Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Çalışmak

Gönderen Konu: Çalışmak  (Okunma sayısı 1114 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı durmuş göktekin

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 197
Çalışmak
« : Mart 02, 2016, 04:51:43 ÖS »
Çalışmak,

İnsan, yeryüzünde kendi onuruna yakışır bir hayat sürdürmek için çalışmak zorundadır. Ayrıca Müslümanlar dünya ve ahiretlerini kazanmak için çalışırlar. Din, bu zorunlu amaca ulaşmanın yollarını gösterir. Yerde ve gökte ne varsa hepsi insanın hizmetine sunulmuştur. İnsan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. Hayat hareketten ibarettir. Hareket çalışmaktır. Allah, dünyayı çalışmamıza uygun tanzim etmiştir. İnsanı da Fiziken çalışmaya uygun yaratmıştır. Ellerimizle medeniyetler kurar, medeniyetler yıkarız. Allah, geceyi istirahata, gündüzü çalışmaya ayırmış. Toprağı işleyip çeşitli ürünler almamıza tahsis etmiş. Denizleri, pek çok yönleriyle faydalanalım diye yaratmış. İnsan, yaratılanları tanımak ve bilmek ister. Bunun için araştırır ve öğrenmeye çalışır. Aklımızla varlığa hükmedebiliriz. Fıtratımızdaki merak olgusu bilmediklerimizi öğrenmek içindir. Hayatımızı devam ettirmek ve Allah’ın emirlerini yerine getirmek için çalışırız. Hiç kimse kendi ihtiyaçlarını tek başına temin edemez. Onun için toplum halinde yaşarız. Uzun yıllar Avrupa’nın yaptığı mallar kaliteli olduğu için tercih edilirdi. Daha yeni yeni yerli üretimlerimizde ve bazı mallarda o kalite yakalanabildi. Hâlbuki İslam dini doğruluğu ve kaliteli mal üretmeyi emrediyordu. Ne yazık ki Hıristiyan’ınki sağlam Müslüman’ın ki çürüktü. Doğruluk ve çalışkanlık Hıristiyan’a, tembellik ve yanlışlık Müslüman’a dönmüştü. Adeta değerler yer değiştirmişti. Yıllar önce bunu gören Mehmet Akif Ersoy, bu hali şöyle dile getirmiş:  (“Çalış” dedikçe şeriat çalışmadın durdun/Onun hesabına pek çok hurafe uydurdun./Sonunda bir de “tevekkül” sokuşturdun araya,/Zavallı dini onunla çevirdin maskaraya!) Dünyanın dönmesi, güneşin her gün doğup-batması, mevsimlerin değişmesi, kaybolan ürünlerin yeniden gelmesi bize gösteriyor ki her şey çalışıyor. Kâinat ve içindekiler çalışmaya devam ediyor. Çalışma durduğunda hayat duracak.  Böylece anlıyoruz ki hayatın devamı çalışmaya bağlıdır. Bunları gören insan nasıl ayaklarını uzatır yatabilir. Ayrıca Allah, kitabında da çalışmayı hatırlatıyor, emrediyor. Çalışan mutlaka karşılığını görmektedir. İnanan, inanmayan diye ayrım yapılmıyor. Herkes çalıştığının karşılığını alıyor. Dünyada Allah’ın rahman sıfatı tecelli ediyor. Çalıştığının karşılığını veriyor. Ahirette ise Rahim sıfatı tecelli edecektir. Çalışma eylemi bütün canlıların fıtratına yerleştirilmiş, onlar programlandığı üzere çalışmalarını sürdürüyor. Çalışan insan kendisini hem bedenen, hem de ruhen güçlü hisseder. İnsan hür iradesiyle çalışıp çalışmamakta serbesttir. Çalışmazsa hayvan seviyesinden aşağı düşer, sineklere yem olur, cezasını çeker. Allah, zenginliği istediğine, ilmi isteye vermektedir. Müslüman zengin olmalı, fakat mal mülk biriktirmemelidir. Müslüman’ın anlayışı paylaşımdır. Hakça paylaşım oldukça bireyler arasında uçurum meydana gelmez. Toplum tarak dişleri veya mısır koçanı gibi aynı seviyede bulunur. Az çalışanla çok çalışan elbette bir tutulmayacak. Ama dağılımda uçurum olmayacak.

   Çalışıp kazanmak amaç olmamalı, mal ve para araçtır ve araç kalmalıdır. Dünyada ne varsa ahirete hazırlık için birer araçtır. Burası ebedi hayata hazırlık yeridir. Kısa bir zamanda sonsuz bir hayata hazırlanmak mümkün görünmüyor. Lakin Rabbimizin sonsuz rahmeti imdadımıza yetişiyor ve bizi ümitsizlikten kurtarıyor. Bize kalsa biz kendimizi kurtaramayız. Çalışıp kazanmak önemli, daha önemlisi nereye nasıl harcadığımızdır. Allah’ın emrettiği şekilde çalışmak, emrettiği şekilde harcamak, Müslüman için vazgeçilmez kuraldır. Her şey ölçülü iken insanın ölçüsüz kalması düşünülemez. Çalışanı Allah sever, insanlar da sever. Allah’a inanan, emirlerine uyan herkesin çalışması ibadettir.

   (“Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası / Dostunun yüz karası, düşmanının maskarası” ) olur diyor Mehmet Akif Ersoy Safahatında. Bu söz hem bireyler, hem de dünya milletleri arasında böyledir. Yani çalışmayan, kazanmayan; ecnebilerin maskarası olur.
Beğenmesek de halimiz bu! Daha çok Müslümanların ölüm pahasına batıya göç etmesini nasıl anlayacağız? Çalışıp hayat standartlarını yükselten toplumlar ülkesine göç eden Müslümanlardır. İnsanlık adına onur kırıcı, mensup olduğumuz din adına utanç verici değil mi?
                           02. 03. 2016
                           Durmuş Göktekin

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek