Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Kadın, toprak ve bereket!

Gönderen Konu: Kadın, toprak ve bereket!  (Okunma sayısı 1321 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı durmuş göktekin

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 197
Kadın, toprak ve bereket!
« : Mayıs 18, 2015, 12:47:31 ÖS »
Kadın, toprak ve bereket
   
Eli hamurlu, yüzü nurlu, gözleri sulu, saçları buğday başağı, yanakları dağların yaylası, başı zirve, göğsü, rahmet çeşmesi kadının! Ayaklarının altı cennet, dizleri yastık, kucağı ufka açılan umuttur kadının! Nice yiğitler, sofrasında doydu, suyundan içti, tedrisinden geçti, gitti kadının! Onu gölgesinde tutanlara da eyvallah dedi! Dizlerinde huzur arayanlar, başına taç koymak isteyenler de cenneti ayaklarının altından aldı gitti kadının. Horladılar, ötelediler, toz bezi gibi çöpe attılar kadını. Allah’ın verdiği değeri ellerinden aldılar, sokağa saldılar. Değerleri uğrunda can verdi kadın! Eyyy kadın, analıktır senin en büyük adın.

Eli bereketli, dili tatlı, yüreği kanatlı, üretkendir kadın! Elinin değdiği yer hayat bulur yeşerir,  ümranlaşır, can fışkırır her yerinden kadının. Baktığı, dokunduğu her yerde güzellik olur, düzen olur. İşte bu vasıftaki kadın hayata hayat katar. Analarımızın kadın olması, kadına hürmet, saygı ve sevgide zirve yapmıştır. Yüksek vasıflarla andığımız kadın, üretkendir, berekettir, toprakla özdeşleşmiştir.

Toprak, ana kucağı gibidir. Sinesinde barındırdığı canlıları ana şefkatiyle kucaklar, besler,  büyütür. İnsanı aldatmadığı, ihanet etmediği gibi; insanlık değerlerine sahip olan kadın da aldatmaz, ihanet etmez. Toprak gibidir. İnsan topraktan yaratılmış, toprakla yaşıyor, ölünce de yine toprağa dönüyor. Toprak sinesinde barındırdığı canlıları da besliyor, büyütüyor. Kadın da çocuk doğuruyor, o da onu besleyip büyütüyor. Her şeyini evladı için harcıyor. Toprakta bulunanların hepsi kadında da bulunuyor. Verilenin kat be kat fazlasını veriyor. Rahmetli eşim; “bana beş kuruş ver, on kuruş al” derdi. Demek ki bu hal onun fıtratıymış. Kadın, taşıdığı sıfatlar sebebiyle yurdumuza isim olmuş. Anadolu olmuş! Cirmi küçük manası büyük bir değer katmış.

Kadınsız harabeye benzer. Belli zamanlarda kızım gelir, çamaşırlarımı yıkar, evimi temizler, tertipler, düzene sokar. Arkasından bakarım ki evime bahar gelmiş gibi canlanmış, güzelleşmiş, bana gülücükler verir. Yiyeceğe, içeceğe bereket gelmiş görürüm. Tekrar geleceği zamana kadar bunlar azalır, kaybolur. Geldiğinde yeniden hayata döner. Bunlara tekrar, tekrar şahit olurum. 

   Üzülerek ifade etmeliyim ki; bugün bozulan insan her şeyi bozmuştur. Bozulmayan hiçbir şey kalmamıştır. İnsan; kendini bozmuştur. Kadını bozmuştur. Toprağı bozmuştur. Çevreyi bozmuştur. Havayı, suyu bozmuştur. İğneden ipliğe bozulmayan bir şey kalmamıştır. Din gitmiş, ahlak bitmiş, sabır tükenmiş, şükür bizi terk edip gitmiş ve insanlık iflas etmiştir. Yediği içtiği her şeyi zararlı hale getirmiştir. Dünya hastaneye dönmüş, İnsanlar çılgınlaşmış, herkes kendi derdine düşmüştür. Bir delinin kuyuya attığı taşı bin akıllı çıkaramıyor. Hayat yaşanmaz hale gelmiş. Kabristanlara ziyarete gidenler; “eyyy kabir ehli sen kalk da yerine ben yatayım” deme durumuna gelmiştir.

   Toprağa ihanet eden, aldatan insan, bugün cezasını çekiyor. Yeyip içtiğimiz pek çok şeyi bozmuşuz. Kadına ihanet edenler, aldatanlar da çeşitli yollardan cezalarını çekiyor. Hayatlar sefilleşmiş, çocuklar perişan olmuştur. Ebeveynler suç işliyor, çocuklar ceza çekiyor. Evleri gözyaşı basmış, oturulamaz hale gelmiştir. Kendini unutan başkasıyla uğraşıyor. Hem kendini hem de başkasını değersizleştiriyor. Allah, insanı kendine muhatap seçmiş ve her şeyin üstünde ona ve aklına değer vermiştir. Bunun farkında olmayanlar, kendini, aklını ve başkalarını dışlıyor. Nefsinden başka bir şey tanımıyor. Halimiz, karanlıkta yumruk atan sarhoşa benziyor. Kimin kime neden vurduğu belli değil. Ne savaşta ne sulhtayız. Kurtar bizi Allah’ım bu halden, gidelim doğru yoldan…
                        16. 05. 2015
                        Durmuş Göktekin

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek