Bir velinin sadık bir arkadaşı vardı Zamanın sultanı bu arkadaşı bir sebeple hapse attırdı O da veliye haber göndererek, durumunu bildirdi, kendisinden yardım ve aracı olmasını istedi Veli,
"Allah Teâlâ'ya şükret, haline razı ol, sabret!" dedi
Hapisteki zata birkaç gün sonra dayak atılmaya başlandı Adamın canı yandı Yine veli dostuna haber gönderdi, kendisinden yardım istedi Dostu,
"Allah Teâlâ'ya şükret, ondan daha kötü haller vardır!" dedi Veli, bu adamın nefsinin kırılmasını ve terbiyesini hapiste kalmasında görüyordu
Hapishaneye bir Mecûsi getirildi; adam ishal hastalığına yakalanmış ve ayaklan bağlanmıştı Mecusi kaçmasın diye ayağındaki zincirin bir ucu bu müslümanın ayağında-
ki halkaya bağlandı Mecûsi geceleri birçok defa helâya gitmek için kalkıyordu; bu da onunla birlikte helâya gitmek ve işini bitirene kadar onun başında beklemek zorunda kalıyordu Dayanamadı, yine dışarıdaki dostuna halini bildiren bir mektup yazdı Dostu yine,"Allah Teâlâ'ya şükret, sabret!" dedi
Hapisteki,
"Ne zamana kadar böyle diyeceksin? Bundan daha büyük hangi bela vardır?" dedi Dostu ona şöyle dedi:
"Onun ayağına vurulan zincirin senin ayağına vurulduğu gibi; onun beline bağladığı küfür alameti zünnar senin beline bağlansa ne yapardın? Mümin olduğuna sevin, onun gibi bir mecûsi olmadığına şükret"198
KISSADAN DERSLER
Bu dünyada her insanın bir derdi vardır Düyanın cennetten farkı olsun diye burası acı, sancı ve sıkıntı yurdu yapılmıştır Okunabilirse, her olayın bir sebebi, her sıkıntının bir hikmeti ve faydası vardır
Dünyada en büyük musibet, kalbin ölmesidir Bu hal, kalbin inkâr, şirk ve nifak karanlığı içinde kalmasıdır İnkârın sonu ebedi ateş ve karanlıktır
İmanın sonu ebedi cennettir Mümin, imanla en büyük serveti elde etmiş ve en büyük felaketten kurtulmuş olur Artık bundan sonra ne fakirim diye üzülmeli, ne de şerefi malda görmelidir Kendi kusuru olmadan başına ne gelmişse sabretmeli, daha kötülerine düşmediği için şük- retmelidir; çünkü beterin de beteri vardır
Şeyh Sâd-i Şirâzî (ks) der ki:
"Çocukken fakirdim Bir gün ayakkabım eskidiği için ayağımdan düştü Yalın ayak kaldım Ağlayarak mescide girdim Orada bir adam gördüm, ayakları yoktu Yerde dizleri üstünde sürünerek gidiyordu Onu görünce hâlime şükrettim Benim ayakkabım yoktu, onun ise ayakları"
Resûlullah (sav) buyurur ki:
"Din işinde (ve güzel ahlakta) sizden daha iyi olanlara bakın Bu sizin hayırlı işlere gayretinizi artırır (Sıhhat, mal mülk gibi) dünya işlerinde ise sizden daha kötü olanlara bakın, bu sizin sabrınızı ve şükrünüzü artırır"199
"Kim emniyet ve afiyet içinde sabaha çıkar ve günlük yiyeceğine de sahip olursa o kimse sanki bütün dünya kendisine verilmiş gibi zengindir (Çünkü onun asıl ihtiyacı bunlardır)"200
198 Kuşeyrî, Kuşeyrî Risâlesi, s 366 (Semerkand 2005)
199 Bu manadaki hadisler için bk Tirmizî, Kıyame, 58; Beyhakî, Şabü'l-İman, nr 4575; Ebû Nuaym, Hilye, 8/286
200 Buhârî, Edebü'l-Müfred, nr 300; Tirmizî, Zühd, 34; İbn Mâce, Zühd, 9
ATEŞİN YAKMADIĞI AŞIK DR DİLAVER SELVİ SEMERKAN YAYINLARI