Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
İnce Uzun Irmağın Kıyısında Bir Servi Vardı

Gönderen Konu: İnce Uzun Irmağın Kıyısında Bir Servi Vardı  (Okunma sayısı 2730 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı şeyma19

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 895
İnce Uzun Irmağın Kıyısında Bir Servi Vardı
« : Aralık 02, 2009, 12:11:28 ÖÖ »
İnce Uzun Irmağın Kıyısında Bir Servi Vardı


   "Siz, Allah'tan yardım isteyip duruyordunuz. O da: "Birbiri ardınca bin melekle size yardım edeceğim." diye duânızı kabul etti." (Mâide, 9)

   Şimdi Kudüs vaktidir. Kudüs'ü yeniden ve yeniden sevmek vaktidir.
   "Ettehiyyâtü lillâhi vessalavât…"
(Sâlât ve selâm, Allah'a aittir.)
   Geçmiş ve gelecek, bütün zamanlar dürülüp bükülüyor, âyân oluyor "şimdi"de.
   Kâinâtın yüz akı olan Peygamberlere, onlara imâm olan Fahr-i Kâinât Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e, Mîrac'a şahid olan meleklere, onların imâmı Cebrâil -aleyhisselâm-'a yükselen sese bakıyorum.

   Filistinli o küçük kız, "Ürîdu Ebî! Ürîdu Ebî! Ürîdu Ebî!" (Babamı istiyorum!) diye haykırıyor. Asırlar önce Hazret-i Hamza'nın küçük kızı, Hudeybiye musâlahası dönüşünde Rasûlullah -aleyhisselâm-'ın peşinden nasıl haykırdıysa, öyle!..
   "-Amca, amca! Beni kimlere bırakıyorsun?"

   Rüya:
   Bir tepeciğin üzerinde duruyor, Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem. Üzerindeki beyaz elbise sert bir rüzgarla savruluyor... O, ellerini iki yana açmış:
   "-Burası belâ yeri! Burası hüzün yeri! Burası keder yeri!" diyor, alnındaki damar parlıyor, iman celâdetiyle!..
   "Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekâtuh"
   (Allah'ın selâmı, rahmet ve bereketi Senin üzerine olsun, ey Nebî)

   İnce, uzun ırmağın kıyısında cılız bir servi vardı, diye bir hikâye anlatacaktım. Baktım, gönlünün karası kıpkırmızı kan olup yüzüne vurmuş adamlar, vuruyor, dövüyor, öldürüyor... Sustum.
   "Lâle-hadler yine gülşende neler etmediler
   Servi yürütmediler, gonceyi söyletmediler"
(Necâtî Bey)

   Duâdan başka... Sesimi kardeşlerimin sesine katıyorum, tüm namazlarda...
   "Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhissâlihîn.."
   (Selâm ve selâmet, bize ve sâlih kullara olsun!)

   Burası Kudüs... Burası hüzün yeri.. Söyleyecek tek bir söz kaldı..
   Başta Peygamberimiz sonra bütün Peygamberân-ı izâm hazerâtının, bütün niyazlarının kabul olduğu o mânevî meclislerine katılarak Filistinli kardeşlerimizi duâlarıma sarıyor ve huzûrullâha arz ediyorum:
   "Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasûlüh.."
   (Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur ve yine Şehadet ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve Rasûlüdür.)
   Zalimlere bir gün dedirtir kudret-i Mevlâ
   Tallahi lekad âserakallâhu aleynâ
   Ziya Paşa
   Meâli: "Vallahi, Allah seni bizden üstün kıldı" (Yusuf sûresi, 91)

ayşenur vural

Çevrimdışı gözyaşı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1370
İnce Uzun Irmağın Kıyısında Bir Servi Vardı
« Yanıtla #1 : Aralık 02, 2009, 06:11:11 ÖS »
Rabbim sen bizlere yardım et.Bizlere çaba ver.Amin...

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek