Hepimizin malumu,özellikle büyük şehirlerde artık çok büyük diyebileceğimiz bir kesim tesettürü deforme etti. Bundan en çok da biz "özellikle de şu günlerde İslam'ın ve dindarların iyi şekilde temsil edilmesi gerektiğine inananlar" müteessir oluyor ve bu üzüntümüzü eleştiri olarak dışarı vuruyoruz.
Ancak eleştirmekle bir yere gelebileceğini sanmıyorum.Bazılarımız diyor ki bu kızları uyaralım. Benim uyarı konusundaki fikrim şu şekilde. Bu kızlarımız zaten doğrunun ne olduğunu elbette ki görüyorlar,biliyorlar.Böyle yapmalarının sebebi aksi için yeterince güçlü bir motivasyona sahip olmamaları ve nefislerinin güzel görünme isteğiyle kabarmış olması.Nefsi kabarmış bir insanı da nasıl uyarırsan uyar,ters tepki görmekten kurtulamazsın sanırım.
Dolayısıyla uyarmaktan önce olayın bir köküne inmeye çalışmalıyız.Neden kızlarımız böyle giyiniyoru bulmalı ve bu olayla kökünde savaşmalıyız. benim şöyle bir teorim var naçizane. bilirsiniz, İslam insanları en iyi tanıyan,ihtiyaçlarına en iyi cevap veren tek din.Öyle bir din ki nefsin bazı isteklerini kısmamızı istese bile bunları meşru yollardan gidermemizi teşvik ederek üzerimizdeki yükü azaltır. İşte dinin emirleri de ancak bu bastıma-meşru yolla teşvik etme dengesini sağladığımızda en güzel şekilde uygulanır.
Örtünmeyle kadınların bastırması gereken "güzelliğini gösterme ve bununla övgü alarak egosunu tatmin etme" ihtiyacıdır. Her kadında bu istek az veya çok vardır. Bunu meşru yolla gidermenin yolu da haremlik ortamlarda gösterişe kaçmadan ve mahremlerle olan avret sınırlarını ihlal etmeden istediğini giymesi,istediği takıyı takmasıdır.
Müslüman dünyası 20. yya kadar hayat tarzını bu şekilde kurmayı başardı. Hatta birçok müslüman ülkesinde kadınların sosyal hayatı hala bu şekilde devam ediyor. Ancak türkiyede geçirilen sosyal dönüşümle birlikte, İslam bir yandan yaşanıp öbür yandan yaşanmamaya başlanınca hepimizin gördüğü sahneler ortaya çıkmaya başladı. Düşünün bir,diyoruz ki dışörtüsü giyinin. Türkiyede İslami bir gettoda yaşamadığı taktirde,sosyal hayatta dışörtüsünü çıkarabileceği bir ortamı olan kaç kız kaldı? Çıkarmasın o halde diyebilirsiniz, o zaman hiçbir kıyafetinin tadını çıkaramayacak bir genç kızdan bahsediyoruz.
O genç kız ki kendini ne kadar uzağında tutmaya çalışırsa çalışsın güzel olmak için her yandan baskı görüyor. O genç kız ki her sokağa çıktığında vitrinlerde çeşit çeşit güzel kıyafetler görüyor. Güzelliğin yüceltildiği özendirildiği bir dünyada yaşıyor.
Haremlik ortamlarımızı yok ettik veya dönüştürdük maalesef. Artık evlerde değil sokakta,pastanelerde buluşuluyor. Evlere gidecekken de üzerimizde ne varsa geçiriyor gidiyoruz. Çoğu düğünler bile haremlik selamlık değil. Hatta bazı yerlerde artık kına geceleri bile. Haremlik ortamlar olsa da süslenmek,başörtüsünün içine küpe,takı takmak,hatta evde sadece güvenilir insanlar olsa bile başını açmak ayıplanır hale geldi.
Sizce bu durumda kadınların güzelliklerini sokakta sergilemeye başlamaları o kadar garip mi?
Gelin,kendi evimiz hayatımız olunca,davetlerimize dikkat edelim. Kızlarımız istedikleri herşeyi giyinsinler ama üzerine bir örtü alsınlar.Eskisi gibi,ya da diğer müslüman ülkelerinde olduğu gibi...Kız çocuğumuz varsa arkadaşlarıyla evlerde buluşmalarını teşvik edelim.
Herkes kendi çevresinde bir değişimi başarırsa,ne güzel olur değil mi?