Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Namaz Kılmamanın Zararları

Gönderen Konu: Namaz Kılmamanın Zararları  (Okunma sayısı 2838 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Namaz Kılmamanın Zararları
« : Haziran 09, 2009, 09:42:39 ÖS »
SeyyidAbdülhakim Arvâsi hazretleri, Sefer-i Âhiret risâlesinde buyuruyor ki:
Namaz kılmayan, namaz kılmamakla bütün müminlere zulmetmiş bulunuyor Zira her namazda (Esselamü aleynâ ve alâ ibâdillâhissâlihin) demekle bütün müminlere dua ediliyor Her gün beş vakit namazda yirmi defa tekrar olunan bu duadan müslümanları mahrum bırakıyor Yani hakları olan bu duayı terk ediyor Kıyamet gününde bütün müminler bu haklarını namaz kılmayanlardan alacaktır Namaza gevşeklik gösterenler, namazı önemsemeyip hafif tutanlar birçok cezaya uğrarlar:



Ömründen hayır ve menfaat görmez Çeşitli hastalıklar, çeşit çeşit aşağılıklar, hakaretler ve zilletler içerisinde hayat sürer Kimseden saygı görmediği gibi, çeşitli mahrumiyet ve zaruretlere mübtelâ olur Sıhhatinden hayır ve menfaat görmez Genel olarak kötü yerlerde bulunan kimseler, namazına devam etmeyenler veya namazında gevşeklik gösterenlerdir Bu gibi yerlerde, ekseriya namazı terk edenler, namaza gevşeklik gösterenler görülür Bunun gibi, zahmetli, yorucu ve ağır işlerde çalışanlar da çoğunlukla yine namaz kılmayanlardır Namazı doğru kılanlar, salihlerin yanında hürmet ve haysiyet ve itibar sahibidir Bu gibiler, arkadaşları ve akrabaları arasında seçilmiş ve saygılıdır Aşağı, çirkin, süfli ve ezici işlerde çalışanlar genellikle namaz kılmayan veya namaza gevşeklik gösterenlerdir



Cenâb-ı Hakkın hizmetinde bulunmaya yarar kimselerin simâlarında, kendi yaradılışlarındaki, güzellik ve cemâlden ayrı olarak bir başka güzellik ve cemâl vardır ki, namaza gevşek davrananlar her ne kadar güzellenme ve süslenme sebeplerine başvursalar da, her gün defalarca hamama girip çıksalar da, türlü türlü, çeşit çeşit ve yeni elbiseler giyseler de, yine bu güzellik ve cemâle kavuşamaz ve bu simaya bürünemezler Her çeşit güzel kokular sürünseler de, kendilerinde hasıl olan yahudi kokusuna benzer kokuyu hissedebilenlerden gizleyemezler Bu kokuyu duyanlar vardır Nitekim yahudiler, yahudiliğe mahsus olan kokudan, İslama gelip İslam dininde karar kılmadıkça kurtulamayacakları gibi, namazı terk edenler de, namaza devam ve şartlarına riayet etmedikçe kurtulamazlar



Simâ-i sâlihin ancak namaza devam edenlerde bulunur Bunu anlayanlar vardır Hattâ bu işin ehli olanlar, geçirilen namazın hangi vaktin namazı olduğunu da bilebilirler
Namaza devam edenler, uzun zaman hamama gitmeseler de, yıkanmasalar da, bunun gibi hayli zaman çamaşır değiştirmeseler de, vücutları, elbise ve çamaşırları pis kokmaz Namazı terk edenler, aksine sık sık hamama gitseler de ve çamaşır değiştirseler de, o nezafet, o tarâvet ve o zarafete sahip olamazlar



Günde defalarca sadaka verse, birçok yetim sevindirse, yedirse, giydirse, günlerce Kur’ân-ı kerim hatmetse, birçok kere hacca gitse, buna benzer ibadet, tâat ve iyilikler yapsa, Cenâb-ı Hak ona zerre kadar bir sevap vermez Bütün amelleri boştur



Allahü teâlâ, o vakitleri namaza mahsus kıldığından bu vakitleri namazda geçirmeleri elbette lazımdır Bu vakitleri Allahü teâlânın tayin ettiği şekilden düzenden çıkarmak zulmünde bulundukları için namazı terk edenlerin her işinden, dünyevi ve uhrevi yaptıklarından iyilik, hayır ve bereket kalkar



Yâ Rabbi diyen kuluna, Allahü teâlâ, (Lebbeyk = söyle yapılsın) buyuruyor Namaz kılmayan kimseye, böyle söylemez Onun duası kabul olunacak makama getirilmez Yani bir engel çıkar da geri bırakılır Kabul olunacak yere ulaşamaz Tıpkı dünya işinde, dilekçe yazanın, dilekçesinin bir yerde takılıp yerine ulaşamaması gibi



Sâlihler, Allahü teâlâya yâr olanlar namaz kılanlardır Ancak bunlar hayır ve berekete ve rahmete vesile olurlar Namazda, Âdem aleyhisselamın yaratılmasından yeryüzünde bir tek mümin kalıncaya kadar, bütün müminlerin ve dolayısiyle bütün mahlukatın da hakları vardır Namaz terk edilince, Hakkın rahmeti, örtülü kalır Rahmetin gelmesine değil kesilmesine sebep olduğundan bütün mahlukat namazı terk edene buğz ve düşmanlık eder



Müslümanların dualarının bereketinden mahrum kalır Yani hisse, pay alamaz Ölse, mezarı yanından geçen bir müslümanın okuduğu Fatihadan gerektiği kadar faydalanamaz Allahü teâlâ böylelerini, uluhiyet makamında özel hizmet sayılan namaza almadığından, Hakka hizmetten kovulmuş ve bu hizmet için verilecek olan faydalardan mahrum kalmıştır
Namaz kılmayan, görünüşü bozuk bir surette ve rahatsız olarak yatağa düşer Üstünü başını, yorganını, karyolasını ve diğer şeylerini pisleterek berbat eder Öyle olur ki, en yakınları olan çocukları ve hanımı, anası ve babası da ölümünden nefret eder Beklenilen hürmet ve riâyeti gösteremezler Dünyalık olarak çok büyük mesela padişah da olsa, yine ölüm zamanında şu veya bu şekilde ikrah olunur bir suret ve şekilde vefat eder ki, bütün etrafı ve yakınları ondan nefret ederler



Namaz kılmayanın ölümünde; gözlerinde korku alâmetleri, telaş ve hüzün eserleri, gözünü göğe dikme işaretleri görünür Gözlerinin rengi değişir Yukarıya veya aşağıya doğru dikilir ki, bakmak mümkün değildir Burun delikleri kurur Kuş tüyü yataklarda, muhteşem karyolalarda, süslü odalarda ve saraylarda binbir ihtişam ve çeşitli debdebe içerisinde bulunsa da, yine zelil ve aşağı olur Gittikçe zillete, alçalmaya doğru yol alır Çünkü izzet, ancak Allahü teâlâya, Muhammed aleyhisselama ve müminlere mahsustur HzÖmer bunun için: “Biz zelil bir kavim idik Allahü teâlâ bizi İslam dini ile aziz eyledi Eğer izzet ve şerefi, Allahü teâlânın bizi aziz ettiğinden başka yerde ararsak, eskisinden daha zelil ve aşağı oluruz” buyurdu



Namaz kılmamakla iman zayıflar Namazı kılmayanların imanları zayıf olduğundan, ne melekler, ne ruhlar, ne ölüler, ne diriler, ne de diğer mahlukat onu aziz tutmaz, ona hürmet ve riâyet göstermezler Namaz kılmayan ölürken saçları ve sakalları sarkar Sarkık, düşük, karışık bir manzara alır Kısaca, hayatındaki şeklinde bulunmaz Müminler ise ölümünde de hayattaki durumu bozulmaz, aynen canlı gibi kalır Onun ölümünü gören, ölümünden haberdar değilse, uyuduğunu zanneder



Ne kadar çok yemek yese de, yine açlık ızdırabı dinmez Gittikçe şiddetlenir Dayanılmaz, tahammül edilmez bir hâl alır Ne kadar fazla, ne kadar kuvvetli ve iyi yemekler yedirilse, bu acı, bu ağrı, bu sızı dindirilemez Bu ızdırap teskin olunamaz Bu hasta yedirilmekle doyurulamaz Boğazı, barsakları açlıkla acı çeker Açlık bir orantı halinde yükselir, artar Nihayet kıvrana kıvrana can verir Çünkü namazı terk etmek büyük günahtır Cezası da o nispette büyük olur Açlık da mühim bir hastalıktır Neticesi mutlaka ölümdür Diğer hastalıklar gibi değildir İşte namaz kılmayanlar açlık hastalığı ile kıvranıp öyle giderler Her namaz kılmayan mutlaka aç olarak ölür



Namaz kılan, güler yüzlü mütebessim, parlak ve nurani yüzlü olur Sevinç ve neşe alâmetleri yüzünde ve gözlerinde âşikâr olur Hak teâlâdan ve meleklerinden hayâ eder Kendi kusurlarını ve Hak teâlânın lütuf ve ihsanını görür de, alnından terler dökülür, burnunun delikleri sulanır Kulak altları ve burun delikleri hafif bir şekilde terler Güzel bir şekilde kokar Renginde lâtif bir güzellik olur Etrafa güzel kokular yayılır En lezzetli ve en nefis yemekler yemiş gibi tok ve kanmış olarak vefat ederler
Namazın tamam olması ve kemâl üzere bulunması, fıkıh kitaplarında genişçe anlatıldığı şekilde namazın farzlarını, vaciplerini, sünnet ve müstehaplarını yapmaya, yerine getirmeye bağlıdır Namazda huşu bu dört şeyde toplanmış ve kalbin hudu’u da bunlara bağlanmıştır Müminle kâfir arasındaki fark namazdır Mümin namaz kılar, kâfir kılmaz Münâfık ise bazen kılar, bazen kılmaz



Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İman, namaz demektir Namaz için kalbini hazırlar ve namazı itinâ ile, vaktine, sünnetine ve diğer şartlarına riâyet ederek kılan, mümindir) [İbni Neccâr]
(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet namazdır Namaz düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir, düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez) [Taberani]
 


 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek