Türkiye'de şimdiye kadar pek çok defa bilgisayar oyunu yapma teşebbüsleri oldu. Başarılı birkaç örnek görüldüyse de dünya çapında ses getirecek bir çalışma ortaya çıkarılamadı. Türk oyun sektörünün bu makûs talihini kıran bir oyun geçen sene piyasaya çıktı: At ve Kılıç...
Dünyada bilinen ismiyle Mount and Blade, Eylül 2008'de Avrupa ve Amerika'da satışa sunuldu. Daha yapım aşamasındayken sıkı takipçileri olan oyun, satışa çıktığı anda da yoğun bir ilgiyle karşılaştı. Şu an sadece Türk oyun sektörünün değil, aynı zamanda bağımsız oyun yapımcılarının da medâr-ı iftiharı olan At ve Kılıç geç de olsa ek paketiyle Türkiye'de kutulu olarak satışa sunuldu.
Mount&Blade nedir?
Meraklıları oyunu zaten bilse de ilk defa duyanlar için kısaca özetleyelim: At ve Kılıç'ta kendinizi temsilen oluşturduğunuz bir karakterle oyuna başlıyorsunuz. Ticaret, yağma, ücretli görevler gibi işlerle hem kendinizi geliştiriyor hem de para biriktiriyorsunuz. Sonrasında savaşlara girip herhangi bir hükümdarın hizmetinde bulunabiliyorsunuz. Meydan muharebelerinde, kale muhasaralarında kılıç sallayıp ok uçuruyorsunuz. Oyunu strateji oyunlarından ayıran en mühim farkı bizzat savaşabilme imkânı vermesi. Bunun yanı sıra FPS'lerdeki gibi tek tabanca değilsiniz, etrafınızda ordunuz bulunuyor ve çeşitli komutlarla onları yönlendirebiliyorsunuz. Savaş esnasında atınızdan inip binebildiğiniz gibi ölenlerin silahlarını da alabiliyorsunuz. Oyun, tüm bu özellikleriyle türünün de ilk örneği. Hiçbir fantastik unsur, uçma kaçma numarası olmadan nasıl gerçekçi ve sürükleyici bir oyun ortaya çıkarılabileceğinin en güzel örneğini teşkil ediyor.
Mount&Blade Warband, 30 Mart'ta tüm dünyayla beraber Türkiye'de de piyasaya çıktı. Dağıtıcı Paradox İnteractive daha önceki sürümü sadece Avrupa ve ABD'de kutulu olarak satışa çıkarmıştı. Yapımcı firma İkisoft'un ısrarlarıyla oyun Türkçe olarak Avrupa'daki satışıyla aynı fiyattan (orada 30 Euro burada da 30 TL) Türk oyunculara ulaştı. Böylesi dünya çapında nam yapmış bir Türk oyununun ülkemizdeki kutulu sunumu özellikle bilgisayar oyunu meraklılarının kaçırmaması gereken bir ilk olacak.
Yeni sürümün farkları
Şimdiye kadar oyunculardan gelen en yoğun talep At ve Kılıç'ı multiplayer olarak da oynayabilmekti. Yazılım ekibi büyük fedakârlıklarla az zamanda bu zor işi başardı. Artık internet üzerinden veya yerel ağ bağlantısıyla kılıç sallayabilirsiniz. Toplu tüfekli multiplayer oyunlardan sıkılanlar için de çok güzel bir alternatif olacak. Bu yeni özellik daha önce bilenlerin bile tahmin edemeyeceği bir heyecan katmış oyuna. Daha önce oyunun cereyan ettiği Kaldarya kıtasında hüküm süren Nord, Rodok, Svadya, Vaegir krallıkları ve Kergit hanlığına yeni bir medeniyet dairesi ilave edilmiş ve Sarranî sultanlığı kurulmuş. Böylelikle yeni binalar, kıyafetler, zırhlar, silahlar ve karakterler ortaya çıkmış. Oyuna yeni eklenen Arap atı da gerçekten görülmeye değer. Ayrıca dokularda, animasyonlarda pek çok gerçekçi değişiklik yapılmış. Bu da oyuncular için daha sürükleyici bir ortam oluşturmuş.
İyi de kim yaptı?
İkisoft Stüdyosu, Armağan-İpek Yavuz çiftinin emekleri ile ortaya çıktı. Yani önceleri bir çekirdek aile şirketiydi. Sonra hızla büyüdü. Büyüdü dediysek de üçü yurtdışında 16 kişinin çalıştığı bir oyun ekibinden bahsediyoruz ki ortaya çıkan işle kıyaslanamayacak kadar az bir personel oluyor. Hatta (ortada, gözlüklü) dünya oyun sektörünün devlerinden birinin temsilcisi Armağan Yavuz'a, bu oyunu kaç kişiyle yaptıklarını sorunca -o zaman için- "dört kişi" cevabını almış, inanamamış ve "Biz en basit oyunları kırk kişi ile ancak yapabiliyoruz." demiş. ZAMAN
