Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Türkler Ve Osmanlılar

Gönderen Konu: Türkler Ve Osmanlılar  (Okunma sayısı 2586 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı husrev_06

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 313
  • Cinsiyet: Bay
Türkler Ve Osmanlılar
« : Eylül 27, 2008, 05:53:38 ÖS »

 Vakti Olan Kardeşlerimden Ricam, Lütfen Sonuna Kadar Okuyunuz...

..................

    Aynı anne ve babanın evladı olarak,Hz.Âdemle başlayan insanlık,ikinci Âdem olan Hz.Nuh peygamberle devam etmiş,çoğalarak çeşitli bölgelere ayrılmıştır.Nitekim Nuh peygamberin oğlu olan Ham-Sam-Yafes’den,Afrika,Arap ve Türk ırklarının oluşmuş olduğu ifade edilir.

     Kendilerinin Yafes’den olduğunu ifade eden Türkler tarih boyu içerisinde göçebe olarak yaşamış,sonuçta tek inançta olsa Şamanizm inancına sahib olmuşlardır.Savaşçı bir millettir.

     Tarihin tüm bu seyri içerisinde en önemli dönüm noktası Hz.Ömer döneminde başlamış,751 Yılında Talas savaşıyla Ebu Müslim komutasındaki ordunun Arapların yanında Çinlilere karşı beraber mücadelesiyle gerçekleşmiştir.Türkler toplu olarak Müslüman olmuşlardır.Bu gelişim ikinci Ömer olan Hz.Ömer’in torunu Ömer bin Abdulaziz döneminde daha da bir gelişim içerisine girmiştir.

     Selçuklu dönemi Türk milletinin kendini isbat ettiği dönemdir.Sanat yönüyle kültürün mezci,Nizamiye medreseleriyle ilk eğitim sisteminin temelinin atılarak Fatih Döneminde Sahn-ı saman medreseleriyle geliştirmesi,köklü yerleşiminde etkili olmuştur.Bir Konya,Kayseri,Kırşehir,Edirne,İstanbul,Bursa gibi yerler bunun canlı şahitleridir.Bir yandan taşa kazınan değerler,bir yandan zihne kazılmış,diğer yandan da bayraklaştırılarak tüm âfakta dalgalandırılmıştır.

    Selçuklu sultanı Alparslanın Malazgirtte Romen Diyojene karşı giriştiği savaştaki başarısı Türklere anadolunun kapılarını açmış oldu.

    Osman beyin Kur’an-a göstermiş olduğu saygı,küçük bir Söğüt kasabasından çıkan Osmanlıyı şahlandırmış,madde ile manayı,ruh ile cesedi,din ilimleriyle fen ilimlerini beraber götürmeleri muvaffakiyete sebeb olmuştur.

    Siyasi alanda ise tüm ırk,din ve kültürde olan insanları tak bir çatı altında toplaması kücüne daha da bir güç katmış oldu.

  Osmanlı padişahları genellikle veli kimselerdir.Maddi ve mânevi yönden pişmiş kimselerdir.Yunus’un dediği gibi:

Taptuğun tapusunda,

Kul olduk kapusunda,

Miskin Yunus hiç idik

Piştik Elhamdülillah...

     -”Eyyüb Sabri pâşa, (Mir'ât-ül Haremeyn) kitabında diyor ki, sultan Abdülmecîd hân, Mustafâ Reşîd Pâşanın mason olduğunu, islâmiyete uymıyan bir yol tuttuğunu anlayınca, kahrından, üzüntüsünden hastalandı. Yatakta oturamıyor, hep yatıyordu. Yalnız, mühim şeyler okunuyor, (irâde-i şâhâne) alınıyordu. Sırada bulunan bir kâğıd için (Medîne ehâlîsinin bir dilekçesi okunacak) bilgisi verildi. (Durun, okumayın! Beni oturtun!) buyurdu. Arkasına yastık koyup, oturtuldu. (Onlar, Resûlullah efendimizin komşularıdır. O mübârek insanların dilekçesini yatarak dinlemekten hayâ ederim. Ne istiyorlarsa, hemen yapınız! Fakat, okuyunuz da, kulaklarım bereketlensin!) buyurdu. Bir gün sonra vefât eyledi.”

   Kur’an tarafından Türk milleti övünmüştür.Âyette:”Ey iman edenler!Sizden kim dininden dönerse (Bilsin ki):Allah,sevdiği ve kendisini seven,mü’minlere karşı alçak gönüllü,kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir.(Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar.Bu,Allah’ın,dilediğine verdiği lütfudur.Allah’ın lutfu ve ilmi geniştir.”(Mâide.54)      

     Peygamberin övügüsüne mahzar olan Fatih’de:”Kostantiniyye elbette fethedilecektir.Onu fetheden asker ne güzel askerdir ve onu fetheden komutan ne güzel komutandır.”buna liyakatını göstermiştir.Maddi ve manevi eğitimi beraber götürmüşür.

     İttihad-ı İslâmın tesisine vesile olan Yavuz Sultan Selim’de;Geçilmesi imkansız sina çölünü geçerken atından inmiş,sebebi sorulduğunda da,Hz.Peygamber önde yaya yürürken,ben nasıl olurda ata binerim,demiştir.
.............................           
     Kanuni dönemi hem zirveyi hem de inişi birleştiren dönemdir.Şu olay bunu net olarak yansıtmaktadır;

            Osmanlı sürekli olarak kendisini kontrol edip yön verecek olan Halifelik müessesesini tesis ederek,mânevi canibini sürekli canlı ve ayakta tutmuştur.Maddi ve mânevi sorumluluğunu ve yüklerini tüm milletle paylaşmıştır.

            Sa’d-ı Teftezani şöyle demiştir:

“Hilafet (İmamet-i Uzma), Peygamber (A.S.M.)’a niyabeten din ve dünya işlerinin tanzim ve ikamesi için umumi riyasettir”.

  Batıdan 40 çeşmeleri getirten Kanuni,iltifat ve takdir görmek amacıyla ins ve cinin müftüsü olan Şeyhulislâm Zenbilli Ali Efendiye,-Ne dersiniz?dediğinde bu zat veciz olarak geleceğe ışık tutan şu sözü söylemiştir;

     Kanuni!Kanuni!Öyle bir bok sıçtın ki,bu 40 çeşmeler üzerinden 40 sene aksalar yine de onu temizleyemezler.
...................
   
    Elbette her yıkılışın altında bazı olumsuzluklar vardır.Mesela: ”Üçüncü Murad’ın cenaze namazının kılındığı 27 Ocak’ın hemen ertesi günü, “Kanunnâme-i Âl-i Osman”ın “Nizâm-ı Âlem” maddesine uyularak Üçüncü Murad’ın on dokuz şehzâdesi idâm edilmiş ve bu haber İstanbulluyu yasa boğmuştur!.. Üç-beşi hariç hemen hepsi ana kucağında olan bu yavruların en büyükleri Mustafa’nın babasının ölümünü duyduğunda söylediği: “Nâsiyemde Kâtib-i Kudret ne yazdı bilmedim/Ah kim bu gülşen-i âlemde hergiz gülmedim” mısraları meşhurdur.”(Mustafa Müftüoğlu.milli gazete.17-1-2003.)

Koca Veli Sultan II.Abdulhamid Han o zor şartlar altında devleti 33 sene ayakta tutmuş,iç ve dış entrikalara karşı sürekli uyanık davranmıştır.Ustalığı ve siyaseti ile saldırıları boşa çıkarmıştır.
.....................
     
     Osmanlı aranmaktadır.Nitekim Osmanlının çöküşünden sonra orta doğu ve balkanlarda pek çok sorunun cevaplanamadığını belirten Guardian yazarı Ash,”Osmanlı imparatorluğunu yeniden canlandırmak gerekir.”(Yeni Şafak.28-3-2003) itirafında bulunmuştur.

       Osmanlının boş bıraktığı yeri Amerika 1945’de süper devlet olarak almış ancak yerini dolduramamıştır.Çünki hareket tarzı menfaat ve keyfi hareket üzerine oturmaktadır.
         
     80 senelik kendi idaremizde bile,59 tane hükumet gelmekle,her bir hükumete 1,5 yıl bile düşmemektedir.Dünya sürekli ihtilallerle,karışıklıklarda,el değiştirmelerle çalkalanmaktadır.

     Nerede bir Türk varsa müslümandır.Müslüman olmayan Türkler dahi Türklükten çıkmışlardır.Moğollar ve Macarlar gibi.Türklerde din,etle cilt gibi birbiriyle kaynaşmıştır.

    Ancak şu anda biz gerçek dinimizi yaşamamakla beraber yansıtamamız,tarihimizi bile bir asır ötesine gidemeyerek bilemeyişimiz,içte birlik ve beraberlikteki kopukluklar bizleri yıkan en önemli faktörler arasındadır.

     624 yıl gerek bizlere gerekse de dünyaya sahiblik eden Osmanlıya bizler ise sahib çıkamadığımız gibi,sürgüne göndermişiz.

       Amerikalı John Dawson ile evli olan II.Abdulhaim’in torunu Nadine Sultana Amerika'da yaşamaktadır.Ve “Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı'nda Batı'ya yardım ettiği için yıkıldı"itirafında bulunmaktadır.

      Kendisine sorulan bir soruya verdiği cevapta:”Osmanlı'nın politikaları ile ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin bugünkü politikaları arasında ne tür farklar var?

   Bildiğiniz gibi Osmanlı İmparatorluğu'nda halkların kendi kültürlerini yaşama ve koruma hakkı vardı. Çok farklı sosyal, etnik ve dini gruplar mevcuttu imparatorluk içinde. Ama öyle bir sistem vardı ki neredeyse her grubun kendine ait bir idaresi bulunuyordu. Tarih ne söylerse söylesin ben inanıyorum ki bu çok büyük bir toleranstı. Tabii bunda İslam'ın, Osmanlı İmparatorluğu'nun politikaları üzerindeki etkisinin rolü büyük. Farklı dinlere mensup kişiler de bu yüzden tolore edildi. Tabii ki bütünüyle eşit olamazsanız. Ama Osmanlı İmparatorluğu'nun yaptığı şey farklılıklara saygı göstermekti. İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu zayıflarken koloniler edindi farklı yöntemlerle. Sömürü amaçlıydı bu.

Amerika'nın durumu ise farklı. Amerika'nın kültürü yok açıkçası, tarihi yok.


   06-05-2003 / Mehmet  ÖZÇELİK

Çevrimdışı mirac

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2120
  • Cinsiyet: Bayan
  • * Suskunluğumu En Güzel DUA Kıl Ya RAB ! *
Türkler Ve Osmanlılar
« Yanıtla #1 : Ekim 10, 2008, 03:14:55 ÖS »
'' Bildiğiniz gibi Osmanlı İmparatorluğu'nda halkların kendi kültürlerini yaşama ve koruma hakkı vardı. Çok farklı sosyal, etnik ve dini gruplar mevcuttu imparatorluk içinde. Ama öyle bir sistem vardı ki neredeyse her grubun kendine ait bir idaresi bulunuyordu. Tarih ne söylerse söylesin ben inanıyorum ki bu çok büyük bir toleranstı. Tabii bunda İslam'ın, Osmanlı İmparatorluğu'nun politikaları üzerindeki etkisinin rolü büyük. Farklı dinlere mensup kişiler de bu yüzden tolore edildi. Tabii ki bütünüyle eşit olamazsanız. Ama Osmanlı İmparatorluğu'nun yaptığı şey farklılıklara saygı göstermekti. İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu zayıflarken koloniler edindi farklı yöntemlerle. Sömürü amaçlıydı bu.

Amerika'nın durumu ise farklı. Amerika'nın kültürü yok açıkçası, tarihi yok. ''


emeğinize sağlık. keyif alarak okuduğum bir yazı oldu.....

''Elbette her yıkılışın altında bazı olumsuzluklar vardır.Mesela: ”Üçüncü Murad’ın cenaze namazının kılındığı 27 Ocak’ın hemen ertesi günü, “Kanunnâme-i Âl-i Osman”ın “Nizâm-ı Âlem” maddesine uyularak Üçüncü Murad’ın on dokuz şehzâdesi idâm edilmiş ve bu haber İstanbulluyu yasa boğmuştur!.. Üç-beşi hariç hemen hepsi ana kucağında olan bu yavruların en büyükleri Mustafa’nın babasının ölümünü duyduğunda söylediği: “Nâsiyemde Kâtib-i Kudret ne yazdı bilmedim/Ah kim bu gülşen-i âlemde hergiz gülmedim” mısraları meşhurdur.”(Mustafa Müftüoğlu.milli gazete.17-1-2003.) '' 
bu paragraf ilgi mi çekti. daha önce böyle bir şey okumamıştım. araştırılmaya değer...belkide bilmediğimiz daha ne tür hadiseler var...







Çevrimdışı husrev_06

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 313
  • Cinsiyet: Bay
Türkler Ve Osmanlılar
« Yanıtla #2 : Ekim 11, 2008, 07:53:41 ÖS »

 Gerek insanların, gerekse toplumların yaptığı hatalar ve zulumler bir şekilde kaderin adaletiyle şekilleniyor.Üstad hazretleri "insanlar zulum eder, kader adalet eder" buyurmuşlardır.Toplumların ve fertlerin bu veciz cümleyi hayatlarına külli bir kaide olarak nakşetmeleri gerekmektedir diye düşünüyorum...
 
   Sizinde emeğinize sağlık kardeşim....

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek