Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Domuz Gribinin Belirtileri

Gönderen Konu: Domuz Gribinin Belirtileri  (Okunma sayısı 7138 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı mirac

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2120
  • Cinsiyet: Bayan
  • * Suskunluğumu En Güzel DUA Kıl Ya RAB ! *
Domuz Gribinin Belirtileri
« : Ekim 22, 2009, 12:17:48 ÖS »
Domuz gribinin en önemli belirtilerinin üşüme ve titremeyle nükseden 38 derecenin üzerine çıkan yüksek ateş, göz çukurlarında da hissedilen şiddetli baş ağrısı, ileri derecede kas ve eklem ağrıları, bitkinlik şeklinde sıralanırken, soğuk algınlığından farklı olarak belirtilerin yavaş yavaş değil, birdenbire ortaya çıktığı ve daha fazla ateşlenmeye yol açtığı bildirildi.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münir Büke, hastalığın nasıl bulaştığını, belirtilerini ve korunma yollarını anlattı.

Prof. Dr. Büke, domuzların en önemli özelliğinin, kendi virüslerinin yanında insan ve kuş gribi virüslerini de barındırabilmesi olduğunu, bu rekombinasyonla yeni bir virüs oluştuğunu, insanların daha önce benzer bir virüsle karşılaşıp direnç kazanmadıkları için bu virüsün dünyada büyük bir tehlike oluşturduğunu ifade etti.

-HASTALIĞIN BELİRTİLERİ-

Prof. Dr. Büke, virüsün 2 ile 4 gün arasında kuluçka döneminin olduğunu, bu sürede herhangi bir belirtisinin gözlenmeyeceğini ifade ederek, ''mesela hava alanlarında hastalığa yönelik kontroller yapılıyor. Güzel bir uygulama, ama ilk 4 gün hiçbir belirti göstermediği unutulmamalı. Şüpheli kişileri en azından 3-4 gün gözlem altında tutmakta yarar var'' diye konuştu.

Hastalığın 4 temel belirtisinin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Büke, bu belirtileri şöyle sıraladı:

''En önemli özelliği, üşüme ve titremeyle nükseden 38 derecenin üzerine çıkan yüksek ateş. Diğer belirtileri göz çukurlarında da hissedilen şiddetli baş ağrısı, ileri derecede kas ve eklem ağrıları, son olarak da bitkinlik. Bu arada öksürük ve burun tıkanıklığı da görülebilir. Bu belirtiler kuluçka döneminden hemen sonra yavaş yavaş değil, birdenbire başlar.

Soğuk algınlığıyla karıştırmamak gerekiyor. Soğuk algınlığı yavaş yavaş gelişir, ateş çok yüksek değildir, burun akıntısı ön plandadır. Kas ve eklem ağrıları olsa bile ileri derecede bitkinlik görülmez.''

-NASIL BULAŞIYOR?-

Prof. Dr. Münir Büke, hastalığın en yaygın olarak solunum yollarıyla bulaştığına dikkati çekti.

Hasta insanların öksürük ve aksırığıyla havaya birçok damlacık saçıldığını, konuşurken 200-300, öksürürken 4 bin damlacığın havaya karıştığını kaydeden Prof. Dr. Büke, ''virüsü taşıyan kişi öksürüp hapşırırsa, 4 metreye kadar hiç temas etmeseniz bile size bulaşabiliyor. Havaya saçılan partiküller havada uzunca bir süre kalabiliyor ve bunların solunmasıyla solunum yoluyla kişiye geçiyor'' şeklinde konuştu.

Bunun dışında öksürük ve hapşırık sırasında mikrobun göz mukozasına yerleşerek de hastalığın bulaştığını belirten Prof. Dr. Büke, ''yine eller, yakın temas çok önemli. Bu nedenle hasta kişilerin mutlaka izole edilmesi, toplu bulunulan yerlerden uzak durması, maske takması lazım. Mutlaka sık sık ellerin yıkanması gerekiyor'' dedi.

Okullar, sinemalar, ulaşım araçları gibi topluca bulunulan yerlerde riskin daha fazla olduğuna işaret eden Prof. Dr. Büke, ''bütün vatandaşlarımız sık sık el ve yüz yıkamayı bu dönemde daha fazla önemsemeli. Öpüşmeye, tokalaşmaya biraz ara vermeliyiz. Hastalık bulaştırma bilinciyle, hastaların, öksüren kişilerin maske takması, öksürüp aksırırken mendil kullanmanın alışkanlık haline getirilmesi lazım'' diye konuştu.

Prof. Dr. Büke, Türkiye'de gerekli önlemlerin olabildiğince alındığını, Sağlık Bakanlığının bu konuda ''uyanık'' davrandığını söyledi.

-HASTALIĞIN TEDAVİSİ MÜMKÜN-

Domuz gribine yakalanan kişilerin tedavisinin mümkün olup olmadığının sorulması üzerine, Münir Büke şunları anlattı:

''Bereket; kuş gribi virüsleri dışında tedavisi var. Virüsü almış kişilerde ilk 36 saat içinde tamiflu veya muadili ilaç 5 gün süreyle sabah akşam kullanılabilir, ya da hastalığın görüldüğü yerlerde bulunulduğunda, koruyucu ilaçlar alınabilir. Ama bunlar ithal olduğu için pahalı ilaçlar, herkesin kullanmasına imkan yok. 65 yaş üzerindekilere, kalp akciğer rahatsızlığı, astımı olanlara, romatizmal hastalıklar nedeniyle kortizon kullananlara, kanser tedavisi görenlere, küçük çocuklara öncelik tanımalıyız.''

Gribe yol açan virüslerin sürekli değişkenlik gösterdiğini, domuz gribindeki gibi genetik değişkenlikler gösterdiğinde ortaya yepyeni bir virüsün çıktığını dile getiren Prof. Dr. Büke, bu yüzden koruyucu antikorların bulunmadığını, yani şu an için aşısının geliştirilemediğini ifade etti.

-''YÜKSEK ATEŞ, VİRÜSLERİN ÖLÜMÜNE YOL AÇIYOR''-

Prof. Dr. Büke, hastalıkla birlikte ortaya çıkan yüksek ateşi düşürmeye çalışmamak gerektiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''65 yaş üzerindeki kalp akciğer rahatsızlığı olan kişilerde, küçük çocuklarda, hamile kadınlarda ateşi düşürelim. Ama sağlıklı olup grip olanlarda ateşi düşürmememiz lazım. Ateş insana rahatsızlık veriyor, metabolizmayı hızlandırıyor, kalp atışlarını artırıyor, ama bunun yanında virüslerin ölümüne yol açıyor ve vücudun direncinde önemli işlev görüyor, bir çeşit savunma mekanizması gibi işliyor. Vücut 41 dereceye kadar dayanır, 4 saat kadar 42 dereceye dayanır. Mesela ben grip olduğumda ateşimi daha da yükseltirim ve 5-6 saat içinde bu iş biter. Eskilerin hastayı ''terletme'' metodunun mantığı da budur zaten.

Bu nedenle parasetamol dediğimiz ateş düşürücüleri kullanmamak gerekiyor, ateş düşürülecekse fiziki yöntemleri kullanmak daha iyi. Çünkü parasetamol içeren ilaçlar virüslere karşı antikor oluşumunu engelliyor ve virüslerin çoğalmasını sağlayarak hastalığın tedavi sürecinin uzamasına yol açıyor.''

Alıntı

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Domuz Gribi Nedir?
« Yanıtla #1 : Ekim 23, 2009, 04:31:28 ÖS »

Domuz gribi nedir?
Meksika'yı etkisi altına alan ve başka ülkelere de yayılmaya başlayan domuz gribi hakkında bilinenler...

Virüs, insandan insana, öksürük, hapşırık ve hatta tokalaşma yoluyla bulaşabiliyor...

Merkezi Cenevre'de bulunan Dünya Sağlık Örgütü'nune (WHO), gribin, kuş gribinin 2003'te tekrar belirmesinden bu yana en geniş çaplı yaygın hastalık riskini taşıdığını açıklaması, tehdidin boyutunu gösteriyor. Örgüt, domuz gribi virüsünün evrim geçirip çok daha tehlikeli hale gelebileceği uyarısında bulunmaktan da kaçınmadı.

Dünya genelinde sağlık yetkililerini alarma geçiren domuz gribi, bir solunum hastalığı.  Virüs insanlara domuzlardan solunum yoluyla bulaşıyor. WHO'ya göre domuz yiyerek virüs kapma olasılığı bulunmuyor. Domuz gribi domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor. İnsandan insana, hapşırık, öksürük ve hatta ele bulaşması halinde tokalaşma yoluyla bulaşabilen domuz gribine karşı doğal bağışıklığımız bulunmuyor. Bilgisayar klavyesi gibi virüslü bir yerle temas ettikten sonra burna ve ağıza dokunulması da hastalığın yayılmasına neden olabiliyor.

Hastalığa A tipi H1N1 adlı virüsün daha önce hiç görülmemiş bir türü yol açıyor. Bu tür, insan, domuz ve kuş gribi virüslerinin karışımından oluşuyor. Domuz gribinin belirtileri bildiğimiz grip vakalarından pek farklı değil: Kuru öksürük, ani ateş, boğaz ağrısı, eklem ağırıları, üşüme, bitkinlik ve baş ağrısı. bunların dışında, aşırı kusmaya ve ishale neden olabiliyor. Yaygın grip tipleri, genelde yaşı ilerlemiş insanları hedef alırken domuz gribinde ölümcül seyreden vakalar ise daha çok 25-45 yaş arasındakilerde görülüyor.


Tedavisine gelince, ABD'li yetkililer kendi rastladıkları vakalarda Tamiflu ve Relenza adlı ilaçların etkili olduğunu duyurdu. Normal grip aşısıysa tedavide etkili olmuyor. Domuz gribine karşı bir ayrı bir aşı geliştirmeninse aylar alabileceğine dikkat çekiliyor.

Yeni grip virüsleri ise insan vücudunun bağışık olmaması ve ilaç geliştirmenin süre alması nedeniyle çok çabuk yayılabiliyor. Domuz gribi, genetik açıdan bakıldığında, ilaçla karşı konulabilen H1N1 virüsünden farklılıklar içeriyor.

1968'deki "Hong Kong" gribi dünya genelinde yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne ve 1918'deki "İspanyol" gribi de 40-100 milyon kişinin ölümüne yol açmıştı.


SORULARLA DOMUZ GRİBİ

Domuz gribi hangi belirtilerle ortaya çıkıyor? Tedavisinde hangi ilaçlar etkili? Şimdi bu bilgilere bir gözatalım.

Domuz gribi nedir?
Domuz gribi, normalde domuzlarda görülen A tipi grip virüsünün yol açtığı bir solunum hastalığı olarak biliniyor ve bu hastalık hızla yayılabiliyor.
 
İnsana bulaşır mı?
Domuz gribi domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor. Virüse karşı insanın doğal bağışıklığı bulunmuyor. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hastalığın kontrolden çıkmak üzere olan geniş çaplı salgın olabileceği uyarısında bulunuyor.

Domuz eti yiyenler domuz gribine yakalanır mı?
Domuz etinin yenmesiyle domuz gribi virüsü bulaşmıyor. Virüs solunum yoluyla bulaşıyor.

Bu, domuzlarda yeni grip türü mü?
İnsanlardaki grip virüsü gibi, domuz gribi virüsü de domuzlarda sürekli değişim gösteriyor. Domuzların solunum yollarında domuz, insan ve kuş gribi virüslere duyarlı alıcılar bulunuyor. Dolayısıyla domuzlar, virüslerin eş zamanlı bulaşması halinde yeni grip virüslerinin ortaya çıkma ihtimalini artırıyor. WHO'ya göre, Meksika'da ölümlere neden olan domuz gribi virüsü A/H1N1. Bu virüs insandan insana bulaşabiliyor. A/H1N1 virüsü, insan, domuz ve kuş gribi virüslerinin karışımından oluşuyor.

Aşısı var mı?
Domuzlara yapılan aşı bulunuyor, ancak insan için henüz aşı yok.
AA
...



Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
H1 Domuz Gribi için Önlemler
« Yanıtla #2 : Kasım 04, 2009, 10:54:16 ÖÖ »
Bilinen gripten en büyük farkı genç nüfusta etkili , 0-45 yaş . Pandemik virisü'nün anlamı, tüm dünyada çok bulaşı demek. Zaten şu anda varsayılan; tüm grip vakalarının bu şüpheyle ele alınıp, herhangi bir gözden kaçmaya fırsat vermemek için tüm grip tedavilerinin bu yönde başlatılması. Bizim bildiğimiz gibi yüksek ateş şart değil, başta öyle biliniyordu ama; birçoğunda hiç ateş olmadan bulantı ile başlayıp kusma ve ishal olarak devam edip sonra alt solunum yolları sarıyormuş. Bu seyir çok hızlı ilerleyen bir seyir, saatlerle ölçülüyor yani sabah bulantı ile başlayıp akşama grip max düzeye ulaşabiliyor. Ama iyi bir tarafı varsa o da hiç dirençli bir virüs olmaması, suya dayanıklı değil, elini yıkadığında ölüyor mesela. Ama, birbuçuk metreden daha yakın durduğun anda bile bulaşabiliyor insandan insana ve havada 2 ile 24 saat arası asılı kalabiliyor. Sadece destek tedavi (üst solunum yollarını açık tutmak, balgam sörkücü vs) ve dinlenmekle 7 gün içinde vücudu terk ediyor. Çok basit önlemlerlede korunulabiliyor;
- Sık sık elleri ve hatta yüzü yıkamak
- İnsanlarla öpüşmemek, tokalaşmamak (sadece gülümseyip kafa sallamak neyimize yetmiyor)
- Mümkün olduğunca 1,5 m'den yakın durmamak
- Yanında pürel vs. alkol içerikli susuz temizleyiciler taşımak (çocukların çantasına mutlaka koy, kullansınlar) - KOLONYANIN HİÇBİR FAYDASI YOK. BU VİRÜSÜ ETKİLEMİYOR BİLE.
- Çalıştığın ortamı mümkün olduğunca temiz tutmak , mümkün olduğunca kollektif kullanılan yüzeylere dokunmamak (kapı kolları, asansör düğmesi, koltuk kolları vs.) daha doğrusu bu yüzeylere elle temas etmemek
- Kağıt mendil/havlu kullanmak (tek kullanımlık olması çok önemli, evde dahi aynı peçeteyi ikinci kez kullanmayın)
- Öksürüp hapşırırken ellerinizle değil kolunuzla kapatın, elle temas edilen her yere bulaştırma riski ortadan kalkar böylelikle
- Gribal bir durumunuz olursa -özellikle evde- tek kullanımlık maske takın ve bir kez bile çıkartsanız hemen atın, aynı maskeyi tekrar takmayın
- Ne olursa olsan çok çok zorda kalmadıkça ANTİBİYOTİK - .....FLU (soğukalgınlığı ilaçları) kullanmayın. Bu ilaçlar bu virüsün direncini artırıyor, Danimarka'da Tamiflu içerek domuz gribinden korunmaya çalışan bir Japon turist yüzünden dirençli virüs ortaya çıkmış. Bu hiçbir şekilde tedavi edilemiyor, karantinaya alınıyor, kendi seyrine bırakılıyor, virüse beslemeyerek zayıflaması bekleniyor. ????
- Önemli olan direncin yüksek olması. Bu da öyle İmmuneks kullanarak falan olmuyor. Bol sıvı (özellikle su), sebze ve meyve tüketimi yanısıra düzenli egzersiz.

Yani virüsü alsan ve hatta hastalansan bile kolaylıkla üstesinden gelebiliyorsun. Sadece hamileler için çok tehlikeli, öldürücü, virüsü alan hamilelerin % 15'i kurtulamamış. Bir de halihazırda kanser tedavisi gören ve benzeri durumlarda.

Aşılanma konusuna gelince, aşısı bulundu ve üretiliyor. Türkiye'ye Ekim ayı içerisinde gelecek, öncelik sırasıyla şöyle kullanılacak; sağlık personeli, hamileler, kamu personeli, kalan miktar çocuklara (çok az miktarda aşı kalıyor, hepsine yetmeyecek seçim neye göre yapılacak bilemiyorum)

Eğer bu şekilde herkes özen gösterirse bu zayıflıkta bir virüsün dünya üzerinde birkaç aydan fazla yaşaması mümkün değil, kendi kendini imha edip yok olacak.

Sağlıklı günler dilerim,

Alıntı...
« Son Düzenleme: Kasım 04, 2009, 12:47:14 ÖS Gönderen: mirac »

Çevrimdışı Jackif

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 582
  • Cinsiyet: Bay
  • 21 Gram..
Domuz Gribinin Belirtileri
« Yanıtla #3 : Kasım 04, 2009, 09:24:08 ÖS »
başağrısı öksürük ve burun tıkanıkLığı oLdu ben de ama yüksek ateş yoktu.. çok şükür şimdi geçti.. ne hastaLığı oLduğunu biLmiyom bi gripti ama..

Çevrimdışı mirac

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2120
  • Cinsiyet: Bayan
  • * Suskunluğumu En Güzel DUA Kıl Ya RAB ! *
Domuz Gribinin Belirtileri
« Yanıtla #4 : Kasım 05, 2009, 12:33:35 ÖS »
başağrısı öksürük ve burun tıkanıkLığı oLdu ben de ama yüksek ateş yoktu.. çok şükür şimdi geçti.. ne hastaLığı oLduğunu biLmiyom bi gripti ama..

geçmiş olsun...doktara başvursaydın ya kardeşim


Çevrimdışı Jackif

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 582
  • Cinsiyet: Bay
  • 21 Gram..
Domuz Gribinin Belirtileri
« Yanıtla #5 : Kasım 05, 2009, 06:58:09 ÖS »
yükse4k ateş oLsa gitcekt,m de yüksek ateş yoktu gerek duymadım ondan..

Çevrimdışı XAŞİF

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 463
  • Cinsiyet: Bay
  • SEN NE GÜZEL BİR DUYGUSUN
Domuz Gribinin Belirtileri
« Yanıtla #6 : Aralık 02, 2009, 08:27:04 ÖS »
Danimarka'da Tamiflu içerek domuz gribinden korunmaya çalışan bir Japon turist yüzünden dirençli virüs ortaya çıkmış. Bu hiçbir şekilde tedavi edilemiyor, karantinaya alınıyor, kendi seyrine bırakılıyor, virüse beslemeyerek zayıflaması bekleniyor. ?
 

bu bayram annem rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı..yüksek ateş ve nefes alma sorunu yaşıyordu..bu dediğiniz haptan verildi( ki hala verilmekte annem hala yatıyor)..

bize hastada domuz gribi olduğu ama hastanın bunu yendiği söylendi şimdi astım teşhisi ile hala yatmakta...ve bu hap hala veriliyor...yanlış anlamayın bu hapın faydası var demiyorum annemde domuz grbi hiç yokmuş öle dediler sonra bize...

bu aşıların müslüman ülkelerine verilen versiyonlarında kısırlaştırıcı özellik oldu söyleniyor..ben o yüzden aşı olmadım hastanede...bu söylentide hemşireler arasındaki duyum..rabbim yardımcımız olsun ama içinden çıkılmıyor bu işin...

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Domuz Gribinin Belirtileri
« Yanıtla #7 : Aralık 02, 2009, 08:33:21 ÖS »
geçmiş olsun xaşif.. fakat astım farklı bir hastalık bir kaç ayrı hastaneye götürmenizi öneririm...

Çevrimdışı XAŞİF

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 463
  • Cinsiyet: Bay
  • SEN NE GÜZEL BİR DUYGUSUN
Domuz Gribinin Belirtileri
« Yanıtla #8 : Aralık 02, 2009, 08:37:15 ÖS »
götürdük...bronşit ve astımı azmış o yüzden nefes güçlüğü çekiyormuş..yüksek ateş nedeni ise mevsim gribi atlatmasıymış...teşekkürler..dua edin

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Domuz Gribinin Belirtileri
« Yanıtla #9 : Aralık 02, 2009, 08:38:58 ÖS »
Allah annene ve tüm hastalarımıza acil şifa versin inşeallah... bugün hastanede 4 saat bekledim neler geldi geçti gözümün önünden Allahım hastanelere düşürcek dert tasa vermesin... amin amin...

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek