Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
İki Küçük Su "Damla"sı...

Gönderen Konu: İki Küçük Su "Damla"sı...  (Okunma sayısı 9562 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sahra cold

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4439
  • Cinsiyet: Bayan
  • ........
İki Küçük Su "Damla"sı...
« : Şubat 10, 2010, 12:25:17 ÖS »


Zamanın birinde iki küçük su damlası yaşarmış. Birbirlerini o kadar severlermiş ki birleşince okyanus olduklarına inanırlarmış. "Okyanusun yarısı bir küçük su damlası olur mu hiç?" diye sorarmış onları tanımayan insanoğlu.

Cevapları ise gayet basit olurmuş:
"Bir küçük su damlası
İçinde saklı okyanusun her sırrı.
Onun anahtarı bende benim anahtarım onda.
Açarız bütün sırları ve başlarız akmaya."

Bu bilmeceyi çözmeye çalışan insanoğlu kafasını kaşıyadursun. Su damlası olmadan bilemez ki insan!

Bizim küçük su damlalarımız eğlenmeyi de çok severlermiş. Kimi zaman göğe çıkıp yağmur olur; kimi zaman da denize dalıp dalga olur kıyılarda birbirlerine çarpıp köpüklerle oynarlarmış. Bir bakarlarmış ki bir serçe akıntının yanına konuvermiş hemen gidip içtiği suya karışırlarmış. Yeni yerler yeni insanlar görmeyi hikayeleri binbir canlılıkla yaşamayı bir serçenin ruhunda bilirlermiş. Doğanın döngüsü devam ettikçe gün olur serçeden ayrılır toprağa karışır buhar olup gökyüzüne yükselir ve oyuna baştan başlarlarmış.

Bir gün karşılıklı durgun suyun yüzeyinde dinlenirlerken göz göze gelmişler. Kalplerinden bir cümle akmış:

"Biz yine biz olsak ama bir küçük insanda can bulsak?"

Bu fikri alkışlamışlar delice. Gidip okyanusun derinliklerinde yaşayan bilge ahtapota koşmuşlar. Bilge ahtapot çok yaşlıymış ve her şeyi bilirmiş. Her canlıya kardeşi gibi davranır kimseye kötülük yapmazmış. Bizim küçük su damlalarını da pek bir severmiş. Ziyarete geldiklerinde kollarının ucuna oturtur bilinmeyen diyarlardan masalllar anlatırmış. Meraklarını sevinçlerini zevkle dinler sonunda da hep şu öğütü verirmiş:

"Siz siz olun başkasını kendinizden ayrı tutmayın. Çevrenizdeki herkese ve herşeye sevgiyle yaklaşın. Sevgi paylaştıkça çoğalan tek duygudur."

O gün karşısında küçük su damlalarını görünce yine açmış kollarını. Kucaklamış bir güzel. Anlamış bir soruları olduğunu.

Söze başlamış bizimkiler:

"Biz yeni bir oyun oynamak istiyoruz. Küçük insanoğlunun içine yerleşmek ve birbirimizi yeni gözlerle seyretmek istiyoruz. Elele tutuşmak ve yağdığımız çocuk bahçelerindeki kaydıraklardan kaymak kahkahalar atarken birbirimizi ne kadar sevdiğimizi hatırlamak istiyoruz."

"Peki" demiş ahtapot "Bunun bir yolu var. Önce kendinize iki küçük çocuk bulun. Serçenin ruhuna girmeyi nasıl seçiyorsanız çocuk kalbine girmeyi de önce seçmek zorundasınız. Eğer çok kuvvetli isterseniz orada istediğiniz kadar kalabilirsiniz. Bardaklarının içindeki suya düşün ve kalplerindeki minik odacıklardan birine yerleşin. Gerisini çabucak öğreneceksiniz."

"Ya dışarı hiç çıkamazsak gözlerinden bakmayı beceremezsek elele tutuşamazsak?"

"Eğer içinizden çok isterseniz yapamayacağınız şey yoktur ve sakın korkmayın bu yaşlı dünya dönmeye devam ettiği sürece size hiçbir zarar gelmez. Yeryüzü ve gökyüzü bir olup sizi korumaya devam edecektir."

"Peki" deyip ayrılmış su damlaları. Tekrar okyanusun yüzeyine çıkıp başlamışlar dua etmeye:

"Biz iki küçük su damlası
Varolmak istiyoruz iki ayrı kalpte
Birbirimizin elini tutup
Tekrar birleşmek istiyoruz sevgiyle."

Ve bir anda uyumaya başlamışlar. Uyandıklarında bakmışlar ki bir masanın iki ucunda iki ayrı bardağın içindeler. Çevreden çocuk sesleri duyuluyor. Hepsi de cıvıl cıvıl ve çok neşeliler. Bir zil sesi ile bütün çocuklar masaya koşmaya başlamışlar. Yemek başlıyor!

Bir dikişte boşalmış bardaklar. Su damlaları son kez kendilerini akıntıya bırakıp bilinmez bir maceraya doğru yol almaya başlamışlar. Gözlerini sıkıca yummuşlar. Ve tekrar açtıklarında bambaşka hissediyorlarmış. Artık kulakları burunları elleri ayakları varmış. Birleştikleri çocuğun tüm dugularını hissedebiliyorlarmış. Bir süre bu yeni yerlerine alışmaya çalışmışlar. Henüz aradan yarım saat geçmeden su damlası olduklarını ve okyanusun dibindeki bilge ahtapotu dalgaları kıyıları gökyüzünü yağmurları. unutmuşlar.

Çocuklar yemeklerini bitirince oyun odasına geçmişler. Sadece iki çocuk kalmış yemek masasında. Birbirlerine baktıklarında aynı olduklarını hissetmişler. Bu onlara garip gelmiş. "Nasıl sen ve ben aynı olabiliriz? Ben başka bir ailede doğdum ve sen başka bir ailede doğdun. Ben makarna yemeği severim sen sebze yersin. Ben en çok kovalamaç oyunundan hoşlanırım sen ise saklambaç."

Diğer çocuk konuşmaya başlamış: "Evet ama o kadar garip ki. O kadar tanıdık geliyorsun ki bana. Adını bilmiyorum ama sanki biz her zaman beraber olmuşuz gibi tanıyorum seni. Elinden tutup oyun oynamak kaydıraktan kaymak seninle kahkahalar atmak istiyorum."

"Evet ben de."

"O zaman boşver bu garipliği. Nasıl olmuşsa tanımışız birbirimizi işte. Dışarı çıkıp oyun oynamak ister misin?"

"Tamam öğretmenden izin alıp bahçeye çıkalım."

Ve öğretmenlerinden izin alıp arka bahçedeki kaydırağın yanına gitmişler. Bir iki derken az önceki garip konuşmayı unutup oyuna dalmışlar. Oynadıkça büyüyen bu oyun diğer çocukların da gelmesiyle beraber daha da neşeli bir hale bürünmüş. Kocaman bir aile olmuşlar ve zil tekrar çalana kadar gülüp eğlenmeye devam etmişler.

Bu sırada onları izleyen yeryüzü gökyüzü ve bilge ahtapot gülümsüyorlarmış. Çocukların neşesi onları da neşelendirmiş. Rüzgar bulut dalga yağmur toprak ve bütün canlılar da aynı neşe oyununu oynamaya başlamışlar kendi aralarında.

Herşey küçük su damlalarının hayalindeki gibi devam etmiş. Onlara özenen diğer küçük su damlaları da çocukların içtikleri sulara karışmaya başlamışlar. Zaman içinde her çocuğun bardağına bir küçük su damlası girmeye başlamış.

Şunu hiç unutmayın ki çocukların içtikleri su her zaman saftır. Ve su damlaları da bu yolla daima kalplere neşe ve huzur getirirler.(Alıntı)


Çevrimdışı ikranur

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 111
  • Cinsiyet: Bayan
İki Küçük Su "Damla"sı...
« Yanıtla #1 : Şubat 10, 2010, 03:50:46 ÖS »
 :'(

Çevrimdışı sahra cold

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4439
  • Cinsiyet: Bayan
  • ........
İki Küçük Su "Damla"sı...
« Yanıtla #2 : Haziran 28, 2010, 04:20:49 ÖS »
Ben teşekkür ederim yorum için... :ggg

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek