Hülya ve Hakan isminde iki genç varmış....
Kız güzel mi güzel, genç yakışıklı mı yakışıklıymış..
Bu iki genç birbirlerini sevmiş ve bir flört döneminden sonra evlenmeye karar vermişler, ikisinin de durumu iyiymiş, zengin ve varlıklı ailelerin çocuklarıymışlar ve sonunda Hakan ve ailesi, Hülyayı istemeye gelmişler..
Nişan yüzükleri takılmış ve evlilik günleri belirlenmiş..
Bir gün Hakan Hülyayı aramış, kız telefona bakmış, Aşkım ne yapıyorsun? demiş, kız yemek yaptığını yemek yiyeceğini söylemiş.. Hakan aşkım yemeğini yedikten sonra seni almaya geleceğim birlikte sinemaya gideriz iki tane bilet aldım demiş, kız telefonu kapatıp yemeğe yapmaya devam etmiş, tam o sırada tüp patlamış, dağılan tüp parçaları hülyanın bütün vücudunu delik deşik etmiş...
Hemen hastaneye yoğun bakıma kaldırılmış..
Hakan koşa koşa hastaneye gitmiş ama Hülya onunla görüşmek istememiş, Çünkü yanıktan öyle iğrenç bir hal almış ki yüzü ve vücudu, bakıldığı zaman iğreniyormuş insanlar.,
Annesi Hülyanın yanına gelmiş ve kızım Hakan perişan bir halde neden onu görmek, istemiyorsun? demiş.
Kız; anne sen bile yüzümün bu haline bakmaya iğreniyorsun, beni o güzel halimle hatırlasın, her şey, bitti, söyle ona sakın beni aramasın. demiş.
Anne kızının dediklerini hakana aynen iletmiş..
Hakan üzüntüyle hastaneden çıkmış ve arabasını süratle kullanmaya başlamış ve trafik kazası geçirmiş, yaptığı kaza sonucu Hakan kör olmuş.
Annesi tekrar kızının yanına gelmiş ve Hakana olanları anlatmış; artık evlenmeniz için hiçbir mani yok; artık birbirinize destek çıkmalısınız, bak hem artık seni istesen de göremez demiş.,
Bunun üzerine kız, Hakanla evlenmiş ve iki tane de çocukları olmuş..
Yıllar sonra Hülya kalp Krizinden ölmüş,
Öldüğü gün çocuklar anlamışlar ki, babaları kör değil ve aslında hiç kör olmamış......
işte AŞK dediğin böyle olmalı....
SÖYLERMİSİNİZ ARKADAŞLAR BÖYLE BİR AŞK VAR MI
??