Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Desen Tasarımı Nedir?

Gönderen Konu: Desen Tasarımı Nedir?  (Okunma sayısı 1878 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Desen Tasarımı Nedir?
« : Mart 21, 2015, 07:32:03 ÖÖ »
Desen Nedir?

Desen, formu görme yöntemidir. Desen doğrudan renkle değil çizgiyle ilişkilidir. Ayrıca renk, ışık ve gölgeler, tablonun genel yapısı, kompozisyonu hazırlanan bu temel üstüne kuruludur. Desen, ev aksesuarlarından mimariye kadar çoğu alanda, el sanatlarından Türk İslam sanatlarına kadar çoğu sanatta temeli oluşturan öğedir. Pek çok obje üzerinde gördüğümüz motiflerin, işlemelerin ilk aşamasıdır desen. İyi desen çizebilmek, desenin işlevinde yer alan çizgi, hareket, denge, hacim, oran, form (şekil) ritim, kompozisyon, perspektif, ışık ve renk kavramlarının öğrenilmesiyle sağlanabilir.

Desen Tasarımı Nedir?

Desen tasarımı ise görselliği ve estetiği ön planda olan, mimari, tekstil, ev dekorasyonu (perde döşemelik, duvar kâğıdı, masa örtüsü, yer döşemesi, banyo döşemeleri, mutfak döşemeleri) gibi alanlarda uygulanan yöntemlerin ilkidir. Tasarım süreci, desenin işlevsel ve sanatsal boyutlarda irdelenip, farklı malzeme ve değişik tekniklerin bir arada kullanılmasıyla oluşturulan bir süreçtir. Desen tasarımında dikkat edilmesi gereken nokta, kullanılan  rengin, kompozisyounn ve biçim bütünlüğünün sağlanmasıdır.

İnsanoğlu için yaşam başladığında, en önemli ve geçerli şey çizmekti. Her zaman anlaşmak için olmayan bu eylem, bazen bir nevi büyü görevini üstlenmişti. İnsanoğlu yerleşik düzene geçtiğinde, halk ve burjuva kitleleri oluştuğunda, artık çizmek eylemi yerini çoktan başka şeylere bırakmıştı. Desen tasarımı ise orijinal ürünlerle kendisini gösteriyor ve el tezgâhlarında belirli motifler yapılıyordu. Az miktarda yapılan bu üretim, saray halkı ya da zengin kimseler için yapıla gelirken, halk, bu görsellikten faydalanamıyordu. Özellikle saray halkı için özel olarak üretilen simli veya taşlı kumaşlar dikkat çekmekteydi.

1800’lü yıllarda endüstri devriminin sonuçlarından biri olan, iplik bükme dokuma makinesinin bulunmasıyla, artık halk da bu üretimden faydalanma imkânına kavuşmuştu. İlk kez İngiltere’de ortaya çıkan bu oluşum, gelişmiş ülkelerin ham madde sorununu da gündeme getirdi. Ham madde aramaya çıkan ülkeler, sömürgeciliği başlatmış ve özellikle pamuk ve yün gibi maddeler sömürgelerden sağlanmıştı. Makineler üretimi kolaylaştırmakla birlikte, yeni sorunları da gündeme getirmişti. Bu, en başta desenlerin eski ağırlığını ve görsel zenginliğini kaybetmesine yol açıyordu. Dönemin aydınları da bu savı desteklerken, elde yapılan işlerdeki estetiğin kaybolduğunu ifade ediyorlardı. Mimarlar bu aydınların ön saflarında yer alıyor ve ülke estetiğinin bozulduğunu, çirkinleştiğini ve bu ortamın verimli olmayacağını belirtiyorlardı. Açılan çeşitli okullarla el sanatını yaygınlaştırma çalışmaları başlatılmıştı.

Estetiği koruma amaçlı desen ve tasarım fuarları düzenlenmeye başlanmış ve hatta Osmanlılar da o dönemde bu fuarlara katılmışlardı. Hereke halıları ile katılan Osmanlılar da kendi sanatlarını koruma çalışmaları yapıyorlardı. Bu dönem, müzelerin de kurulmaya başladığı bir dönemdir. Halkın, el sanatlarını ve geçmişte üretilen bu orijinal eserleri unutmamaları için kurulan müzeler, bu tarihten itibaren yaygınlaşmıştır.

Art Nouveau, Victoria döneminde başlamıştır. Aslında bu dönemde bütün sanatlarda büyük bir gelişme görülmüştür. Başta mimarlık olmak üzere çok etkin örneklerin görüldüğü bu dönemde bahçe düzenlemeleri, mimari mekânların etrafını sararken, Art Nouveau’nun en önemli ve karakteristik örneği olarak ‘kırbaç formu’ kullanılmaya başlamıştır. Yine bu dönemde en çok çiçek biçimleri mimaride önemli yer edinmiştir. Buna en güzel örneklerden birisi İstanbul Bebek’teki Mısır Konsolosluğu’dur. Aynı zamanda kadınların da en süslü ve aksesuarların en çok kullanıldığı dönem denilebilir. 1915’e kadar süren bu akım sonrasında Art Deco başlıyor. Geometrik biçimlerin ön plana çıktığı bu dönemde, üçgen biçimler, dikdörtgen biçimler ön plana çıkmıştır. Bu dönem,  araba ve çeşitli araç tasarımlarının başladığı bir dönemdir.  Desen artık tasarıma dönüşür ve geometrik desenli kumaşlar ön plana çıkar.

Bauhaus Okulu’nun kurulmasıyla geometrik ve non-figüratif biçimler ön plana çıkmış, kumaş deseni olarak da günün moda anlayışına göre bir tarz belirlenmiştir. II. Dünya savaşı döneminde, savaşın etkisiyle daha çok kimyasal desenlerin, moleküllerin kumaş deseninde ön plana çıktığı izlenirken, 60’lı yıllarda insanların uzaya çıkmasıyla birlikte, uzay motiflerinin ve hatta uzayın kendisinin kumaş deseni olarak kompoze edildiği görülmektedir. Yine 1960’lı yıllarda oluşan Pop-Art akımı, kente yönelik gençliğe hitap ederken, hatta gençlik kendi kumaş desenini yapmaya başlıyor.  Maryy Kuan ilk defa mini eteği yapıyor. Günümüze bakacak olursak, içinde yaşadığı toplumun ve olayların etkisiyle gelişen kumaş tasarımında, daha çok tekrarların yaşandığı gözlemlenmektedir.

https://www.ismekkurs.com/desen-tasarimi

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek