Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Balıkesir Sındırgı

Gönderen Konu: Balıkesir Sındırgı  (Okunma sayısı 17088 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
Balıkesir Sındırgı
« : Temmuz 01, 2008, 07:44:58 ÖS »
İlçemizin tarihi çok eski yıllara dayanmaktadır. Sındırgı’nın şehir olarak kuruluşu 18.Yüzyılın sonlarında olmuştur. M.Ö. VI.ncı yüzyılda Persler, Lidya ve bütün Anadolu ile beraber   (Misya) denilen bu çevreyi de İran İmparatorluğuna katmışlardır. 200 yıl kadar İran egemenliği altında kalan bölge Bergama Krallığı ile birlikte Romalıların yönetimine geçmiş daha sonra, önce Bizans sonra Selçuklular tarafından ele geçirilerek idare edilmiştir. Karesi Beyliğinden sonra Osmanlı Egemenliği altına giren bölgeye gelen Çavdarlılar, Avşarlılar adlarını taşıyan Türkmen toplulukları, Sındırgı yöresine yerleşmişler ve Çavdarlı aşiretinden Halil Ağa’nın mezarı halen İlçemiz Karagür Köyü mezarlığındadır.
        Halil ağanın torunları aralarında anlaşamayarak kardeşlerden Şerif İstanbul’a gitmiş, saraya girmiş bir zaman sonra PAŞA ünvanını alarak Sındırgı’ya dönmüştür. Kocakonak Köyüne yerleşerek Sındırgı ’nın bulunduğu yeri kendisine koruluk ve çiftlik yapmıştır. Daha sonra bu yeri cazip görüp Midilli adasından getirttiği Rum ustalarına Koca Camii (Şerif Paşa Camii )’nin, yanındaki hamamı, (Kocahan) yaptırmıştır. Böylece şimdiki Sındırgı Koruköy adını alarak 1845 yılında köy haline gelmiştir. 1884 yılında Belediye kurulmuş, 1913 yılında Bigadiç’ten ayrılarak ilçe olmuştur.
       29 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline uğrayan ilçenin halkı, canla başla mücadele ederek Rum Birliklerini (sindirmiş) (yıldırmış), sonuçta bir yerde barınamayacaklarını anlayan işgalciler bir çok yangın çıkardıktan sonra İlçeyi terk etmişlerdir.
 
        3 Eylül 1922’de işgalcilerden temizlenen SINDIRGI bu günü resmi kurtuluş günü kabul edip,her yıl coşku ile kutlamaktadır. 

SINDIRGI

 Doğal güzellikleri ve yeraltı kaynaklarıyla Batı Anadolu'nun keşfedilmeyi bekleyen güzide ilçesi Sındırgı, Balıkesir iline bağlı olup, il merkezine 63 km, izmir'e 150 km, Akhisar'a   57   km,   Simav'a   87   km.

TARİHİ:

İlçemizin tarihi çok eski yıllara dayanmaktadır. Antik kaynaklar Balıkesir ve çevresini Misya (Mysia) olarak kaydetmektedir. Sındırgı tarihte Carsea ve Koruköy adlarını alan eski bir yerleşim alanıdır. Sındırgı'ya tarih sırasıyla Lidyalılar, Persler, Bergamalılar, İ.Ö. 129 yılında Romalılar, Bizanslılar 11. Yüzyılda da Selçuklular egemen oldular. Beylikler Döneminde Karesi Beyliği sınırları içerisinde kalan Sındırgı, 1323 yılında Osmalıların eline geçti.Bu bölgeye : Çavdar, Avşar, Yağcıbedir, Cepni, Karakeçili... yörükleri yerleştiler.
« Son Düzenleme: Mayıs 19, 2021, 11:32:57 ÖÖ Gönderen: YOLCU »

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #1 : Temmuz 01, 2008, 07:48:59 ÖS »


cumartesi günleri belediyenin önünde kurulan yağcıbedir halı pazarı

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #2 : Temmuz 01, 2008, 07:50:35 ÖS »

tarihi kemer köprü

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Pehlivanlarımız
« Yanıtla #3 : Temmuz 01, 2008, 07:59:42 ÖS »
PEHLİVANLARIMIZ
 İlçemiz yetiştirdiği Yağlı Güreş Pehlivanları ile ünlüdür. Türkiye çapında dereceye giren pehlivanlardan bazıları şunlardır: - Mehmet Ali YAĞCI (Kırkpınar Baş Pehlivanı) - Şerif ÜNAL ( Kırkpınar Baş İkincisi) - İzzet YAĞCI(Kırkpınar Baş ikincisi) - Mehmet GACAROĞLU (Kırkpınar Baş İkincisi) - İbrahim GACAROĞLU (1938 Grokomen Türk 1.ncisi) - Katrancı Halil (Kırkpınar Başaltı Birincisi) - Halil ŞAHAN (Kırkpınar Başaltı ikincisi) - Mustafa TEPELİ (Kırkpınar Başaltı İkincisi) - Molla CELİL (Kırkpınar B.Orta Birincisi) - Sarıkızın İbrahim (Kırkpınar B.Orta Birincisi) - İbrahim TEPELİ (Kırkpınar B.Orta Birincisi) - Süleyman KAYGAN (Kırkpınar K.Orta Birincisi) - İrfan ATAR (Kırkpınar K.Orta Birincisi) - Ramazan ÇETİNKAYA (Kırkpınar K.Orta Birincisi ve En centilmen Sporcu.)


İbrahim GACAROĞLU

Şerif PEHLİVAN

Mehmet Ali YAĞCI


ŞERİF PEHLİVAN

1914-1977 yıları arasında Yüreğil Beldesinde doğmuş, Sındırgı'lı Şerif pehlivan yetim, babasız büyümüş 11 yaşında güreşe başlamış, 13-15 yaşlarında devamlı güreşmiş o dönemin ağaları arka çıkarak Büyük pehlivan Kurt Dereli Mehmet Pehlivana götürmüşler, onun icabetiyle güreşe devam etmiş, mahalli güreşlerde sırtı yere gelmeyen Şerif Pehlivan 17-18 yaşlarında başaltı ve başa güreşmeye başladığı görülmüştür.
1-İlk on centilmen Pehlivanlık ödülü Sındırgı'lı Şerif'e verilmiştir.
2-En güzel peşrev onun zamanında verilmiştir.
3-Tekirdağlı Hüseyin' le 2 gün üst üste güreşmiş 1 güreşte 11 kg vermiş, yine yenilmemiştir.
4-Göğüs kafesi en geniş pehlivandır.Kurtdereli' den daha geniş olduğunu Kurtdereli kendisi söylemiştir.
5-Serbest karakucak güreşte Avusturya gençler birincisi. 6-1946-1949 yılları arasında 2 defa baş pehlivan olmuştur Kendilerine o dönemin baş pehlivanına verilen altın saat hediye edilmiştir. Daha sonra Sındırgı'nın tanıtımı için her türlü gayreti göstermiş devamlı kendisini Balıkesir'li değil Sındırgı'lı Şerif diyerek tanıtmıştır. Mahalli güreşlerde Yüreğil' li Şerif, İl dışı güreşlerde Sındırgı'lı Şerif diye anons ettirmiştir. Hatta İstanbul karakucak seçmelerinde kendisini Balıkesir' li diye anons edilince ben Sındırgı'lıyım diyerek, beni Sındırgı'lı diye anons etmezseniz güreşi bırakırım diyerek hakem heyetine karşı gelmiştir. Sındırgı'lı Şerif olarak kendisini andırmış yıllarca başa güreştikten sonra ölünceye kadar çırak yetiştirmiş, Mehmet Ali YAĞCI gibi bir baş pehlivan yetiştirmiş, Sındırgı ilçesinin pehlivan yatağı olmasına vesile olmuştur. Ölünceye kadar kule hakemliği görevinde bulunmuştur.
 

Mehmet Ali YAĞCI (1937-1985)

Kırkpınar çayırında 42 yıl önce baş pehlivanlık mücadelesi yapan 2 kardeşin 3.5 saat süren final güreşi yaptıklarını duymuş muydunuz? İnsanı böylesine derin duygu ve düşüncelere sevk eden Sındırgı’lı YAĞCI kardeşleri tanıyalım mı?
Cumhuriyet tarihimizin hiç kuşkusuz en fizikli ve en gösterişli pehlivanı olan M. Ali YAĞCI, güreşçi bir ailenin çocuğu olarak 1937 yılında Alacaatlı köyümüzde doğdu. Babası Ali pehlivan ile ağabeyi İzzettin pehlivan olmaları nedeniyle M. Ali nin güreşe uyum sağlaması, oldukça kolay oldu. Babası Alacaatlı’lı Ali pehlivan kendi döneminin hatırı sayılır pehlivanlarından olduğu, 1930 yılında bundan 73 yıl önce Edremitt’te Kızılay Cemiyeti yararına düzenlenen bir yağlı güreşte o yılların ünlü başpehlivanlarından Bey köylü Çoban Mehmet, Acıpayamlı Arif ve Dinarlı Mehmet pehlivanlarla başpehlivanlığa soyunduğu eski spor yazarlarında Ahmet Rıza KAYNAR’ın bir eserinde de dile getirilmiştir. Güreş severlerimizin çok iyi bildikleri üzere yağlı güreşlerde minder güreşlerindeki gibi kilolarına göre güreş tutma söz konusu değildir. Yağlı güreşler 9 kategori üzerinden yapılır. 1 Teşvik, 2 Deste Küçük Boy, 3 Deste Orta Boy, 4 Deste Büyük Boy, 5 Küçük Orta Küçük Boy, 6 Küçük Orta Küçük Boy, 7 Büyük Orta, 8 Baş Altı, 9 Baş Pehlivan dır.
 
1961 yılında Edirne Sarayiçi çayırında, çalan davullar ve güreşi izleyen seyircilerde gözle görülür bir başkalık daha doğrusu güreş alanında bir hazinlik söz konusuydu. Zira er meydanında iki öz kardeş, M. Ali YAĞCI ve Ağabeyi İzzet YAĞCI başpehlivanlık final güreşi yapacaklardır. Kırkpınar başcazgırı Şirin Mustafa’nın yaptığı takdim konuşması sonunda başlayan tarihi güreş tahminlerin ötesinde 3.5 saat sürmüş, ağabey İzzet YAĞCI, M. Ali’ye künde atarken, M. Ali YAĞCI, topuk kesme oyunu ile ağabeyini mağlup edip, Kırkpınar Başpehlivanı olmuştur. M.Ali YAĞCI’nın Başpehlivanlık mücadelesi verdiği yıllarda kendisinin en güçlü rakipleri; Adapazarlı İrfan ve Adil ATAN ile İzmir’li Kara Ali, Samsun’lu İbrahim KARABACAK, Ordulu Mustafa ve Malkara’lı Şaban FİLİZ olmuşlardır. Kırpınarda Başa güreşen bu kadronun yakın tarihimizin en güçlü güreşçi kadrosu olduğu üzerinde yıllar öncesinin, güreş otoriteleri, fikir beyan etmişlerdir. Spor severlerimizin çok iyi bilecekleri üzere, sporun hangi dalında olursa olsun, her sporcunun hayalinde mutlaka erişebileceği bir üst nokta vardır. Bu da birinci planda kendi dalında Milli formayı giyebilmektir. İşte M. Ali YAĞCI her ne kadar üst düzey yağlı pehlivan güreşçisi ise de, Kırkpınarda ikinci defa Başpehlivan olduğu 1964 yılında serbest güreş milli takımımızın ağırsiklet güreşçisi olarak Milli takıma çağrılmış, aynı yıl Japonya’nın başkenti Tokyo’da yapılan olimpiyat oyunları kafilesinde Hamit KAPLAN’la beraber yer almışlardır. Yine spor severlerimizin iyi bilirler sporun her dalında geçerli olan, eğer bir takımda aynı mevkide yarışacak birden fazla eleman varsa, yarışmaya günün şartlarına uygun olarak antrenörün belirleyeceği sporcu sokulur, diğerleri yedekte bekletilir. İşte 1964 Tokyo olimpiyatlarında ağırsiklet güreşine Hamit KAPLAN çıkarılınca, nereden kaynaklandığı kesin olarak bilinmemekle beraber, spor fanatikleri M.Ali YAĞCI’nın kasıtlı olarak çıkmadı gibi çirkin iftiralarda bulunmuşlarsa da bu iddianın uzaktan yakından gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.

M. Ali YAĞCI 1966 yılında Kırkpınar güreşlerinde Ordu’lu Mustafa ile  yaptığı final güreşi sonunda galip ilan edilmesi beklenirken Ordulunun Başpehlivan ilan edilmesine tepki göstermiş ve 1967 yılından itibaren bir daha Kırkpınar güreşlerine katılmamıştır.

 M. Ali YAĞCI 15 yıl süren güreş hayatı boyunca Kırkpınar dışında ülkenin çeşitli yörelerinde düzenlenen güreşlerde de sayısız başpehlivanlık ve sayısız ödüller kazandı. Başarılarıyla övünmedi, güreş hayatını noktaladıktan sonra mütevazı kişiliği ile her zaman güreş çevrelerinin yanında yer aldı ve onlarla tek oldu. Geleneksel olarak her yıl yurdun çeşitli yörelerinde düzenlenen ve Kırkpınar düzeyine varan güreşlerin hakem heyetine çağrıldı. Görevli olduğu bu güreşlerde daima doğrunun ve haklının yanında oldu. İşte geleneksel olarak yapılan Antalya’nın Elmalı Yeşil Yayla güreşlerinin hakem heyetine çağrılan M. Ali YAĞCI orada Cuma namazından çıkarak Sian-ı Ümmi türbesinde dua ederken geçirdiği kalp krizi sonucu 48 yaşında rahmetli oldu. Cenazesi Balıkesir’e getirilerek 6 Eylül 1985 günü Başçeşme Mezarlığında toprağa verildi.

 
« Son Düzenleme: Temmuz 02, 2008, 04:38:27 ÖS Gönderen: Rabiş »

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Hisaralan Kaplıcası
« Yanıtla #4 : Temmuz 02, 2008, 04:30:29 ÖS »
Sındırgı nın 14 km. dogusundaki Hisaralan Ilıcasında bir yamaç üzerinde irili ufaklı bir çok kaynak bulunmaktadır. çok sıcak olan bu suların buharlarının uzaklardan görünüşü buraya ayrı bir özellik vermektedir. hamama ve banyolara gelen gelen maden suları kayalar üzerinde açıkta akarak soğumakta, yine üzeri açık bir arkta birleştikten sonra hamama verilmektedir. hamamın etrafında sıra banyolar ve çardaklar vardır. Kaplıcaya gelen kaynakların sıcaklıkları çıkış noktalarında 93-95 derecedir. 

Sağ tarafta 200m. ilerideki tapeden çıkan ikinci bir grup teşkil eden 15-20 kadar kaynağın sıcaklıkları 86-99 derece arasında değişmektedir. Bunların içinde debisi en fazla olanı bir tümsek üzerinde küçük bir havuz te şkil ederek kaynamakta ve aktığı yamaçlarda beyaz bir çökelti bırakmaktadır. etraf suların çökeltilerinin yaptığı peri bacaları ile doludur ve bunların arasında eski, kubbesi yarı yıkılmış bir hamam vardır.           

Jeolojik Tanımı:       

Genç volkanik alanlarda müteşekkil masifler arasında yer almış olan bu havzanın tabanını Simav çayının alüvyonlarının doldurduğu alanlar kaplamaktadır. Buradaki kaynakların mağma noktalarında gelen sentez suları geniş traverten katmanları arasında pek çok yöne dağılırlar.  Alüvyon örtünün porozlarına yerleşmiş olan sular gevşek bir örtü meydana getirir, (81-90 derece) muhtelif yerlerden dışarı çıkarlar. Derinliklerden gelen sular, kalsiyum bikarbonat etkenleri bünyesinde teşekkül ettirdiğinden, travertenler ve diğer katmanlar arasında büyük mağralar veya boşluklar meydana getirir. Bu boşluklarda yer altı sularını tabii kaptajlar husule getirir.         

Tıbbi Değerlendirme:       

Dış Tatbikatl erde kullanılan sular çok sıcak sodyum bikarbonatlı maden sularıdır. kendi sınıfının hassalarını gösterir. bütün bu havali suları gibi başta hareket sisteminin ağrılı hastaları olmak üzere kadın hastalıklarında ve ağrılı bazı batın rahatsızlıklarında mü sekkin olarak kullanılır.       Ayrıca Romatizma, Siyatik, Kadın Hastalıkları gibi bir çok hastalığın tedavisinde rağbet gördüğü gibi huzur veren ortamıyla, temiz, ferah pansiyonlarıyla tercih edilen kaplıcalar arasındadır.






Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Sındırgı Emendere Termal
« Yanıtla #5 : Temmuz 02, 2008, 04:40:27 ÖS »
Dünyanın sayılı Radyoaktiv sularından olan Emendere Kaplıcasına kurulan Sındırgı Emendere Termal Tatil Köyü Oksijeni bol ormanıyla, derin bir vadi içerisindeki muhteşem doğasıyla, gizemli astım mağarasıyla, Ege ile Marmara'nın kucaklaştığı, ilmek ilmek dokunan Yağcıbedir halılarının diyarı Sındırgı'da sizlere hizmet vermek için bekliyor..

Emendere Termal suyunu diğer termal sulardan ayıran en önemli özelliği Radyoaktivite oranının diğer termal sulara göre daha yüksek olmasıdır. Bu yüzdendir ki 32 °C sıcaklıktaki Termal suyu ile sedef, egzama, uyuz, mantar, yara ve yanık gibi cilt hastalıklarının tedavisinde kullanıldığı yıllardır bilinmektedir.




astım magrası

seyir terasındaki şelale
« Son Düzenleme: Temmuz 14, 2008, 12:36:19 ÖÖ Gönderen: Rabiş »

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Yağcıbedir Halıları
« Yanıtla #6 : Temmuz 02, 2008, 04:47:30 ÖS »




Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #7 : Temmuz 02, 2008, 04:55:05 ÖS »
Balıkesir Sındırgı ilçesi, Cüneyt Vadisinde, ormanlık bir alanda bulunan Cüneyt Köprüsü’nün kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber yapı üslubundan Karesi Beyliği zamanında, Cüneyt Bey tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır.

Köprü moloz ve kesme taştan yapılmış olup, oldukça geniş yuvarlak kemerli tek bir gözden meydana gelmiştir. Günümüzde iyi bir durumdadır.




Çevrimdışı zehra_tun

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 26
  • Cinsiyet: Bayan
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #8 : Temmuz 02, 2008, 11:26:49 ÖS »
emeğine salık canım. yaa çok güzel bir yermiş sındırgı inş. gitmek lazım
eşim balıkesirli ama merkezden olduğu için buraları pek bilmiyodum iyi oldu paylaşımın gidince inş. görmek isterim :)

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #9 : Temmuz 03, 2008, 12:01:07 ÖÖ »
okuyan gözlerine sağlık zehracım  :-*
gelirseniz beklerim bak eşinde balıkesirlimiş  ;)

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #10 : Temmuz 25, 2008, 01:07:05 ÖS »
SAYIN Belediye başkanımız Ekrem YAVAŞ 19 temmuz SINDIRGI için bir milad dır diyerek yapılan hizmetleri. Atıılmları ve yapacaklarını anlatan bir konuşma yapdı.




SINDIRGI mımızın genç kaymakamı'da yapılan güzelikleri ve atılımları anlattı




BALIKESİR Belediye başkanı' da yapılan hizmetleri överek hertürlü desdeği vereceklerini ve başarılarının devamını dileyen bir konuşma yapdı



                                                                  VE BÜYÜK BAŞKAN SINDIRGI İÇİN KOŞUYOR



              Sayın kadir TOPTAŞ bu öneriyi aldığında böyle bir doğa zenginliğini akıllıca kullanmanın doğruluğunu görmüş ve hertürlü hizmeti vermeye (Belediye mejlis üyeleriyle birlikde) karar vermişler. iyikide vermişler. Ve günün anlamını yapılan hizmetlerin devamını temenni ederek konuşmasını sürdürdü.



Çevrimdışı gizem

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 697
  • Cinsiyet: Bayan
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #11 : Ağustos 04, 2008, 07:41:24 ÖS »
balıkesır guzel şehır geçen yıl tatıl yaptık akçayda kaldık gezecek çok yerlerı var butun ilçelerı guzel keşke yıne gıtmek nasıp olsa .
emeğıne sağlık kardeşım.

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #12 : Ağustos 04, 2008, 07:52:02 ÖS »
okuyan gözlerine sağlık gizem ALLAH razı olsun beklerim herzaman memlekeime ;)

Çevrimdışı rose67

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4
===>Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #13 : Eylül 01, 2008, 03:34:05 ÖS »
Bende kısmetse Balıkesir myo kazandım.İnş.bi aksilik çıkmazsa Balıkesir'e gidiyorum.Tanıdık kimse yok orda bakalım inş.ii insanlarla karşılşaştrır RABBİM...

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
Balıkesir Sındırgı
« Yanıtla #14 : Kasım 29, 2008, 07:13:46 ÖS »
sındırgı şivesi


Burdan

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek