Yollar biçare yâr. Sana hasret duymak bile yetiyor cana. Vuslat anını beklerken teselli oluyor gecenin ayazı ve yıldızlar...
Kelimeler aciz,Yürek perişan; gönül öksüz bu gece…ıraklaşınca ceset ve ruh; solgun kentin yorgun gözlerinde gönül sızım dayanılmaz acılara bürüyor.. Yürekten dökülen heceler aciz şimdi; kelimeler kifayetsiz..gurbet..sana vuslatımın adı oldu bu gece.. Lügâtleri yırt içinde dönüşüm olmayan ve bekle; sessizce geleceğim..ahh içimin kırık yanları..destansı aşklar adına karalanacaktı oysa bu satırlar..mahzenlerde kilitli kaldı satırlar…
Vuslat ne zaman sevgili? Sahi kavuşmak ölüm mü? Hasretinin vecdiyle kement atmaktayım hecelere.. yakalayamıyorum bir türlü doğru kelimeleri..gemici düğümlerini birli misin?düğümlerdeyim şimdi.. Çözemiyorum kendimi,Çıkamıyorum kendi içimdeki girdaptan,Dönerim bir gün elbet...biz ne yollar aştık ne yıllar tükettik hasret kafesinde..ne ölümler geçtik ve azgın dalgalar.. amansız bir rüzgârın izinden bekle beni yâr! bulutların gözyaşları yollara vurdu bu gece..duydun mu sende? Düşlere daldın mı eskisi gibi?Hangi hayaller sana uyumayı unutturuyorsa ben ordayım işte..
Hasret sigaram bitti az önce; ah yar bu gurbetlikte biter inşallah!!beni beklerken hasret güllerini yola ser ve bana kavuşmak için dua et-ki sende bulsun son bu yolculuk.
alıntı[/center