Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Ateist Biri Size Şöyle Bir Soru Sorsaydı Cevabınız Ne Olurdu??

Gönderen Konu: Ateist Biri Size Şöyle Bir Soru Sorsaydı Cevabınız Ne Olurdu??  (Okunma sayısı 16283 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Ateist Biri Size Şöyle Bir Soru Sorsaydı Cevabınız Ne Olurdu??
« Yanıtla #15 : Ekim 15, 2010, 02:36:27 ÖS »
Bende Anladım senin dinden ve haysiyetten yoksun olduğunuki bilmediğin şeyleri olmuş gibi göstererek şeytana hizmet ettiğini ilköğretim çağındaki bir çocuk bile anlar.
 
Acıyorum sen ve senin gibi yolunu sapıtanlara kurtarsın bakalım seni o şeytan Ahirette
 
 

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Ateist Biri Size Şöyle Bir Soru Sorsaydı Cevabınız Ne Olurdu??
« Yanıtla #16 : Ekim 15, 2010, 02:37:48 ÖS »
Arkadaşlar bu üyeyi grupsuz grubuna alın sadece okusun yazamasın yazmasınki dinimizi çarpıtmasın okusunki öğrensin adam olsun

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Ateist Biri Size Şöyle Bir Soru Sorsaydı Cevabınız Ne Olurdu??
« Yanıtla #17 : Ekim 15, 2010, 03:21:46 ÖS »
Arkadaşlar bu üyeyi grupsuz grubuna alın sadece okusun yazamasın yazmasınki dinimizi çarpıtmasın okusunki öğrensin adam olsun

Lütfen YOLCU. Cevap Verebilsin.

Tamam

Çevrimdışı timsahin

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 8
Ateist Biri Size Şöyle Bir Soru Sorsaydı Cevabınız Ne Olurdu??
« Yanıtla #18 : Ekim 15, 2010, 03:42:40 ÖS »
Bende Anladım senin dinden ve haysiyetten yoksun olduğunuki bilmediğin şeyleri olmuş gibi göstererek şeytana hizmet ettiğini ilköğretim çağındaki bir çocuk bile anlar.
 
Acıyorum sen ve senin gibi yolunu sapıtanlara kurtarsın bakalım seni o şeytan Ahirette

Hoopp hakaret yok! bilmediğim bir şeyleri olmuş gibi göstermiyorum... sen bi ayeti alıp en yakın ilçe müftülüğüne giderek, evlatlıklarımızın eski eşleri bize helal düşer mi diye bir sor bakalım babayiğit! insan olarak eski gelinimin bana eş olarak gelmesid midemi bulandırıyor! ne o senin bulandırmıyor mu ? aşağıda GülÇahrenin yazısını okudun mu (: öğrendinmi  ;) iki üç bişey...

GELELİM GülÇehre

gruba aldırmışsın beni, aslında cevap veresim yoktuda senin hatrın için burdayım  :) yoksa kendisini reis sanıp arkadaşlarına emir vermek ve bol bol hakaret yağdırmaktan zevk alanın forumunda işim olmaz, maksat bilgi paylaşmaktı o yüzden seni kale alıp burdayım  ;) :D

öncelikle o altı çizili şeyleri bana değil, cahil araplara sölemen gerekiyor, kızların uğursuz olduğuna inan cahil araplardı ben değil  :) birde şu mevzu sizler ha diri diri gömüyorsunuz ha karaçarşafa bulayıp gezdiriyorsunuz esas o altını çizdiğin şeyi size sormak lazım  :)

kızları neden kara kara çarşaflıyorsunuz uğursuzmu görüyorsunuz ? namusunuza her an kız yüzünden leke gelir diye sesini dahi başka erkeğe duyurmamak için uğraşan benmiyim senmisin dostum (: o altı çizili olanlar senin için geçerli  ;) siz değilmisiniz mahkemelerde 2 kız 1 erkeğe eşit diyen  :D neyse konumuzla hiç alakası yok bunların dostum, bana öle sizden kalma adetleri sonra boyut değiştirmiş şekillerini bana zarflama  ;)

Uzun yazını cidden okudum! takıldığım nopkta şu biz neyi tartışıyoruz! sen bana inandığın elçinin zeyneple evliliğini anlatmışsın... Ayeti bir daha yazmama gerek yok yukarda var, evlatlığının eski karısıyla evlenmek dininde var! ve ayette açık açık "elçi örnek oldun diyor müminler artık evlatlıklarının eski eşleriyle evlenmelerinde zorluk olmayacak diyor!

Evlatlığının eski karısıyla evlenmek ayette ap açık şekilde yazıyor, o zaman ki arapların evlatlık edinmiş arapların müslüman olduktan sonra şayet şartlar olurda evlatlığı boşanmışsa o gelinini karı olarak alması mideni bulandırmıyor mu? benim midem bulandı arkadaşım..  :-\

bunu gibi en yakın müftüye sorun, bu ayet o zamanlarda evlatlık edinmiş arapların müslüman olmasıyla evlatlıklarının eski eşleriyle karı koca olmalarının önünü açıyor mu açmıyor mu? aynen bunu sorun! cevabı kısa ve net EVET!

o yıllardan beri öle bir tiksinme oldu ki araplarda, adamlar bu olaylar sayesinde değil evlat edinme çocuklarını evladım diye bile çağırmazlar  :'(

bana uzun yazmayın, cevabım kadar cevap atın




 


Çevrimdışı malibayr

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1
Ateist Biri Size Şöyle Bir Soru Sorsaydı Cevabınız Ne Olurdu??
« Yanıtla #19 : Ekim 15, 2010, 03:59:34 ÖS »
Peygamberin evlatlığı Zeyd'in karısı olan Zeyneple evliliği mi olmamış?
 
Bazı ön yargılı çevreler Hz. Zeynep annemiz ile Hz. Resul’ün evliliklerine dillerine dolarlar. Güya Hz. Zeynep’ten hoşlanan Hz. Resul onun eşinden boşanmasını bekleyip onunla evlenir. Halbuki Hz. Zeynep Hz. Resul’ün akrabasıdır ve daha onu genç , bakire bir kız iken tanımaktadır. İstese onunla kız iken evlenebilirdi. Halbuki evlenmedi ve kendi eli ile Zeynep’i evlatlığı olan kölesi ile evlendirir. Ailenin devamı için huzursuzluk baş gösterip, boşanma talepleri gelince Hz. Resul hep bunlara engel olur. Fakat aile kendiliğinden dağılıp boşanma vuku bulunca her konuda, her türlü tapuyu yıkmakla görevlendirilen Hz. Resul, evlâtlıkta evlât gibidir. Evlenince hanımı kızın gibi olur türünden ön yargıları yıkmak için Allah’ın ayeti ile emretmesi üzerine Hz. Zeynep ile evlenir. Tapu dolayısıyla dedikodular çıkacağını bile bile, çünkü Hz. Resul insâni olmayan tüm tapu-taassuplara savaş açmıştı: Kadın savaşmıyor, miras alamaz, kız çocuğu uğursuzdur, namusumuza leke getirebilir, diri diri gömülmelidir. Soy erkek çocuktan devam eder, kız çocuk soyun kesilmesine neden olur...gibi bir çok günah – zararlı ön yargıları, yaşayarak, hayatıyla peygamber efendimiz yıkmış, yok etmiştir.Kısaca: Hz. Resul Zeyd'in evine girdi, Zeynep'i gördü beğendi...iddiası yanlıştır, çünkü Hz Resul bir eve gireceği zaman önce selam verirdi -  cevap gelmezse toplam 3 kere, yine cevap veren olmazsa eve girmez geri dönerdi, sahabi Hz Resul'un daha çok selamına muhatap olmak için 3 selamını da bekler sonuncuda selamı alıp eve buyur ederlerdi... - Kızı Fatıma'nın evine bile böyle girerdi.Uygunsuz ortamda olan aile evine Hz Resul'un destursuz fütursuzca girişi imkansızdır.Ayrıca bakire iken , kendi akrabası olduğu için her anında kendisini gördüğü ve hicap ayeti de inmediği için evlilik öncesi yıllarca yanında gördüğü Zeynep'i beğenmeyip, -  genç- bakire iken kendisini cezbetmeyen, kendi eli ile  bizzat evlendirdiği akraba kızına  -Haşa-  evlendirince  mi ilgi duydu Hz Resul...Bu  i-ftira-ddianın mantıklı bir yanı var mıdır ? Zeyd , daha evlatlıkların eşleri ile ilgili hüküm ayeti inmeden,  Hz Resul'e gelip, "Boşayayım, siz evlenin" nasıl desin.O zamanki adetlere aykırı bir teklif olurdu bu...! Ayrıca Hz Resul Zeynep annemiz ile evlendiğinde Zeynep annemiz 35 yaşında idi.Sıcak ülke ile ilgili erken olgunlaşmayı da hesaba katınca bu  yaşa dek Hz  Resul neden beklesin...Kısaca iftira baştan sona mantık hataları ve yalanlarla dolu...!

Yoksa Ayşe ile olan evliliği mi olmamış?

Hz. Aişe: Peygamberimizin dul olmayan tek eşidir. Peygamberimiz genç yaşta olan (17-18 yaşlarında  : Hz. Aişe’nin ablası Esma hicrette 27 yaşındaydı. Hz. Aişe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre onun da hicrette tam 17 yaşında olması gerekir. Ayrıca Hz. Aişe peygamberimizden önce Cübeyr’le nişanlanmış, daha sonra dini nedenlerle ayrılmışlardı. Demek ki evlenecek çağda bir kızdı, nişanlanmış, nişan bozulmuş sonra peygamberimizle evlenmiştir-) Hz. Aişe ile evlenir.Hz Ebu Bekir'in kızıdır. Müslüman hanımların sormaya utandığı sorulara cevap vermesi için peygamberimiz Hz. Aişe ile evlenmiş ve onu öğretmen olarak yetiştirmiştir. Hz. Aişe peygamberimizden 2000 hadis rivayet etmiş, Müslüman kadın ve erkeklere öğretmenlik yapmış, hatta Müslüman orduların komutanlığını dahi   üstlenmiştir.
 
 
1- Hz. Aişe validemiz henüz peygamberimizle evlenmeden önce Cübeyir bin Mut’im ile nişanlanmıştı. Mut’im Hz. Aişeyi oğluna almakla evine Müslümanlığı sokacağını düşünerek bu nikahı feshetmişti. Hz. Ebu Bekir (r.a) islamı ilk kabul edenlerden biri olduğuna göre; bu olayın vukuu, islamın alenen duyurulmasından veya şuyu bulmasından önce olması gerekir. İslam alenen açıklanıp Müslümanlar Kabe yürüyüşü veya Safa tepesi toplantısından sonra topluma deşifre olduktan sonra Ebu Bekir (r.a) ın Müslüman olduğu bilinince kızını almaktan vazgeçmiş olması daha doğru görünmektedir. Bu olayda yine Hz. Aişe’nin peygamberimizle evlenmeden önce evlilik çağına geldiğini ve nişanlandığını göstermektedir. Yani değil Hz. Resulle nişanlanıp bir yıl sonra evlenmesi , daha önce evlenecek çağa gelmişti, nişanlandı , zamanla İslam tebliği yayılınca Hz. Ebu Bekir'in Müslüman olması bu işi bozdu...Daha sonra da Hz. Resul onunla nişanlanıp bir yıl sonra da evlenmişti...Sıcak ülkelerde çocukların erken gelişip, olgunlaştığı düşünülünce - Günümüzde bile Mısır'da  ilkokul birinci sınıfa giden kızlar ergenlik çağına girdiği - yani Mısır'daki 8 yaşındaki bir kız , Türkiye'deki 12-13 yaşındaki bir kız olgunluğuna gelip ; daha önce olgunlaşıp, daha önce yaşlandığı - düşünülürse  17 -18 yaşındaki bir kızın arabistandaki  normal görüntü ve evlilik yaşı haliyle  gelmiş bir  yaş olduğu rahatlıkla kabul edilmelidir.Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında İse 27 yaşında idi.


2- Hz. Peygamberin evliliği, vahyin başlangıcından 10 yıl sonradır. Hz. Ayşe vahiy başlangıcından beş altı yıl önce doğmuştur. Dolayısıyla Hz. Ayşe’nin peygamberimizle evlendiği yaşın 17-18 olduğu ortaya çıkar.Bu konu, daha detaylı bir şekilde Mevlana Şibli’ nin “Asr-ı saadet” kitabında geçer. (İst. 1928. 2/ 997)  Ayrıca bakınız: (Hatemü’l enbiya Hz. Muhammed ve hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)


Ve Yukarıdaki Açıklamalara Benzer Bir Sürü Madde İle Açıklama Mevcut..

Timsahin Verdiğim Linke Tıklasaydınız ... Sonra Yorum Yapsaydınız   :-[


Tamam güzel yazmışsın "yok peygamberimiz öyle şey yapar mı? bunu şu amaçla yapmıştır, şunu bu amaçla yapmıştır, melek gibidir vs vs " de bu iddialarının dayanağı nedir? Bildiğim kadarıyla Kuran kitabında bunlar yoktur. Aksine Kuran kitabında tanrı peygambere apaçık evlenebileceği kadınlar listesini sunmaktadır. O halde bu yazdıkların bir nevi "Methiye" sınıfına giren kaynaklar olup doğruluklarını teyit edecek hiçbir şey yoktur.
Yani kısaca hiç darılmayın ama senin "benim peygamberim ne iyi adamdı" şeklinde bir önermen ile "islam peygamberi çok kötü bir insandı" şeklinde bir önerme arasında teorik olarak hiçbir fark yoktur.

Ben islam peygamberini kötülediğimde sen tutup tarihte onu metheden, öven ne kadar kaynak varsa oralardan alıntılar yaparak "vay efendim şöyle adamdı, böyle iyi adamdı, dünyanın en cisi insanıydı" diye cümleler döktürürsün, ben de aynı şekilde kötülüğünü ispat eden cümleler döktürürüm. Ve inan bana senin kaynaklarından daha fazla kaynakla iddiamı desteklerim çünkü ortada **** var (sonuçta evlendiği tüm kandınlarla **** yaptığı kesindir), ortada savaş var (tabiatte toprağını ve alanını genişleten canlı atak taraftır, yani sizlerin anlattığı gibi müslümanların üstüne gitme diy ebir olay yok, aksine müslümanların tüm çevresine savaş açması ve topraklarını da bariz bir şekilde kat kat genişletmesi söz konusudr, böyle bir ilerleme tekniği kullanan tarafa mazlum denmez - yani size söylendiği gibi müşriklerin müslümanalra saldırısı teorik olarka imkansızdır), ortada inanç özgürlüğünü yoketme var (islamdan önce kabe heykellere tapan pagan kültürüne sahip bir topluluğun kutsal mekanı idi, bu kutsal mekana ilk saldırıyı düzenleyen müslümanlardır, o insanların kutsal saydıkları herşeyi kırıp dökenler de müslümanlardır, şimdi siz mahallenizde bulunan bir budist tapınağına saldırı düzenleyip ne varsa kırıp dökmeyi doğru bir davranış mı görüyorsunuz? bu şüphesiz doğru bir davranış değildir. ve o kabeye saldırı emrini veren kişi de ne tuhaftır ki yine sizin methedip durduğunuz peygamberdir)

Gördüğünüz gibi olaylar öyle hiç de sadece sizin pencerenizden bakıldığı gibi durmuyor.
Olaylar kanıtlı ve belgeli olarak o çok övdüğünüz kişinin aleyhine de dönebiliyor.

Bu bağlamda lütfen bir şeyleri konuşurken, sadece ve sadece kurna kitabı üzerinden gidin. Kuran dışında kesinliği ve doğruluğu onaylanmamış methiye kaynaklarına dalarsanız zararlı çıkan siz olursunuz çünkü tarih artık eski tarih değil baskı altına alınamıyor.




Konuya gelelim şimdi.

Bir ateist böyle soru sormaz.
Çünkü bir ateist islamda tanrının insanların özgür iradelerini sergilemelerine izin verdiğini bilir (inanır demiyorum, islamın özünde bunun olduğunu bilir).
Bunu bilen adam böyle taşı almama neden izin veriyor,nedne attırıyor gibi sorular sormaz.
Bu soruyu sorsa sorsa 12-13 yaşında sorgulayan bir çocuk sorar.

Bu yüzden içtenlikle ve dürüstçe söyleyebilirim ki, bu soru gerçekten yanlış düşünülmüş.

Ayrıca, buradaki insanlar yanlış yoldasınız.
Ateistler cihad yapılması gereken kişiler değildir.
Ne kadar ahlaksızlık varsa yaftalıyorsunuz bize ama bu yaptıklarınız ayıp.
Ateist diyince kafanızda eli yüzü demirler içinde punk veya satanist eğilimli takılan insan tiplemeleri getirmeniz yanlış.
Ateistlerin kötülükle işi olmaz. Size bunu kim anlatmışsa gidin yakasına yapışın sorun onlardan hesabını.

Ben ne kimsenin hakkını yerim, ne de kimseye şiddet uygular zorbalık yaparım. Bunu yapabilecek adamları da ateistler/agnostikle arasında zor bulursunuz.

Lütfen böyl karşı fikir gruplarını ilgilendiren konuları tartışırken sizin dininizin değer yargılarıyla değil, evrensel değer yargılarıyla konuya yaklaşın.


Çevrimdışı gözyaşı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1370
Ateist Biri Size Şöyle Bir Soru Sorsaydı Cevabınız Ne Olurdu??
« Yanıtla #20 : Ekim 17, 2010, 09:23:08 ÖS »
Verilebilecek çok cevap var ama insan konuya ,yazılanlara nasıl bakarsa onu alır...Açıklama yaptığımız kişiler pek de tarafsız yaklaşmıyorlar...Bu yüzden ne kadar ne yazarsanız yazın kabul edeceklerini sanmıyorum...Ancak buraya yine de açıklama yazılmalı.Ve yazan kardeşlerimden Rabbim razı olsun...Olur ki iyi niyetli insanlar burayı okur da kafaları karışırsa onlara cevap olur inşeAllah....
Bazı şeyleri sorgulamak fıtratımızdan gelir...Ancak onlara bir cevap almak istiyorsak isyan etmeyi ,karşı çıkmayı ,inkar etmeyi düşünerek sormamalıyız...saf bir akılla yaklaşmalıyız...İnkar etmeyi esas alan bir akılla değil....
 
 

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek