Kur'an, Kur'an'ın kalbinde kâmil insan, kâmil insanın kalbinde ise Kadir Gecesi tecelli ediyor. Bu kutlu geceye adını veren ayette Rabb'imiz, "Biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rab'lerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar." buyuruyor. Kadir Gecesi'nde Rabb'imiz göğün birinci semasına tenezzülü gibi, melekler ordusunu ve Ruh tabir edilen Vahiy Meleği'ni indiriyor, 'Yok mu bir şey isteyen, vereyim?' müjdesiyle ruhları yıkıyor, gönülleri ışıtıyor ve dünyanın en çok muhtaç olduğu sonsuz bir umudu insanlık göğüne yayıyor.

Dünyanın yaşadığı daralma ve insanlığın kalbindeki derin krizden bir gün büyük bir bast (genişleme, yayılma ve ferahlık) halinin çıkacağı umuduyla bu gece Rabb'imizin dergâhına sığınmalı, gözyaşlarıyla ıslanmış bir çehre, acıyla yanmış bir kalp ve umutla dolu bir gönülle münacat ve niyazda bulunmanın zamanıdır. Nasıl ki haccedenler, Allah'ın arzdaki beytinin çevresinde O'nun aşkının pervaneleri gibi dönenler ve Habib'inin mübarek kademinin çiğnediği topraklarda gözü yaşlı dolaşanlar döndüklerinde annelerinden tertemiz doğmuş gibi arınıyorlarsa, Kadir gecesinde de tıpkı o sabah namazında cemaati kaçırınca derin bir 'ahh!' çeken sahabe gibi günahlarından dolayı yanıp yakılanlar, bağış ve arınma isteyenler, Allah'ın sonsuz ve mutlak varlığına katılırcasına, bir kaybolma yeri, bir vuslat mekaneti olan secdede dakikalarca ağlayanlar, Kur'an'ı, sanki yeni iniyormuş gibi, kalbine feser edercesine okuyanlar da bağışlanmayı ümit edebilirler.

Bu büyük müjde bulutunun altına girmek için niçin hâlâ bekliyoruz? İşte bugün, yarın, öbür gün Kadir Gecesi... Gecenin kadrinin ışıl ışıl belirdiği bir gece. Bir bağışlanma ve yücelme imkânı... Bir sırra erme ve sırrolma zamanı. Bir kurtuluş ve esenlik vakti. İnsan hali üzre imiş. Ki ona ibnü'l-vakt denirmiş. Kadir Gecesi hangi hal üzre olursak ve Kadir bize, bu kederle sancıyan dünyamıza gülümser ve bir anda Çin ü Maçin ülkesinin üzerinden uçarken bir kanadı düşünce, bütün bir iklimi bir billur gibi ışıtan Anka gibi ruhlarımıza görünürse, işte o an nefsimiz ve dünyamız için yeni bir fecrin de başlangıcı olacaktır. Bu umutla divanesi olalım Kadir Gecesi'nin. Efendimiz'in (asm), Hz. Ayşe validemize tavsiye ettiği dua dilimizde, Mushaf elimizde, Kur'an dil'imizde arayıcısı olalım Kadir Gecesi'nin: "Allah'ım Sen affedicisin, affı seversin, beni affeyle..."

Bin aydan hayırlı olan bu kutlu gecenin sırrı Kur'an'da, Kur'an'ın sırrı Efendimiz'de (asm), Efendimiz'in sırrı ise, Sırların Sırrı'ndadır. Sırru'l-Esrar'ın sırlarından bir sır olalım bu gece. Nefsimizi hasır gibi yere serip, o büyük sırrın peşine düşelim ve unutmayalım, 'O gece yeryüzüne inen meleklerin sayısı çakıl taşlarının sayısından çok daha fazladır', Kadr kelimesi bu yüzden, 'tazyik' manasını da saklar içinde, o gece yeryüzüne o kadar çok melek iner ki, dünya onlara dar gelir. Dünyaya sığmayan, dünyanın sığmadığı bir gecenin sırlarıyla dolu, kulluk ve secdeyle şenlenmiş, Kur'an'la nurlanmış bir dünyanın sabahı da 'esenlik'e bir kapı aralayabilecektir. İslam, esenliktir, bize selam bu yüzden tavsiye edilmiştir, selam vermek, huzur vermek, esenlik dilemektir. İslam, teslim olmaktır, varlık müslimdir ve esenlik teslim olmaktan geçer. İslam, Schuon'un dediği gibi, 'insanla Allah arasında bir vuslattır... İnsan insan olarak, yani yaratılmış, zamana ve mekâna bağlı olarak... Allah Allah olarak, zamandan ve mekândan bağımsız, var edici Yaratan olarak...'

Bu vuslatın en doyulmazı, en feyizlisi, en sırlısı ve görkemlisi, Kadir Gecesi'nin şahitlik ettiğidir. Kadir Gecesi'ne şahit olana, Kadir Gecesi şahit olur. Efendimiz (asm), namaz için, 'gözümün nuru kılındı' der. Namazda O'nu müşahede etmeyen hakiki manada namaz kılmış sayılmaz. Kadir Gecesi bu müşahedenin de imkânıdır. Allah'ın Seçkin Resulü, Habibi, Sevgilisi şöyle buyurmuştur: "Kim inanarak, sevabını ancak Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesi'nde kıyam üzere olursa (uyanık kalıp ihya ederse) geçmiş günahları affedilir." İnanarak ve sevabını Allah'tan umarak bu gecenin sevdalısı olmanın vaktidir bu gece. Sözü, büyük Kadir Gecesi'nin şairi Sezai Karakoç'un güzelim kelimelerine terk etmek en iyisi: "Ey gözlerden gizli, fakat gönüllere aşikâr Kadir Gecesi! Zamanın kalbinde en doğru ve şaşmaz bir saat gibi çınlayıp giderken, yurdumun üstüne vahyin geçmez izini ve yıpranmaz eserini, ölmez sesini bir kere daha işle! Pas tutmaz güneşi bir daha getir, ey Kadir Gecesi."
alıntıdır
« Son Düzenleme: Mayıs 16, 2009, 05:21:34 ÖÖ Gönderen: elifsu »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek