Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Namazın Önemi

Gönderen Konu: Namazın Önemi  (Okunma sayısı 1629 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Namazın Önemi
« : Haziran 09, 2009, 09:43:57 ÖS »
Eğer Islâm`ı tek kelime ile anlatmamız istense, "Namaz" diyebiliriz Bu yüzden Allah Rasülü namazı, "dinin orta direği" diye nitelemiştir(el-Hindî age I/278 (1372), Ebu Naîm`den)

İnsanlar Allah`ı tanımak için yaratılmışlardır (K ez-Zâriyat (51 ) 56: Ayrıca bk, Aclûn[M1>î[M2>, Kesfu`I-hafâ N/173) Allah`ı iyi tanımışlığın en güzel göstergesi namazdır

Namazın toplayıcılık niteliği vardır Onda her türlü ibadetten bir parça bulunur (Imam Rabbani Mektubat`ında bunu güzel izah eder)

Namazı Yaratıcımız (cc) imana denk tutmus ve kıble değiştiginde, "geçmiş namazlarımız boşa mi gitti?" diye soranlara, "Allah sizin imanınızı zayi etmez" buyurarak, namazdan "iman" diye söz etmiştir (K Bakara (2) 143)

Bu yüzden sevgili Peygamberimiz (sas)`in arkadaşları da: "Biz namazdan başka hiçbir ibadeti terketmeyi küfre yani kâfir olmaya denk saymazdık" demişlerdir

Dünyada en üst makamdan en aşağı görülenine kadar herkesi aynı safta toplayıp, Allah`ın karşısında hepsinin insan olarak eşit olduklarını namaz kadar vurgulayan bir başka eylem yoktur

İnsanın bedeninin gıdaya ve çeşitli vitaminlere ihtiyacı olduğu gibi, ruhunun da gıdaya ve vitaminlere ihtiyacı vardır Ruhun temel gıdası namazdır Ve insanın bedeni çeşitli kirlerle kirlendigi gibi ruhu da kirlenir Namaz bu her iki kiri de temizler

Namaz insanı yalnızlık duygusundan kurtarır Günde en az beş defa tekbir alırken dünyayı ve içinde bulunanları arkasına atan, bu hareketiyle en azından şunları demek ister:

Bütün dünya bir yana olsa bana Allah`ım yeter Ben ondan başka boyun eğecek kimse tanımıyorum

Allah-u Ekber = En büyük Allah`tır, diyorum ve benim namazıma O`nun ihtiyacı olmadığını da böylelikle itiraf ediyorum

Namaz sevgili Peygamberimiz aracılığıyla bizzat Yüce Allah`ımızın bize gönderdiği bir hediyedir; onu nasıl reddederiz?

Namaz Miraç hediyesi olmakla mü`minlerin Miracı sayılmıştır Yani namaz insanı manâ âleminde alabildiğine yükselten bir asansördür Ona tutunmayanlar aşağıların aşağısında kalacaklardır

Namaza belki de en az muhtaç olan insan, Allah`ın Rasûlü Muhammed`dir Ama o, aynı zamanda namazı en iyi anlayan insandır Bu yüzden onun, ayakları şişecek kadar namaz kıldığıolurdu Aişe annemiz ona bir seferinde acıyarak: "Ey Allah`ın Rasûlü, Allah senin geçmiş gelecek bütün günahlarını bağışladığını söylüyor, öyleyse kendini bunca yormak niçin?" diye sorduğunda O da:

"Sükreden bir kul olmayayım mi?" buyurmuştur (Buharî tefsir 48, teheccüd 6; Müslim, münafikûn 79, 81) Demek ki namaz, Allah`ımızın verdiği sayısız nimetlere karşı da bir şükür, yani tesekkürdür

Artık kalp temizliğinin nasıl olduğunu daha iyi anlıyor olmalıyız Demek ki, kalp temizliği namaz kılmamayı değil, daha çok kılmayı gerektirir

Ancak namazın bütün bu iyi etkileri için bir şart vardır: Onu Allah`la yüzyüzeymis gibi kılmak Yani "huşû" ya da "ihsan" Kendisini Allah`la konuşuyor sayarak o şekilde namaz kılmak Onun için namaz kılanın önünden geçilmez Konuşanlar, arasından geçmek terbiyesizliktir

Bu yüzden Allah, kurtuluşa erecekler içerisinde öncelikle namazlarını "huşû" içinde kılanları sayar ("Mû`minler elbette kurtulacaktır: Onlar ki, namazlarında huşuludurlar, boş şeylerden yüzçevirirler, zekâtlarını verirler, ırzlarını korurlar:` K Müminûn (23) 1-9)

Bu yüzden Allah (cc) "Beni anmak için namaz kıl" (Tâ-hâ (20) 14) buyurur Demek ki namaz Allah`ı anmak yani zikretmek ve hatırlamak için kılınır

Bu yüzden Allah (cc): "dosdoğru kılınan namaz insanları her kötülükten alıkoyar" (Akebût (29) 45) buyurur Bunu herkes, kırk gün değil, sadece bir hafta, hattâ bir gün huşû`lu namaz kılmakla açık seçik görür Ama olabildiğince düşünerek, olabildiğince kontaktta

Bu yüzden Allah Rasûlü dünya meşgaleleriyle yorulduğu ve sıkıldığızamanlarda: "Ey Bilal, kalk da bizi ferahlat!" (Ebû Dâvûd, edep 78; Müsned V/364, 371) yani, ezan oku da namaz kılalım, buyururlardı

Onun arkadaşlarından bazıları da namaza durduklarında Allah`tan başka her şeyi unuturlardı Hattâ birisinin sırtına ok saplanmışti Acısına dayanamadığı için çıkaramıyorlardı Bu yüzden o namaza durduğunda çıkardılar Duymamıştı bile (Benzer bir olay için bk Kandıhlevî, Hayâtu`s-sahabe NI/605)

Bir başkası, namazda hatırına gelip kendisini Allah`ı anmaktan alıkoyduğu için, çok değerli hurma bahçesini Allah Rasûlü`ne bağışladı (bk Kandıhlevî age NI/544; Ibnü`I-münzir, et-Tergib I/316 )

Artık nasıl namaz kılmayız? Nasıl AlIah`a kulluğu kabullenmeyiz? Nasıl çocuğumuza namaz kıldırmamakla ona acıdığımızı zannederiz? Namazın yaşınıda, onu emreden belirliyor ve elçisine: "Çocuklarınız yedi yaşına gelince onlara namaz kılmayı öğretin ve onları namaza başlatin, on yaşına geldiklerinde de, eğer namaz kılmadıkları olursa, dövün, yataklarını da ayırın" dedirtiyor Gerçekten de çocukken başlanılmayan şeylere sonradan alışmak çok zordur
 

ALINTI

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek