Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Düşün ve Başar

Gönderen Konu: Düşün ve Başar  (Okunma sayısı 5282 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Düşün ve Başar
« : Ocak 27, 2009, 01:17:40 ÖÖ »
Düşün ve Başar Adlı Kitaptan Seçilmiş Sözler

 
Yazar: Muhammed Bozdağ

 

Başka bir arayışı olmayanın, başka bir buluşu da olmayacaktır.

Başkalarının size ideal kazandırmasını umarsanız kıyamete kadar beklersiniz.

Bir şeyleri keşfetmek onları keşfetmeyi arzulamak sayesinde mümkündür.

Önemli olan "ne yapabildiğiniz" değil, "ne yapabileceğinizdir."

Başarısızlık yapamamak değil, yapamayacağını sanmaktır.

Bizi düşüncelerimiz sınırlamazsa hiçbir yaratık sınırlayamaz.

Hayatınızı işgal etmelerine izin verdiğiniz küçük işlerin kuyusu öyle bir yoğun karanlıkla hayatınızı kuşatır ki, başınızı kaldırıp, o kuyudan yukarıya nasıl çıkabileceğinizi düşünmeye imkan bulamazsınız.

Kader iki kardeşin oynarken kurdukları hayalleri bile gerçeğe dönüştürüyorsa, sizin göz yaşlarınızla kurduğunuz hayalleri niçin gerçeğe dönüştürmesin?

Küçük hedefler için harcayacağınız çaba büyük hedefler için harcayacağınız çabadan az değildir.

Damarlarınızdaki kana değil, ruhunuzdaki heyecana güveneceksiniz.

Maddenin sınırlarında yaşarsanız dünyanız ellerinizin ulaşabileceği yere kadar uzanabilir. Ruhunuzun enginliğinde yaşarsanız hayallerinizin gidebildiği yerlere ulaşabilirsiniz.

Yaşadıklarımızın üzerimize etkilerini belirleyen ne oldukları değil, onlara ne anlam verdiğimizdir.

En büyük başarıları ateşleyenler, kendilerinden önce gelen büyük başarısızlıklardır.

Nasıl yapacağınızı bilirseniz, yediğiniz darbeleri vurduğunuz darbelere dönüştürebilirsiniz.

Acınızı sizinle gönülden paylaşmaya hazırız, ama olumsuzluğunuzu paylaşamayız.

Nasıl düşünmeye devam ederseniz öyle düşünmeye alışırsınız.

Hırs göstererek arzulayan kaybetmeye, şükrederek arzulayan da kazanmaya mahkumdur.

İnandığımız tek doğru vardır. O da yalan da olsa, kendimize ısrarla söylediğimizdir.

Acınızı sevince dönüştürerek ondan intikamınızı alın.

Mutluluk gerçek güzelliklerin içinde doğanların değil, çirkinliklerin bile güzel yanlarını keşfedebilecek kadar güzellik kaşifi olanlarındır.

Büyük hedefiniz ömrünüz boyunca ışık saçacak yıldızınızdır. Büyük hedefi olmayanlar bu dünyadan ayrıldıklarında "Büyük bir yıldız aramızdan kayıp gitti" demezler.

Başarı aynı yönde sonuna kadar gitmektir.

Başkasının ürettiği eseri satın alabilirsiniz, ancak kendi başarınızı satın alamazsınız.

Beyninizin hedefe çözüm bulma çabası siz uyurken, uyanıkken, dalgınken, bilinçli iken çözüm buluncaya kadar devam eder.

Açılmış yelkeniniz yoksa okyanustan esen rüzgarlar gelip geçerler. Hedef belirlemek yelken açmak gibidir.

Bize hakim olan, sadece kendimizin sahip çıktığı, bizim karar verdiğimiz hedeflerdir.

Ne kadar yüksek isterseniz, yükseğe o kadar yakın olacaksınız.

Ne kadar yetenekli olursanız olun, istemediğiniz kadar yükseğe çıkamazsınız.

Hedefsiz insan her zaman kaybeden tarafta kalmaya mahkumdur.

Beyninize ne yapmak istediğinizi söylemezseniz, nasıl yapabileceğinizi sizin için araştırıp size söyleyemeyecektir. Hatta onu yapmanıza izin vermeyecektir.

Hayatınıza anlam katacak bir hedef bulmak, yaşamak için heyecan ve istek bulmaktır. Hiçbir hedefsiz kimse, ormanları temizlemeyi kendine hedef edinen karınca kadar mutlu ve heyecanlı çalışamaz.

Ne istediğinizi bilerek istemeye devam ettiğiniz sürece kaderiniz de size vermeye devam edecektir.

Neyi başaracağınız, neyi, nasıl ve ne kadar istediğinize bağlıdır.

Ne kadar güçlü olacağınızı ne kadar şiddetli istediğiniz belirler.

Baş döndürücü bir başarıya imza atabilmek için baş döndürücü işler yapmaya değil, baş döndürücü arzulara sahip olmaya ihtiyacımız var.

Ne kadar arzularsanız o kadar enerjiyi, o kadar gücü, o kadar emeği amacınız uğrunda feda etmeye hazır olursunuz.

Gerçek hedefi öylesine arzularsınız ki onu elde etmeye çalışırken açlık hissetmezsiniz, aklınıza eğlence gelmez, uykularınız kaçar.

Başarmak isteyen tüm gemilerini yakmalı ve girdiği yoldan geriye dönüşü imkansız hale getirmelidir.

Uçak bir kere yükseldi mi artık uçacaktır. Aşk bir kalbe girdi mi başka bir sevgilinin girmesine izin vermez.

Önemli olan nereden başladığınız değil, nereye varmak isteğinizdir.

Büyük olmak istiyorsanız, dağları sırtınızda taşımaya hazır olmalısınız.

Hiç kimse bir şeyi elde edebileceğine inanmadığı sürece onu elde etmeye hazır değildir. Ne kadar hazır olduğunuzu ne kadar arzuladığınız belirler.

Salonunuzda suladığınız çiçek nasıl yeşerirse, kalbinizde beslediğiniz hedef de öyle yeşerir; çiçeğin gıdası su, hedefin gıdası tekrardır.

Önemli olan arzuyu her gün canlı tutmayı başarmaktır. Yaptığımız en büyük hata ihmal etmektir, ısrar etmemektir.

Büyük insanlar çirkin konuşmaları dinlememek için çok özen göstermişlerdir.

Bir defa inandınız mı, inanılmaz işleri başarırsınız. Ama bir defa inanmadınız mı, tüm kainat sizi engellemek için seferber olur.

Öğrenmeyi zevkli kılan öğrendiklerimizin arzularımızla ilişkili olmasıdır.

Çoğumuzun başaramama nedeni hedefsizliğimiz değil, ama hedefimizin bulanıklığıdır. Kesinlik Tam olarak neyi, tam olarak nasıl, tam olarak nerede, tam olarak ne zaman ve tam olarak ne kadar yapmak istiyorsunuz?

Her küçük hedef büyük hedefe destek olduğu, büyük hedefle aynı yol üzerinde olduğu derecede değerlidir.

Hedeflerinizi yazmak kaderinizi yazmak gibidir.

Hazineyi miras bırakabilirsiniz ama kullanmadığınız bilginin ne size ne de mirasçılarınıza faydası vardır.

Başarmanın yapmaktan başka bir yolu yoktur.

Öğrenmek amacıyla bakmazsanız öğrenemezsiniz.

Hızlı ilerlemek istiyorsanız, ilerlemiş insanları arayıp bulun, onları kopyalayın.

Zihninizde rasgele dolaşan bir hedefin çocukça bir hayalden hiç farkı yoktur.

Hedefler okyanusunda yüzen geminize hangi rota üzerinden nereye gitmek istediğini göstermelisiniz.

Kanatlarınızı iyi bildiğiniz belli bir yönde çırpmıyorsanız, içine vücudunuzu terk ettiğiniz hayat rüzgarı sizi gerçekten mutlu olacağınız bir vadiye taşımayacaktır.

Tam olarak ne kadar istediğinizi bilmezseniz beyninizin ne kadar için çalışacağını sanıyorsunuz?

Doğru yolu gösterenler o kadar az ki! Bırakın kağıtlarınız bunu sizin için yapsın.

En kötü sonucu kabullenen, en iyi sonucu elde edecektir. Çünkü sorunla en yıkılmaz cesaretle boğuştuğunuz an, en kötü sonucu göze aldığınız andır. Hiç bir asker ölmekten korkmayan asker kadar korkutucu olamaz.

Cesaretin öyle bir derecesi vardır ki o düzeyde tabiat kanunlarına meydan okursunuz.

Sizin içinizde en önemli varlık sizsiniz. Ona güvenmezseniz kime güveneceksiniz.

Bir insana yapabildiğini bizzat görmesinden daha fazla güven verebilecek hiç bir telkin yoktur.

Nice inanılmaz yeteneklere sahip insan cesaretsizliği yüzünden keşfedilememiştir.

Cesaretiniz varsa geçtiğiniz her vadide sizi anlatan bir iz bırakırsınız.

Başlangıçta hata yapmadan mükemmele ulaşan hiç kimse yoktur.

Tüm başkalarını küçük görenler, aslında kendilerini küçük görenlerdir.

Korkularımızın çoğu bunların gerçekleşmesinden beter ve gülünçtür.

Çocukların korkusuzluklarını yürüyüşlerindeki coşkudan anlayabilirsiniz.

İnanç tabiat kanunlarını etkisiz kılan ruhun bir parçasıdır. Ruhun gücü konuştuğunda tabiatın gücü susar.

Evet, ne yazık ki herkes başaramayacak. İşte onlar başaramayacaklarına inananlardır.

Herkes yeteneksiz olduğunu düşündüğünde meydan cesaret gösteren ve öylesine teşebbüs eden birkaç kişiye kalacaktır.

Doğruyu yapmak için elimizden gelen tüm çabayı göstermeliyiz. Eğer yanlış yapmaktan korkarsak, büyük doğrularımızla insanları tanıştıramayız.

Erteleyenlerin en küçük kaybı, erteledikleri süre boyunca öğrenebileceklerinden mahrum kalmalarıdır.

Yaptıklarınızla varsınız, yaptığınız kadar büyüksünüz.

Beyninizin sekreterlik hizmetinden faydalanabilmek için ona görevinizi önceden bildirmelisiniz.

Her mesaj püsküllü bir çiçek tohumu gibi yuvasını terk eder, rüzgara biner; vadilerin ötesindeki birilerinin ruhunda dal budak salar; kocaman bir ağaç olur.

Boynunuzu vurmak için kalkan kılıçtan yarım saat sonra kendinizi korumak ne ise, şimdi yapılması gereken işi yarım saat ertelemek odur.

Zihnimiz kuşların bedenleri gibi hareketli olmalıdır.

Çoğu zaman yapamamanın tek nedeni vaktinde yapmamaktır.

Bulduğunuz işe hemen teşebbüs etmek bir çırpıda tüm potansiyel yeteneklerinizi içinde bulundukları sihirli lambadan çıkarır.

İşlerinizi ertelerseniz, uçağınızın hızı düşer, yere çakılırsınız; çünkü uçağı havada tutan tek güç sahip olduğu hızdır.

Eninde sonunda yapacağınız iş bekledikçe, içinizde bir ıstırap olarak derinden sizi tüketecektir.

Önemli olan, şu anda bedeninizin yaptığına ruhunuzun veya zihninizin destek olmasıdır.

Kimsenin dünyada ikinci hayatı olmayacaktır. Bir defa şansınız var ve şimdi.

Acıyı çekmek zorundaysak, onu geldiği zaman çekmeyi öğrenmeliyiz.

Zihinlerini ölmüş geçmişte ve doğmamış gelecekte yaşatanlar, şimdiki zamanda yaşamaya mahkum olan bedenlerini öldürürler. Beden giderse hayatı da beraberinde götürür.

Çiçeğe bakarken, geçmişe gidip hayallerindeki kavgayı seyreden, çiçeğin vücuduyla sunduğu güzelliği nasıl yaşayabilir?

Karar verdiğiniz işe, karar verdiğiniz dakika geldiğinde hemen saldırın.

Bir kere hayata atıldıktan sonra, kendilerinin koydukları dışında insanların hiçbir aşılmaz engelleri yoktur.

Güzergahında çukuru, dağı, vadisi, denizi olmayan bir yolculuk yoktur.

Her yağmurda evleri başlarına yıkılan karıncalar vazgeçmezken biz hangi deprem yüzünden vazgeçeceğiz?

Hendeklerin üzerinden atlayamayan develer dağları zapt eden komutanların bineği olarak ün salmamıştır.

İnanılmaz kurtuluşlar en dayanılmaz çaresizliklerle boğuştuğumuz anda gelir.

Gücünüzün tükendiğini sandığınız yer, bir adım daha direnirseniz kurtuluşun aniden kolunuzdan tutacağı yerdir.

Boğuştuğunuz şartlar ne kadar ağırsa, gelecekte ulaşacağınız başarı o kadar büyük olacaktır.

Çarklarından biri kırılmış olan saat yok olan saatten farksızdır. Tamamlanmayan iş yapılmamış iş gibidir.

Ne kadar kötü yaparsanız yapın, vazgeçmediğiniz sürece en iyisini yapmayı mutlaka öğreneceksiniz.

Bir insan başarılı olduğuna, yapabildiğine inandı mı onu hiç bir engel durduramaz.

İster melek, isterse şeytan olsun, girdiği yolun sonuna kadar giden herkes takipçiler bulacaktır.

En gerçek keyif keyifsizliktedir. En gerçek dinlenme çalışmaktadır.

Ötelere varabilecek olan, yerinde duran büyük dağ değil, sürekli ilerleyen küçük karıncadır.

Yüzmeyi öğrenmenin tek yolu çırpınmaktır.

Tüm çokluklar, tüm azlıkların birleşimidir. Azıcık sevemeseydiniz çok sevemezdiniz.

Zamanları geldiğinde çiçeklerin açmasını hiç bir güç durduramaz.

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Düşün ve Başar
« Yanıtla #1 : Ocak 27, 2009, 01:33:56 ÖÖ »
ben bu kitabı okudum muhammed bozdağın radyo programı (konuktu yani) vardı oradan hediye kazanmıştım görüşmek için arayınca çok güzel emeğinize bereket... okunması tavsiye olnur...

Çevrimdışı Şeb-i Yeldâ

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1610
Düşün ve Başar
« Yanıtla #2 : Ocak 27, 2009, 09:04:57 ÖÖ »
Bende okudum bu kitabı....

Tşk'ler...

Çevrimdışı kardelen

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 197
  • Cinsiyet: Bayan
  • onun rahmeti olmasaydı
Düşün ve Başar
« Yanıtla #3 : Ocak 27, 2009, 02:53:48 ÖS »
Hırs göstererek arzulayan kaybetmeye,şükrederek arzulayan da kazanmaya mahkumdur. çok doğru sağolasın kardeşim çok güzel bi yazı emeğine sağlık

Çevrimdışı musalli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4058
Düşün ve Başar
« Yanıtla #4 : Ocak 27, 2009, 02:58:04 ÖS »
Muhammed Bozdag,begenıyle dınledıgım, okudugum yazarlardan.Vesıle oldugun bu guzel ve anlamlı paylasım ıcın tesekkur ederım.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Düşün ve Başar
« Yanıtla #5 : Ocak 28, 2009, 03:10:12 ÖS »

Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için ben sizlere teşekkür ederim.
Bu noktada şöyle bir şey geliyor aklıma; Okuyoruz, beğeniyor, onaylıyoruz.Ya da yapılması gerekenleri biliyoruz ama ne kadar dikkate alıp uygulamaya çalışıyoruz?Bence asıl önemli nokta burası.
« Son Düzenleme: Ocak 28, 2009, 09:00:36 ÖS Gönderen: stalker »

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Düşün ve Başar
« Yanıtla #6 : Ocak 28, 2009, 06:49:43 ÖS »
ben bu kitabı okuduktan sonra yolumu biraz daha değiştirmiştim daha akılcı baktım kendi yaptıklarıma karamsarlıklarımı bir kenara atıp.  zaten kapandığımın ilk yılı radyoda denk gelmişti seminerinide katılmıştım ankara da, çok doğru tespitler var kitaplarında bence, hatırlattığınız için tekrar teşekkür ederim...

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Düşün ve Başar
« Yanıtla #7 : Ocak 28, 2009, 10:00:09 ÖS »
Düşüncelerinizi paylaştığınız için ben size teşşekkür ederim.

Okuduklarımızdan birşeyler öğrenmek, öğrendiklerimizden bir şeyler çıkarabilmek, sonrasında uygulayıp kendimize bir şeyler katabilmek ne güzel bir kazanımdır.

Bütüm kitaplar tek bir kitabı anlamak içindir.
Bilmek anlamayı, anlamak bilmeyi getirir, bilmek ise sorumluluk getirir.Öğrenmek ve bilmek görevimiz, bildiklerimiz sorumluluğumuzdur.Rab'bim okuyan,anlayan bilen ve sorumluluğunu layıkıyla yerine getiren kullarından eylesin.
« Son Düzenleme: Ocak 28, 2009, 10:00:32 ÖS Gönderen: stalker »

Çevrimdışı ceylin

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1689
  • Cinsiyet: Bayan
Düşün ve Başar
« Yanıtla #8 : Şubat 04, 2009, 05:42:41 ÖS »
Amin Amin güzel bi kitap gerçekten uygulamaya geçirince öğrendiklerini sonuçlar güzel oluyor denemeye değer  tavsiye edilir herkese  paylaşım içinde sağolasın kardeşim...

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Düşün ve Başar
« Yanıtla #9 : Şubat 04, 2009, 11:03:31 ÖS »

Siz de sağ olun.
Bilgi paylaşınca değerlenir, hayatta uygulamaya konunca anlam bulur.

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek