Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!

Gönderen Konu: Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!  (Okunma sayısı 8145 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
Beyaz eşya pazarlamacısı kamyondan iner. Beyaz eşya satan dükkana girer.

Dükkanda dini bir konuda sohbet yapılmaktadır. Satıcı sohbet esnasında kafasını uzatarak:

-Merhaba, ben ateistim, sizinle dini konularda tartışabiliriz, dedi.

Dükkanda bulunanlardan biri olan Necmi Abi

-Hoş geldin Ateist kardeş,

-Hoş bulduk

-Buyur gel oturalım, sohbet edelim.

Ateist oturur.

-İsminiz nedir ateist kardeş?

-Yıldırım

-Merhaba Yıldırım memnun oldum benim adım da Necmi.

-Sağol.

-Sen akıllı, zeki birine benziyorsun, dedi Necmi Abi.

- Nerden bildin? Diye sordu Yıldırım.

-Pazarlama müdürüsünüz, aptal adamı müdür yapmazlar. Ordan anladım, dedi.

-Teşekkür ederim.

-O yüzden sen ateist olamazsın. Ateist olmak için akılsız aptal olmak lazım. Çünkü şu kainata baktığımızda her şey Allah’ın varlığını bize gösteriyor, dedi.

Yıldırım sessiz beklemede. Necmi abi cebinden gözlüğünü çıkardı.

-Yıldırımcığım madem sohbet edicez, sevdim seni.

-Ben de sizi sevdim, severim konuşkan insanları, dedi Yıldırım.

Necmi abi gözlüğü göstererek:

-Buna ne dersiniz Yıldırımcığım?

-Gözlük deriz, dedi.

-Biz de gözlük deriz.

Cebinden kalem çıkartıp:

-Buna ne dersiniz?

-Kalem deriz, dedi.

-Biz de kalem deriz, dedi Necmi abi.

Bu arada dükkan sahibi bir tepsi şeftali ortaya koyar sohbet esnasında afiyetle yensin diye.

Necmi abi bir şeftaliyi eline alarak:

-Peki buna ne dersiniz Yıldırımcığım? dedi

-Şeftali deriz, dedi.

-Bak işte biz de şeftali diyoruz. Demek ki görüş ayrılığımız yok. Şimdi sen buna şeftali desem ben patates desem, diğerine kalem desen ben de baston desem herhalde bu adamla sohbet edilmez deyip kalkıp giderdin. Demek ki baktığımızda aynı şeyleri görebiliyoruz.
Şimdi biz bu şeftaliyi nerden aldık Yıldırımcığım?

-Manavdan, dedi.

-Hayır öyle değil. Yani denizden mi çıkardık, topraktan mı çıkardık, yoksa ağaçtan mı topladık?

-Ağaçtan dedi.

-Peki bu ağacın aslı nedir?

-Nasıl yani? diye sordu Yıldırım.

-Yani bu ağaç aslında bir odun değil mi?

-Evet doğru, biz ağaç diyoruz ama aslı odun.

-Peki bu odun şeftali yapmayı öğrenmek için okula gitti mi? Kursa gitti mi?

-Gitmez tabi ki, dedi.

-Aklı var mıdır bu odunun? Düşünüp desin ki : Ya ben bu insanlara şeftali yapayım de afiyetle yesinler.

Yıldırım düşündü:

-Aklı yok, dedi. Okula da gitmedi.

-Yani Yıldırımcığım, bu odun öyle bir şey üretiyor ki tadı, rengi, kokusu hoşumuza gidiyor, içindeki vitamin vücudumuzu besliyor. Yıldırımcığım bu şeftaliyi bize bizi tanıyan biri mi verebilir yoksa bu odun mu verebilir?

Yıldırım dondu kaldı. Durdu, düşündü:

-Sen, dedi. Bir deryasın.

Necmi abi gülümseyerek:

-Ben derya değilim , derya bizim okuduğumuz Kuran Tefsiri kitaplarıdır. İşte Yıldırımcığım. Bizi tanıyan, seven, acıyan ve neyden hoşlandığımızı bilen bir Rabbimiz var. O şeftaliye kokuyu veren , burnumuza da o kokuyu alma kabiliyeti vermiş. Tadını veren, dilimize tat alma kabiliyeti vermiş. İşte O bizim Rabbimizdir, Allah’ımızdır.

Necmi abi devam ederek:

-Mesela dedi ineğin süt vermesi. İnek bizi tanımaz. Arının bal vermesi, arı bizi tanımaz. Şimdi biz bilim adamlarını toplayıp desek ki: Ya profesörler , bu arılar var ya çok terbiyesiz şeyler, biz balını almaya gidince bizi sokuyorlar. Biz bundan sonra arı balı yemek istemiyoruz. Biz siz bal yapın, bize profesör balı yapın biz ondan yemek istiyoruz desek. Bize arı gibi bal yapabilir mi profesörler?

-Yapamazlar dedi.

-Peki profesörün yapamadığı balı, bir sinek nasıl yapabiliyor? Kuran’da Nahl suresi var. Orda Allah diyor ki : Ben arıya vahyediyorum, emrediyorum insanlar için şifalı olan balı üretiyor. Kuran’da iki yerde şifa kelimesi geçer. Birinde Allah’ın Peygambere vahyettiği Kuran’ın inanlara şifa olduğu söylenir, diğerinde ise Allah’ın arılara vahyettiği balın bütün insanlara şifa olduğu söylenir.

Yıldırım iyice şaşkın vaziyette bakıyor. Necmi abi devam ederek:

-Mesela 5 kişilik bir taksi, saat kulesinin etrafında kendi kendine döner mi?

-Tabi ki dönmez, dedi Yıldırım.

-Peki 5 kişilik taksi kendi kendine dönmezken 7 milyarlık dünya kendi kendine nasıl dönüyor? Demek ki onu bir döndüren var . Yıldırımcığım hiç baklava baklavacısız baklavalaşır mı?

Yıldırım gülümseyerek –Hayır, dedi

-İşte maalesef modern bilim baklavayı görüyor ama baklavacıyı görmek istemiyor.

-Yahu siz nereye takılıyorsunuz? Hocanız kim? dedi Yıldırım

-Sevgili kardeşim benim Hocam Bediüzzaman’dır, ben onun yazdığı eserleri okurum dedi Necmi abi.

-Yapma ya o mu hocanız?

Necmi abi :

-Sen bize takıl neşelenirsin , dedi

-Belli ya çok neşeli bir insansın, bir odundan neler çıkardın, dedi Yıldırım.

-O bu bişey mi Yıldırımcığım biz de daha ne odunlar var .

Gülüşerek vedalaşıp ayrıldılar.


Çevrimdışı derya61

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 527
  • Cinsiyet: Bayan
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #1 : Temmuz 19, 2008, 12:28:28 ÖS »
-Ben derya değilim , derya bizim okuduğumuz Kuran Tefsiri kitaplarıdır

Rabbim o deryalarda boğulmayı nasip etsin bizlere

çok güzeldi rabiş ellerine sağlık Allah razı olsun +

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #2 : Temmuz 19, 2008, 12:40:53 ÖS »
AMİN, RABBİM cümlemizden razı olsun

Çevrimdışı mirac

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2120
  • Cinsiyet: Bayan
  • * Suskunluğumu En Güzel DUA Kıl Ya RAB ! *
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #3 : Temmuz 19, 2008, 12:46:47 ÖS »
-Ben derya değilim , derya bizim okuduğumuz Kuran Tefsiri kitaplarıdır

Rabbim o deryalarda boğulmayı nasip etsin bizlere

ellerine sağlık kardeşim

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #4 : Temmuz 19, 2008, 12:49:06 ÖS »
-Ben derya değilim , derya bizim okuduğumuz Kuran Tefsiri kitaplarıdır

Rabbim o deryalarda boğulmayı nasip etsin bizlere

ellerine sağlık kardeşim
okuyan gözlerinize sağlık

Çevrimdışı sahra cold

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4439
  • Cinsiyet: Bayan
  • ........

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #6 : Temmuz 19, 2008, 01:19:15 ÖS »
Rabbim razı olsun..
        Allah razı olsun...
RABBİM cümlemizden razı olsun

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #8 : Temmuz 19, 2008, 01:47:08 ÖS »
bayılıyorum bu kıssalara ablalarım anlatırlarken allah razı olsun bizi yolundan ayırmasın inşallah +

Çevrimdışı Yara ßenim

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 934
  • Cinsiyet: Bayan
  • Tükendim YaresulAllah
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #9 : Haziran 25, 2010, 10:08:24 ÖS »
amin Allah(cc) razı olsun

Çevrimdışı timsahin

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 8
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #10 : Ekim 15, 2010, 06:33:34 ÖS »
=) Olmaz öyle 3 kuruşa 5 köfte
Kendiniz çalmış kendiniz oynamışsınız. Ateist Yıldırım'ı o kadar aptal, pasif bir karakter olarak kurgulamışsınız ki adamın onaylamak dışında herhangi bir diyaloğu geçmiyor.

Ateistlik doğduğunda verilen nüfus cüzdanında din hanesine islam kayıtlı diye müslüman olmaya benzemiyor. Gerçekten incelemeli anlamalı tartışmalısın ki sonunda inkar edesin. Sadece kuranı da değil diğer dinleri de araştırmalısın. Ne olur ne olmaz. Sonunda cennet gibi bir ödül vaadi yok. Sosyal bir fayda sağlamıyor aksine can güvenliğin dahi tehlikeye düşüyor.

Buyurunuz bir de Yıldırım abinin iç sesi ile dinleyiniz aynı kıssayı:

Beyaz esya pazarlamacisi kamyondan iner. Beyaz esya satan dukkana girer .Dukkanda dini bir konuda sohbet yapilmaktadir. Satici sohbet esnasinda kafasini uzatarak-Merhaba , ben ateistim, sizinle dini konularda tartisabiliriz, dedi.
Dukkanda bulunanlardan biri olan Necmi Abi
-Hos geldin Ateist kardes,
-Hos bulduk
-Buyur gel oturalim, sohbet edelim.
Ateist oturur.
-Isminiz nedir ateist kardes?
-Yildirim
-Merhaba Yildirim memnun oldum benim adim da Necmi.
-Sagol.
-Sen akilli, zeki birine benziyorsun, dedi Necmi Abi.
- Nerden bildin? Diye sordu Yildirim.
-Pazarlama mudurusunuz, aptal adami mudur yapmazlar .Ordan anladim, dedi.
-Tesekkur ederim.
Normalde müşteri ile böyle gereksiz tartışmalara lapin gibi atlayan adamı da pazarlama müdür yapmazlar ama şirket dayımın. Hem aptala yatıp çok iyi satış yapiyorum.
- O yuzden sen ateist olamazsin.Ateist olmak icin akilsiz aptal olmak lazim. Cunku su kainata baktigimizda her sey Allah'in varligini bize gosteriyor, dedi.
Çok yanlızım Atam diye geçirdi içinden. İki makine satabilmek için nelere katlanıyorum. Adam bana aptal diyor sesimi çıkartamıyorum.
Yildirim sessiz beklemede. Necmi abi cebinden gozlugunu cikardi.
-Yildirimcigim madem sohbet edicez , sevdim seni.
Ne ara tanıdın da sevdin be adam? Ha tabi aptalız ya sever tabi. Adamın en sevgili hedef kitlesiyim. Bozma oğlum Yıldırım işin sonunda sağlam cukka var.
-Ben de sizi sevdim, severim konuskan insanlari,dedi Yildirim. 
Necmi abi gozlugu gostererek:
-Buna ne dersiniz Yildirimcigim?
Atestiz aptalız diye kolay yerden soruyor herhal.
-Gozluk deriz, dedi.
-Biz de gozluk deriz.
Cebinden kalem cikartip:
-Buna ne dersiniz?
-Kalem deriz, dedi.
Sen de okur yazarsın ben de okur yazarım demeye getiriyor herhalde
-Biz de kalem deriz, dedi Necmi abi. Buarada dukkan sahibi bir tepsi seftali ortaya koydu sohbet esnasinda afiyetle yensin diye.
Necmi abi bir seftaliyi eline alarak:
-Peki buna ne dersiniz Yildirimcigim? dedi
-Seftali deriz, dedi.
Gülmemek için kendini zor tutuyordu. Bütün sorularını  bildim valla da bildim billa da bildim. Kesin sipariş verecek bu herif.
-Bak iste biz de seftali diyoruz.Demek ki gorus ayriligimiz yok. Simdi sen buna seftali desen ben patates desem, digerine kalem desen ben de baston desem herhalde bu adamla sohbet edilmez deyip kalkip giderdin. Demek ki baktigimizda ayni seyleri gorebiliyoruz.
Oxfordda düz mantık üzerine kürsü verilesi adammış. Helbuki dükkanın sahibi için sorsa biz buna ne deriz diye XX abi, XX bey, baba, amcaoğlu, patron gibi pek çok değişik cevap olacak.
Simdi biz bu seftaliyi nerden aldik Yildirimcigim?
-Manavdan, dedi.
-Hayir oyle degil. Yani denizden mi cikardik, topraktan mi cikardik, yoksa agactan mi topladik?
O zaman neden nereden topladık diye sormuyorsun da kısa olması gereken bu kıssayı uzatıyorsun adam? Aklınca beni iyice aptal yerine koyacak.
-Agactan dedi.
-Peki bu agacin asli nedir?
-Nasil yani? diye sordu Yildirim.
-Yani bu agac aslinda bir odun degil mi?
Ehuhehe herif ağaca odun diyor. İnsana ceset der gibi. Aman banane zaten biyolojiden, botanikten biraz anlasa  bu kıssanın esas oğlanı olmazdı, ben işime bakayım.
-Evet dogru, biz agac diyoruz ama asli odun.
-Peki bu odun seftali yapmayi ogrenmek icin okula gitti mi? Kursa gitti mi?
Bu Necmi çişini yapmak için kaç ders almıştır acaba
-Gitmez tabi ki, dedi.
-Akli var midir bu odunun? Dusunup desin ki : Ya ben bu insanlara seftali yapayim de afiyetle yesinler.
Sen dört milyar yıl boyunca evril, kendini geliştir bugünkü ağaç formunu al adam gelsin sana odun desin. Ağacın aklı olsa o odunu beline beline verir bunun.
Yildirim dusundu:
- Akli  yok, dedi.Okula da gitmedi.
-Yani Yildirimcigim, bu odun oyle bir sey uretiyor ki tadi, rengi, kokusu hosumuza gidiyor, icindeki vitamin vucudumuzu besliyor. Yildirimcigim bu seftaliyi bize bizi taniyan biri mi verebilir yoksa bu odun mu verebilir?
Yuh bu odunun neden sonuç ilişkisi ile ilgili hiç bir fikri yok. Ortada insanın İ’si yokken o ağacın ataları gene meyve veriyordu.  aktörlük yeteneklerimi devreye sokayım bari
Yildirim dondu kaldi. Durdu, dusundu:
-Sen, dedi. Bir deryasin.
Necmi abi gulumseyerek:
-Ben derya degilim , derya bizim okudugumuz Kuran Tefsiri kitaplaridir. Iste Yildirimcigim. Bizi taniyan, seven, aciyan ve neyden hoslandigimizi bilen bir Rabbimiz var. O seftaliye kokuyu veren , burnumuza da o kokuyu alma kabiliyeti vermis. Tadini veren, dilimize tat alma kabiliyeti vermis. Iste O bizim Rabbimizdir,
Allah'imizdir.
Aynı kabiliyeti ite, kediye domuza da vermemiş mi?
Necmi abi devam ederek:
-Mesela dedi inegin sut vermesi. Inek bizi tanimaz. Arinin bal vermesi, ari bizi tanimaz. Simdi biz bilim adamlarini toplayip desek ki: Ya profesorler , bu arilar var ya cok terbiyesiz seyler, biz balini almaya gidince bizi sokuyorlar. Biz bundan sonra ari bali yemek istemiyoruz. Biz siz bal yapin, bize profesor bali yapin biz ondan yemek istiyoruz desek. Bize ari gibi bal yapabilir mi profesorler?
Su yapıyorlar, sentetik protein yaptılar, sentetik deri yaptılar ama bunlar tabi Necmi abinin gırtlağına hitap edecek şeyler değil
-Yapamazlar dedi.
-Peki profesorun yapamadigi bali, bir sinek nasil yapabiliyor? Kuran'da Nahl suresi var. Orda Allah diyor ki : Ben ariya vahyediyorum, emrediyorum insanlar icin sifali olan bali uretiyor. Kuran'da iki yerde sifa kelimesi gecer. Birinde Allah'in Peygambere vahyettigi Kuran'in inanlara sifa oldugu soylenir, digerinde ise Allah'in arilara vahyettigi balin butun insanlara sifa oldugu soylenir.
Yildirim iyice saskin vaziyette bakiyor.
  Yuh ulan yuh! adam arıya sinek dedi. Aslana da insanı yemesini mi vahyediyor?  Ah şu satış kotası olmasaydı ben sana sineği bir gösterirdim ki.
Necmi abi devam ederek:
-Mesela 5 kisilik bir taksi, saat kulesinin etrafinda kendi kendine doner mi?
-Tabi ki donmez, dedi Yildirim.
-Peki 5 kisilik taksi kendi kendine donmezken 7 milyarlik dunya kendi kendine nasil donuyor? Demek ki onu bir donduren var . Yildirimcigim hic baklava baklavacisiz baklavalasir mi?
Manyetik alan, çekim gücü, açısal momentum korunumu neyse boşver. Adam taksinin taşıma kapasitesi ile yerkürenin ağırlığını kıyaslayan bir organizma. Midesinden başka bir şey de düşünmüyor. Şeftali idi, baldı derken şimdi de baklavaya geldik. Satışı kapattıktan sonra bir kilo baklava gelecek satışların garantisi olacaktır.
Yildirim gulumseyerek Hayir, dedi
-Iste maalesef modern bilim baklavayi goruyor ama baklavaciyi gormek istemiyor.
Burda biraz yağ çekmek lazım
-Yahu siz nereye takiliyorsunuz? Hocaniz kim? dedi Yildirim
-Sevgili kardesim benim Hocam Bediuzzaman'dir, ben onun yazdigi eserleri okurum dedi Necmi abi.
Ehuhehe ana okulu hocası
-Yapma ya o mu hocaniz?
Necmi abi :
-Sen bize takil neselenirsin , dedi
Takılmazmıyım hiç merak etme sen. Ah ticared oh ticared.
-Belli ya cok neseli bir insansin, bir odundan neler cikardin, dedi Yildirim.
-O bu bisey mi Yildirimcigim biz de daha ne odunlar var .
Yıldırım cebindeki imzalı kallavi siparişin formunu yokladı
Guluserek vedalasip ayrildilar.

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #11 : Ekim 15, 2010, 07:43:35 ÖS »
Diyorsunki Ateist Yıldırım Yalnız Değil Bende Varım  :-X

Çevrimdışı timsahin

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 8
Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu!
« Yanıtla #12 : Ekim 15, 2010, 10:44:10 ÖS »
Diyorum ki ateist Yıldırım aptalca kurgulanmış bir karakter. Müslümanlar arasında Necmi abi gibi düşünme özürlü insan var mıdır bilemiyorum ama ateistler arasında Yıldırım gibi pasif bir aptalın olmadığına eminim. Bu hikaye gereçk olsaydı bu şekilde gelişirdi yada Yıldırım ateist olmazdı.

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek